19| iki yabancı

1.4K 100 8
                                    

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
İçtiği içki boğazını yakmaya başlamıştı. Midesi dahi bulanmadan içtiği bu şarap artık gözünde eskisi gibi değildi. Ama yine de içmişti ve şimdi başı dönmeye başlamıştı.

Bir içkinin verdiği hissiyatı nasıl severdi bir insan diye düşünmüyor değildi. Gerçekten o kadar ihtiyacı var mıydı buna? Cesaret için içtiğini söylüyordu içinde ki omega, peki bu sarhoş olmak için geçerli bir sebep miydi? Değildi, sadece kendini kandırıyordu. Kendini bir şeylere bağlayarak en büyük hatasını yapıyordu diğerleri gibi.

"Sence nasıl fikir?"

Alfanın sorusu ile kendine gelmişti. Kaşlarını çatmış ve bir şeyleri anlamaya çalışıyordu.

"Bebeğim,ne sormuştun."

"Bir tatil fikri nasıl demiştim Jimin. Beni dinlemiyor muydun?"

"Üzgünüm, sadece uzaklara dalmışım." Dedi ve arkasına dönüp ellerini küçük elleri arasına almıştı.

"Senin için bir sorun değilse benim içinde değildir." Diye güvence verdi ona.

Jungkook birleşen eklerinin üzerine dudaklarını bastırdı. Gözleri sevgi ile parlıyordu. Heyecanlı küçük çocuklar gibiydi.

"Çok fazla hayalim vardı benim. Bunu her zaman tek başıma gerçekleştirmek istemiştim. Ama şimdi eğer sen olmazsan hepsi eksik gibi hissettiriyor. Bu yüzden hepsini birlikte gerçekleştirelim hayatım. Bana vereceğin en güzel hediye olarak göreceğim bunu."

"Sen nasıl istersen öyle olsun."

Jimin rahatlıkla alfanın kucağına yerleşti. Çıplak kalan boynuna buseler kondururken aflannın güzel parmakları ile uğraşıyordu. Yatma vakti çoktan geçmişti ama buna rağmen iki bedeninde uykusu yoktu. Fakat bir şeyler yapmaya da mecalleri yoktu. Öylece sessizce birbirlerini hissetmek daha iyi hissettiriyordu.

Ama alfa böyle düşünmüyordu. Omeganın sarhoş olduktan sonra daha heyecanlı veya hareketli olacağını sanmıştı. Sadece kucağına yatacağını hiç düşünmemişti. Onunla ilgilenmek istiyordu. Belki bir dans yada şiirler okuyarak sabaha kadar uyumak istemiyordu.

Telefonunu açtıktan sonra aklında slow bir şarkı açmak yoktu. Ama sanki parmakları onu seçmek için kıpırdamıştı klavye üzerinde. Şarkıyı açtı ve koltuğun üzerine bıraktı.

Jimin fon müziğini duyduğunda şaşkınca alfaya bakmıştı. Jungkook gülümseyerek belinden tutarak kaldırmıştı onu. Karşı karşıya getirdi bedenlerini. Bir elini beline yerleştirirken diğer elini Jimin'in elini tutmak için ortaya koymuştu.

Konuşmuyorlardı ve arkadan fon müzik çalmaya devam ediyordu. Jimin alfanın teklifini reddetmedi. Ortalarında olan elini sıkıca tutmuştu ve bir elini alfanın omuzlarına yerleştirmişti. Onunla dans etmek bir onurdu onun için.

Bedenleri şarkı ile uyumlu olarak hareket etmeye başlamıştı. Alfanın eli belinden aşağıya inmiyordu. Hafif bir tutuş vardı güven veren. İyi hissetmesine sebep oluyordu.

Annesi bir alfanın nazik olacağını öğretmemişti ona. Ona öğrettiği şey bunlardan daha farklıydı. Saygının boyun eğmekten ibaret olduğunu annesi öğretmişti ve alfa bunun doğru olmadığını ona göstermişti. Kendi isteklerinden veya ihtiyaçlarından önce alfanın gelmesi gerektiğini öğretmişti ve alfa bu sözü öyle bir parçalanmıştı ki bir daha o sözü anmak bile istemiyordu. Ve onlarca örnek daha vardı aklında. Ama bunları düşünerek bu anı bozmayacaktı. Yüzünde ki mükemmel gülümsemesi ile alfasına bakacaktı.

"Seni seviyorum."

Bende demek istemişti Jimin yada dudaklarını birleştirerek gerçek cevabı vermek. Ama bunların hiç biri o kelimelerden daha önemli olamazdı.

Love A StrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin