"eğer benimle evlenmezsen oraya gider ve abinin evlenmesine engel olurum. Biliyorsun hiçbir şeyden korkmuyorum. Bunu yaparım."
"Sen ... Neden böyle birşey yapıyorsun?"
"Evet mi hayır mı?"
. . . . . . . . . "Hyung biraz sakin ol. " Dedi Jimin abisinin omzunu destek verircesine okşarken. Abisi kafeye geldiklerinden beri endişeliydi. Sürekli sağ ayağını sallayıp tırnaklarını yemesinden anlamıştı bunu Jimin. Yoksa abisi buraya gelmekten dolayı kendini kötü mü hissediyordu?
"Hyung bir sorun yok değil mi?"
"Bilmiyorum. Minho'yu tanıyorum ama abisi... "
Omega tanıdık bedeni gördüğünde hızla cümlesini kesip ayağa kalkmıştı. Alfa ona kocaman gülümserken oda kendini bir anda gülümserken bulmuştu. Sanki bütün endişeleri bir anda kaybolmuştu.
"Umarım size fazla bekletmemişizdir güzelim." Alfa , omegayı kendine çekip yanağına özlem dolu bir buse kondurmuştu.
"Hayır, bizde yeni gelmiştik zaten."
Jimin alfanın bakışlarını üstünde hissettiğinde saygıyla önünde eğilmişti. " Merhaba. Ben kardeşi Park Jimin."
"Evet seni hatırlıyorum. Sürekli sizin kafeye gelirdim." Dedi ve Jungkook'u göstererek "Benim abim, Jeon Jungkook."diye tanışmıştı yabancı alfayı.
Garip bir ortam vardı sanki masada. Birbirini tanıyan ikili kendi arasında konuşmaya başlarken Jimin karşısında alfaya bakmadan etrafta gezdiriyordu gözlerini.
Siparişler masaya gelirken bile sessizdi Jungkook. Gözlerini önünde ki omegadan ayırmadan çatık kaşlarıyla onu izliyordu.
Jimin izin alarak lavayoya gittikten iki dakika sonra kalkmıştı ve omeganın peşinden gitmişti.
"Masa da neden beni tanımamazlıktan geldin?" Dedi alfa içeriye girer girmez. En azından lavabo da kimse yoktu ve Jimin bunu kendi üzerine alabilmişti.
Jimin ne demesi gerektiğini bilmediği için sessiz kalarak ellerini yıkamaya devam etti.
"Hadi ama omega. Beni cevapsız bırakmayacaksın."
"Bilmiyorum." Dedi Jimin içinde baskıyı azaltmak için. Alfa cevap vermesi için üzerinde baskı uyguluyordu ve bu rahatsızlık vermek yerine hoşuna gidiyordu. Bu bile endişe etmesi için yeterliydi.
"Ben artık abimin mutlu olmasını istiyorum. Önünde hiçbir engel olmadan."
"Ve bunu beni tanımamazlıktan gelerek yapıyorsun?" Dedi alfa bir adım daha ileriye giderken. Şimdi omega kendi ve tezgahın arasında kalmıştı.
"İlişkimizin onlara zarar vermesini istemiyorum Jungkook. Lütfen daha fazla üzerime gelme."
"İkimizin ilişkisi mi? Biz sevgili bile değiliz Jimin?" Dedi alfa ama saniyesinde pişman olmuştu söylediği için.
"Oh! Üzgünüm haklısın. Sanırım artık gitmem gerek." Jimin alfanın kolları arasından ayrılmış ve lavabodan hızla çıkmıştı.
"Siktir! Ne demesini bilmeyen bir aptalsın Jeon Jungkook." Alfa eliyle alnına vurmuş ve kendisine küfretmişti. Böyle olmaması gerekiyordu. Yine herşeyi suya batırmıştı.
"Hyung benim gitmem gerek artık." Jimin masanın üzerinden eşyalarını toplamaya başlarken hızla konuşmuştu.
"Bu kadar erken mi gidiyorsun?"
"Üzgünüm Minho Hyung ama acilen gitmem gerek. Seninle tanıştığıma sevindim."
"Bende öyle." Dedi Minho giden omeganın ardından.
Jimin kafeden çıktığında içine önce derin bir nefes almış ve geldiği yönün tersine doğru yürümeye başlamıştı. Az önce yaşadığı an yüzünden elleri terliyor gibiydi. Alfa üzerinde ciddi anlamda etkiliydi ve bu hiçbir şekilde iyi bir haber değildi Jimin için.
Uzun bir yürüyüşün ardından tanıdık cafeye gelmişti. Bugün patrona bir saat geç geleceğinin haberini vermişti. Ama saat çoktan 10 olmuştu ve Jimin iki saat geç gelmiş oluyordu.
Kafeden içeriye girdi ve hızla personel odasına ilerledi. Üzerinde ki kıyafeti çıkartıp yerine iş kıyafetlerini giyinmişti. Bozulan saçlarını tek eliyle düzenlerken bir anda kapı kalmıştı.
"Bir dakika bu koku... Bir alfa ile mi bilikteydin?" Patronu üzerine eğilerek burnuna buram buram gelen yabancı kokuyu öfkeyle çekmişti içine.
Jimin bir adım geri gideceği sırada alfa buna izin vermeyerek kolunu daha sıkı tutmuştu.
"Senin diğerlerinden farklı olduğunu düşünüyordum fakat yanılmışım."
"Hayır efendim ben gerçekten bir alfanın yanında değildim. Abimin sevgilisiyle tanıştım. Onun kokusu üzerime sinmiş olmalı."
Alfa dediklerine karşı memnun olmamış gibiydi. Koku nasıl bu kadar kendini belli ediyordu anlamıyordu? Hem üstünde ki yabancı koku fazla tanıdıktı...
"Geç kaldığın için bugün çifte mesaiye kalacaksın!"
"Pekala efendim." Jimin kolunu çekerek odadan hızla ayrılmıştı. Üzerinde ki kıyafeti düzelterek arkadaşının yanına gitmişti.
"Selam."
"Oh Jimin. Tam zamanında geldin. Benim on dakikalık bir işim var. Benim olmadığımı patrona belli etme olur mu?"
"Ben burdayım. Merak etme sen." Beta hızla arkadaşının yanağına teşekkür öpücüğü bırakıp dışarıya doğru ilerlemişti.
Jimin de önünde olan siparişlere bakarak paketleme işlemine başladı. Tonlarca siparişler vardı ve bunu tek başına yapması çok zor olacaktı.
Jimin aklında ki tüm düşünceleri silerek sadece işine odaklandı. Bazen siparişleri paketliyor bazen de yeni gelen müşteriler ile ilgileniyordu. . . . . . . . . . "Seungmin, seninle evlenmek istediğimi söyledim ve bunun bir an önce olmasını istiyorum. Sen hamile iken seni yanlız bırakamam. Lütfen ailen ile bunu konuşalım. Birlikte ve hemen bir gün belirleyelim." Dedi alfa sabırsızca.
"Minho böyle işler aceleye gelmez. Önce senin ailen ile tanışmam lazım. Senin de benim ailem ile tanışman lazım. Sonrasında hayırlı bir gün belirlenecek. Uzun ve yorucu bir süreç." Dedi omega mutlulukla. Bu süreci bir kez daha denemişti ama şimdi eskisi gibi bir sonuç ile karşılaşacaktı.
"Senden daha fazla uzakta durmak istemiyorum. "
"Aileme bahsettin mi bizden. Evlenmek istediğini yada hamile olduğu mu?" Omega alfanın omzuna yaslanarak sessizce mırıldanmıştı. Başka birilerinin duymasından korkar gibiydi.
"Elbette güzelim. Onlara ilk gün söyledim. Her ne kadar bana kızgın olsalar da seni kabul edeceklerini söylediler."
"Umarım bizimkiler de kabul eder." . . . . . . . Bölüm sonu.
Devam edecek.
Ben bu kurgudan tamamen ümitsizim açıkçası 👉👈 . Elimden geldikçe birşeyler yazmaya çalışacağım ama eğer olmazsa sinirlenir ve bir anda silersem lütfen bana kızmayın 😞😞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
