4

279 16 22
                                    

Karanlık Lord, büyük ve uzun masanın başındaki gösterişli sandalyesinde otururken sessizce ölümyiyenlerini inceliyordu.

On üç yıl aradan sonra yapılan ilk toplantı alışılmışın dışında sadece elitler arasında gerçekleşmiyordu. Kendisine biat eden safkanların hepsi oradaydı.

"On üç yıllık aramız sonunda bitti," diye yavaşça konuştu. "Bu süre içinde seçtiğiniz yollardan ve yaptığınız eylemlerden haberdarım."

Ölümyiyenlerin bazıları tedirginlikle birbirlerine baktı. Suçlarının farkında oldukları kadar Karanlık Lord'un suçlulara karşı takındığı tavrı da biliyorlardı.

Voldemort anlık bir duraksamanın ardından "Temin ederim ki," diye devam etti. "Hepiniz yaptıklarınızın karşılığını alacaksınız." Bakışları herkesin üzerinde yavaşça gezindi, düşüncelerini tek tek inceleyerek korkularını gördü. "Lord Voldemort kendisine yapılan iyi ya da kötü hiçbir şeyi unutmaz."

Son cümlesinde gözleri belirli birkaç ölümyiyenin üzerinde dolaşmıştı. Bartemius sırıttı. İşte beklediği şey buydu. Aynı masada oturduğu ve aynı kıyafetleri giydiği büyücülerin yarısından çoğundan nefret ediyordu, lordunun tek bir onayıyla hepsini göz kırpmadan öldürebilirdi.

Dünyada başka her şeyden fazla nefret ettiğim bir şey varsa, o da serbest kalmış bir ölümyiyendir.

Son on üç yıldır bu böyleydi. Azkaban'daki hücresinde sayıkladığı şey buydu, herkesin onu Moody sandığı sıralarda Harry Potter'a söylediği tek doğru söz de buydu.

Düşünceleri tüm zihnini doldurarak onu dış dünyadan soyutlayıp sinir krizinin eşiğine getirmek üzereyken Karanlık Lord'un keskin sesi salondaki sessizliği bozmuş, kendisine gelmesini sağlamıştı.

"Şimdilik, daha öncelikli konularınıza dönmek istiyorum. Lucius, bakanlıktaki etkili konumun şimdiden işimize yaradı. Augustus'un yokluğunda sana fazlaca iş düşecek."

Lucius yavaşça başını eğerek verilen emre karşılık verdiğinde Lord bakışlarını ondan çekerek tam yanında oturan adama çevirdi. "Fransa'daki işlerini en yakın zamanda ayarla, Thomas. Sana İngiltere'de ihtiyacım olacak."

Thomas, "Elbette, lordum." diye karşılık verirken şaşkın sayılırdı. İngiltere'de Karanlık Lord'un yanında olmak büyük bir onurdu ancak Fransa'da babasından kalan görevine devam edemeyecek oluşu sevincini kursağında bırakmak için yeterliydi. "En yakın zamanda size Fransa'da söz sahibi olmaya layık safkan ailelerin list-"

Lord, elini kaldırarak ölümyiyenini susturdu. "Fransa'da hakimiyet el değiştirmeyecek." dedi kesin bir tavırla. Bakışları garip, küçümser bir hal aldı. "Yine de eğer zorlanacağına inanıyorsan seni temsil edecek bir vekil seçebilirsin."

Elbette Thomas, bir başkasının sorumluluğunu almayacak kadar akıllıydı. Vekil olarak seçtiği herhangi birinin başınabuyruk tek bir hareketinin hesabının kendisinden sorulacağının farkındaydı. Cezalandırılmak umrunda bile değildi ancak yanlış bir tercih yüzünden Karanlık Lord'un gözünden düşmek en son isteyeceği şey bile olamazdı. Yapacağı en uç şey emri altındaki Fransız bir karabüyücüyü kendisi yokken gerçekleşen gelişmeleri rapor etmesi için görevlendirmek olurdu.

"Görevimi layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğimden emin olabilirsiniz, lordum."

Voldemort onu memnunca süzdükten sonra bakışlarını diğer bir ölümyiyenine çevirdi. "Bartemius... Aramızda Harry Potter hakkında en çok bilgiye sahip olan sensin. Onu bulma görevini şimdilik Silviana ve sana veriyorum. Thomas'ın dediğine göre Potter yazları esrarengiz bir şekilde izini kaybettiriyor. Gerekli bilgileri edinin ve arayışınıza vakit kaybetmeden başlayın."

Execution SquadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin