15|gitmek ve bulmak

1.7K 121 33
                                    

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
"Neden?"

Diye fısıldadı yorgun beden. Gözleri alfaya bakmadan bir yere sabitlenmişti. Gerçekler ağır geliyordu bünyesine. Bir yandan kaçıp kurtulmak istiyordu ama bir yandan da geçmişi ile yüzleşmek istiyordu.

Peki bunu yapacak kadar güçlü müydü? İki alfanın oyuncağı olmak yormuştu onu, ayağa kalkmak zordu bu saatten sonra. Ne yapması gerekiyordu? Hislerini bir kenara mı atmalıydı? Evet,ama neden bunu yapmalıydı? O zaman daha mı güçlü olacaktı. Kalpsiz olmak gerçekten güçlü olmak mı demekti? Korkusuz olmak, özgür olmak , yakınlarına karşı çıkmak onu özgür yapacak mıydı?

Sanmıyordu Jimin. O yıllar önce bu sisteme boyun eğmişti, şimdi nasıl güçlü olacaktı ki?

"Neden seninle birlikteyken kaybettiğim bebeğim aklıma geliyor? Neden bana yaşattın onca şeye rağmen hâlâ seninle birlikte olmak istiyorum? Neden güçsüz olan kişi hep ben oluyorum?"

Fısıltılar bir çığlık gibi kulağını sağır etmişti alfanın. Ne demeliydi ki? Asıl güçsüz olan kendisi iken nasıl Jimin'i suçlayabilirdi ki?

"Kalkalım artık, eve geçelim lütfen."

"Eve gitmek istemiyorum!"

"Yollar kar ile kaplı, nereye gidebiliriz ki Jimin. Lütfen dedim."

Jimin kesinlikle eve girmek istemiyordu. Oyun oynamayacak kadar kendini kötü hissediyordu. Biraz nefes almasına neden izin vermiyordu?

"Oyun oynayacak bir halde değilim. Arkadaşımın yanına gitmek istiyorum."

Jimin kalkacağı sırada alfa olan onu durdurmuştu. "Inat etme, diğerlerine ne diyeceğiz?"

Bir emir cümlesinden uzak bir yalvarmaydı alfanın sesi. Jimin'in gitmesini istemiyordu. Yanında kalması ve onunla konuşmasını istiyordu. Cevapsız soruları cevaplamak istiyordu.

"Yalan söylemek zor olmamalı. Onları aylardır kandırıyoruz sonuçta."

Jimin elini tutan elden kurtulmuş ve yürümek için harekete geçmişti. Şapkasını kafasına geçirmiş ve üşüyen parmaklarını ceplerine sokmuştu. Geç olmadan arkadaşının evine varmayı diledi.

Alfa ise arkasından bakmakla yetindi. Ona karşı gelebilir ve gitmesine engel olabilirdi. Ama yapamadı. Jimin'i o kadar dağınık görmek onu da parçalamıştı. Elini ayağına dolamıştı duyduğu kelimeler. Nasıl engel olabilirdi ki?

Jimin buraları fazla tanımıyordu ama arkadaşının evine zorluk çekmeden bulabilmişti.

Kapının önüne geldiğinde içeriden gülüşme sesleri duymuştu. Meşgul sanırım? Diye geçirdi içinden. Ama gitmeye i kadar da meraklı değildi.

Bu yüzden hiç düşünmeden kapıyı tık tık'lamıştı. Çok geçmeden arkadaşını kapıyı açtığında kendisini beklemediğini açıkça ortadaydı.

"Jiminie? "

"Girebilir miyim? Uzun yoldan geldim. Geri gitmek istemiyorum."

"Elbette bebeğim. Gel hadi."

Jennie arkadaşının ne kadar üzgün olduğunu hızlıca anlamıştı. Bu yüzden sessiz kalarak onu içeriye davet etmişti.

Jimin sıcak ortama girdiğinde yüzünde küçük bir gülümseme oluşmuştu. Seviyordu bu evi, kendini bulmayı ve kaybetmeyi bu evde öğrenmişti. Onun için değerliydi bu küçük ev.

"Sana bir kahve hazırlayacağım tatlım." Beta mutfağa giderken Jimin'e karşı seslenmişti. Jimin üstünde ki kalın giysilerden kurtulurken tanıdık bir koku burnuna dolmuştu.

Love A StrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin