Execution Squad

9

"İşte bitti!"

Loren'in sözleriyle birlikte Lilia, sonunda taş gibi hareketsiz durmayı bırakarak ellerini çırptı. Heyecanla "Nasıl oldu?" diye seslendi. Eteklerini toplayarak önündeki cansız bedenin üzerinden atladıktan sonra aceleci adımlarla kardeşine yönelmişti.

Loren, "Elbette harika!" diyerek sırıttı. "Her zamanki gibi mükemmeldin, tatlım." 

Genç kadın, kardeşinin sözleriyle kıkırdadı. "Azkabandan çıktığımızdan beri modellik yapmıyordum." Sesi özlemini belli edercesine hülyalıydı. "Formumu kaybetmediğime sevindim." derken tabloyu inceliyordu.

Loren kolunu kız kardeşinin omzuna attı. "Seni çizmeyi özlemişim." dediğinde Lilia hevesle başını salladı.

"Ben de!" derken gözleri birkaç saniyeliğine şövalenin arkasına, az önce durduğu yere kaymıştı.

Yerde, canlı bir kırmızı ve kenarları beyaz şeritli kıyafetler içinde yüzüstü yatan adama tiksintiyle baktı. Adamın yanında aynı iğrenç kırmızıdan bir de çuval vardı. Kumaşı parçalanmış, dolu görünsün diye doldurulan pamuklar etrafa saçılmıştı.

Muggleların Noel baba efsanesi onlar için saçmalıktan ibaretti. Büyücülerin seyahat yolarından biri olan şömineden yaşlı, tonton bir adamın girip hediye bırakma fikri onları tiksindiriyordu. Şömineden giren birinin mugglelar için bırakabileceği en güzel hediye acısız birer ölümden başka bir şey olmamalıydı.

"Bir tane az değil mi sence de? Gündüz muggle caddelerinde gezsek onlarcasını bulabilirdik, ben de bir noel baba dağının tepesinde oturarak poz verirdim."

Loren'in gözlerinden anlık bir heyecan parıltısı geçse de hemen söndü. "Çok fazla dikkat çekeriz."

Lilia "Ne olacak?" diyerek omuz silkti. "Biz ölümyiyeniz ve Azkaban'dan kaçtığımızı İngiltere'deki tüm büyücüler biliyor hatta muggle dünyasında bile aranıyoruz! Birkaç karışıklık çıkarmamız kimseyi şaşırtmaz."

Loren kaşlarını çatsa da heyecanlı parıltılarla kardeşine bakıyordu. "Beni cezbetmeye çalışıyorsun," diye çıkıştıktan sonra gözlerini devirdi. "Ve başardın."

Kız, küçük bir sevinç çığlığıyla ellerini çırptı. "Yaşadığım en iyi noel olacak!"

"Aslında aklıma yarın için güzel bir fikir geldi." diye mırıldandı Loren. Düşünceli gözlerle tablosunu süzdükten sonra kız kardeşine döndü. "Ama Karanlık Lord'dan izin almalıyız."

Lilia kardeşinin gözlerinde gördüğü sadist parıltılarla sırıtırken "Tamam." diye karşılık verdi. Neşesinden ödün vermeden asasını çıkardı. "Burayı temizleyelim ve karargaha geri dönelim."

*****

Noel gecesi güzel bir akşam yemeğiyle başlamıştı. Karargahta kalan ölümyiyenlerin dışında noel tatili için eve dönen çocuklar ve Malfoy ailesi de yemeğe katılmıştı.

Yemekten sonra hepsi geniş salonda grup grup ayrılmış, muhabbet etmeye başlamışlardı.

Alex, Thomas ve Lucius, Karanlık Lord'un yanındaydı, son birkaç haftada olanların üzerinden geçiyorlardı ancak plan yapmaktan çok sohbet eder gibi bir havaları vardı.

Kadınlar kendi aralarında toplanmış, ayrı bir sohbete girişmişlerdi. Loren, William, Bartemius ve Rabastan dönüşün gizliliği yüzünden rahatça hareket edememelerinden yakınıyorlardı. Rodolphus, Dolohov ve RookWood'sa kehaneti Lord'un bakanlığa gitmesine gerek kalmadan nasıl ele geçirebilecekleri hakkında fikir yürütüyorlardı.