YN: Serinin üçüncü kitabı, "Yedi Renkli Kamelya" çıktı ve WayV üyelerini içeriyor!
Profilimden bulabilirsiniz eueheueh-
Biliyorsunuz ki birinci kitap Manolya, ikinci kitap Frezya (yani bu kitap), üçüncüsü de Kamelya. 🥳
—————
Jungwoo müthiş bir baş ve kalça ağrısıyla kendisini saçma sapan bir barın arka odalarından birinde bulup ardından evine giderek her şeyi unutmaya çalışması üzerinden iki gün geçmişti. Yine üniversiteye gidiyordu ama içinde bir heyecan yoktu artık.
Taeyong ile seks yaptım... Onunla yalnızca arkadaş olmam gerekiyordu! Doyoung'un yüzüne nasıl bakacağım?!
Oflaya puflaya otobüsten inerken bunları düşünüyordu elbette. Başka neyi düşünecekti ki? Hayatında derslerden ve seksten başka hiçbir kaygısı yoktu. Şimdilik.
Kendi kendine mızmızlanmayı bıraktı çünkü daha üniversite binasına adımını attığı anda birine toslamıştı. Ani bir küfür savurarak kendisine çarpan kişiye öfkeyle bakarken içinden de hayalet olmasını umuyordu çarptığı kişinin.
Gülümseyen bir bedenle göz göze geldiğinde tüm hayalleri suya düşmüştü. Daha önceden bir kere konuştuğu kişiydi bu.
"Merhaba, iyi misin?" diye konuştu uzun olan, küçüğe elini uzatırken.
Jungwoo kibarca tuttu uzatılan eli, ayağa kalktı. Jaehyun, kendi eli arasında kaybolup giden ufak ele gülerek bakmıştı.
"Çok miniksin, göremedim seni. Üzgünüm."
"Önemli değil." diye mırıldanmakla yetindi Jungwoo. Elini çektikten sonra hafifçe gülümsedi, neden utandığını hissetmişti ki bir anda?
Jaehyun, karşısındaki küçüğün güzelliğine öyle hayran kalmıştı ki onlara koca bir sırıtmayla bakan kapüşonluyu fark etmemişlerdi.
Jungwoo böldü garip sessizliği. "Şey... Ben Jungwoo, sen?"
"Jaehyun ben, Jung Jaehyun." Jaehyun söylemeyecekti Jungwoo'yu tanıdığını. Gerçi tanımak sayılmaz, yalnızca adını önceden öğrenmişti, o kadar.
Jungwoo gülümseyerek oradan ayrılırken Yuta, Jaehyun'un yanına gelmişti yüzündeki sırıtmayı bozarak. Jaehyun arkadaşını gördüğüne kocaman gülümsedi ve onun hiç çıkarmadığı mavi kapüşonlu ittirdi başından.
"Hep şunu giyiyorsun, yüzünü göremiyorum be. Yemin ederim yüzünü unutmaya başladım!" diye hayıflandı Jaehyun.
Yuta gözlerini devirirken tebessüm etmişti. Jaehyun ile olmayı seviyordu, fazlasıyla. Fazlasıyla. Fazlasıyla...
~~
Doyoung çikolatalı sütünü bitirip kutusunu da çöpe attıktan sonra kendisini bekleyen Taeyong'un yanına koşmuştu heyecanla. Fakat koşarken açık olan bağcıklarına takılmıştı, Taeyong ileri atılıp onu tutmasaydı yere yapışacaktı Doyoung.
"Dikkatli olsana aptal." diye mırıldandı Taeyong, fazla yakınlardı ve kalbi gümbür gümbür atmaya başlamıştı. Kalbi kasıldı o ihanet duygusuyla, bunu belli etmedi ve arkadaşının incecik belini serbest bıraktı.
Doyoung kocaman gülümseyip teşekkür ederken hâlâ heyecanla kasılan kalbine hak vermişti Taeyong.
Doyoung... Çok güzelsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yedi renkli frezya // nct127 ✔️
Fanfic[bxb] Jaehyun, Taeyong ile yaptığı anlaşma sonucu kendisiyle beraber yedi kişiyi daha tehlikeye sokmuştu. Çünkü Jungwoo, her gün ölümle tehdit ediliyordu ve Taeyong bunu fark edip önündeki 'engellerden' kurtulmak için planlar hazırlamıştı. Oysa 'ha...