Sevgi anlaşmak değildir,
Nedensizce sevilir.-Teoman.
"Çıktım."
Diyerek anneme haber verip evden çıktım. Biraz hava almalıydım çünkü evde pek rahat olduğum söylenemezdi. Yavaş yavaş yürümeye başladım. Karlar yürümeme engel olacak derecede fazlaydı. Kışın sevdiğim tek kısmı karlardı. Onun haricinde pek sevmezdim. Soğuğu falan yani. Dışarıya nadiren çıkabiliyorduk, ben ise bunu sevmiyordum. Ana caddeye çıktığımda merkeze doğru ilerledim. Gerçekten soğuktu ve ben pek kalın giyinmemiştim. Kendimce oflayarak yoluma devam ettim. Ardından biri beni kolumdan tutup durdurdu.
"Pardon amacınız ne?"
Sesin geldiği tarafa baktım. Başta pek tanıyamamıştım ama sonrasında bir çift yeşil gözle gördüğüm kişinin Akay olduğunu anladım. Gülüp ona sarıldım. Tesadüf müydü yoksa beni mi takip ediyordu? Hani takip etme olanağını düşünmüştüm.
"Ne işin var burada?"
Diye sormuştum. Çünkü gerçekten karşımda bir Akay görmeyi beklemiyordum.
"Hava almaya çıkmıştım, şimdi bir arkadaşıma rastladım. Sonra seni gördüm."
Bir arkadaşına rastlamış, hmm...Hangi arkadaş o acaba?
"Hatta gel senide tanıştırayım."
Kolumdan tuttuğu gibi arkasına döndürdü. Karşımda yaklaşık 1.70 boylarında bir çocuk duruyordu. Tamam belki de daha uzun olabilirdi. Bana bakıp bıyık altı gülümsedi. Yanındaki kıza döndüğümde karşımda Almila'yı görmeyi beklemiyordum. Hani şu kafedeki kız. Tek yandan ördüğü saçları hoş bir görüntü katmıştı.
"Seni de tanıyorum."
Almila beni işaret edip konuştu ve ardından yanındaki çocuğa döndü.
"Oğuz, bak sana bahsetmiştim. Şu Akay'ın yanındaki kız bu."
Adının Oğuz olduğunu öğrendiğim çocuk sırıttı. Bir dakika ya, bu Oğuz Akay'ın bahsettiği arkadaşı olan, markette tanıştığı Oğuz muydu? İnanmıyorum. Tesadüfün böylesi...
"Ben Amaç."
Diye söylenerek sırıttım.
"Almila bende."
İsmini zaten biliyordum. Yaka kartından görmüştüm. Ardından Oğuz'a döndüm. Garip bir bakış attı.
"İsmin mi Amaç?"
Artık buna alışmıştım. Çevredeki herkes bu ikilemi yapıyordu.
"Oğuz salak mısın? İsmi Amaç olmasa neden kendini Amaç diye tanıtsın?"
Almila Oğuz'a doğru konuştuğunda gülmekle yetindim. Acaba sevgili falan mıydılar? Akay biliyordur, her şeyi sormuştur meraklı Melahat.
"Pişt, sevgili mi bunlar?"
Akay'a fısıldadığımda başını salladı. Bir an kendimi mahalledeki dedikoducu teyzeler gibi hissetmedim değil.
"Şurada bir kahve içelim mi?"
Akay'ın teklifi üzerine ikiside kabul etmişti. Bana sorar bakışlar attığında başımı salladım.
Senle beni bir say yiğidim. Sana okay'se bana da okay'dir.
Ardından olduğumuz yerin yakınında bulunan bir kafeye girdik. Boş bir masaya oturduk. Siparişleri falan da vermiştik. Şimdi ise masada bir sessizlik vardı. Konuşacak bir şey yoktu ki.
"Eee siz sevgilisiniz galiba."
Oğuz konuştuğunda aniden atıldım.
"Hayır."
"Evet."
Akay'la aynı anda konuştuğumda ona kötü bakışlar attım. Nasıl evet? Benim niye haberim yoktu ki? Allah Allah!
"Tamam. Sormadım sayın."
Oğuz konuştuğunda direkt Almila'ya baktım. Gülüyordu. Bende hafifçe gülümseyip Akay'a döndüm. Kötü bakışlarımı üzerinde gezdirirken telefonumu elime alıp ona bir mesaj attım.
amacınızzne: Piç kurusu
amacınızzne: biz ne zaman sevgili olduk oğlum?
amacınızzne: seviyorum dedim, sevgiliyiz mi dedim hayvan!
amacınızzne: adam gibi çıkma teklifini edeceksin,
amacınızzne: ondan sonra bakarız koçum.
Telefonumu masaya bırakıp Akay'a döndüm. Mesajlara bakıp, telefonunu kapattı. Piç kurusu demedim mi? O sırada siparişlerimiz geldi.
Hesabı ödemek için Oğuz ve Akay ikilisi kalktığında Almila ile baş başa kaldık. Ondan yanımızdan ayrıldığı an Almila yanımdaki sandalyeye oturup bana döndü.
"Bana numaranı verebilir misin? Konuşuruz."
"Tabii ki. Söylüyorum; 0567*******."
Numaramı verdikten sonra kafeden ayrıldık. Onlar başka bir tarafa gideceği için beraber dönmek yerine Akay'la beraberdim.
Akay usulca elimi tutup konuşmaya başladı.
"Acaba bu hanımefendi benle çıkmak ister mi?"
"Hmm, ister."
---
*Hikayede geçen Almila ve Oğuz karakterleri luna_aq yazarının Tesadüf adlı kitabına aittir. Eş zamanlı olarak yazılmıştır.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Beyefendisi | Yarı Texting
Kort verhaalİlk bakışta aşk mı olur? Yoktur öyle şey. Kandırıldım a dostlar, varmış öyle şey...