Love A Stranger

5|değişen tavır

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
"Jim! Bugün patron da bir değişiklik var sanki." Dedi beta arkadaşına sessizce.

"Nasıl değişik? Her zaman ki hali işte."Jimin önünde ki paketi kapatıp arkadaşına bakmadan cevap vermişti.

"Hayır, kesinlikle bugün çok farklı. Fark ettin mi bilmiyorum ama bugün sana iki kez bana ise beş kez müşterilerin önünde bağırıp azarladı. Bunu yapmazdı. Pekala, bana her zaman bağırıyor ama sana bağırması beklenmedikti."

Jimin arkadaşına hak vermişti bu konuda. Jin ona asla bağırmazdı. Jimin ne olursa olsun en iyi çalışandı herkesin gözünde. Jin ilgisini her zaman Jimin'e göstermekten çekinmezdi. Bazenleri onu şımartırdı ve bu bir çalışan için çok fazlaydı.

"O genç bir alfa . Rut dönemi yaklaşıyor olabilir." Dedi Jimin ama kendi dediğine bile inanmıyordu. SeokJin rut dönemini ilaçlar ile geçiren bir alfaydı. Belki de bu hafta bir değişiklik olsun istemişti?

"Bence bunun altında başka birşey var Jim. Rut döneminden daha önemli bir sorun." Dedi Jennie sessizce ve usulca Jimin'in yanından uzaklaştı.

Ne yazık ki Jin onu görmüştü ve bağırmak için yanlarına gideceği sırada kapıdan giren tanıdık beden bütün devrelerini alt üst etmişti. Onun burada ne işi vardı?

Jin bunu her ne kadar merak etsede sorgulamadı ve arka personel odasına ilerledi. O gidene kadar burada kalması daha mantıklıydı.

Jennie gelen müşteri ile birlikte eline aldığı kalem kağıt ile en köşeye,hemen camın oradaki masaya, ilerledi.

"Merhaba. Epiphany kafeye hoş geldiniz. Her hangi bir siparişiniz varsa alabilirim." Betanın sevgi dolu sesi alfayı gülümsetmişti. Jimin'in tıpkı kendisi gibi arkadaşları vardı demek.

"Aslında sizden ricam ,şurada ki omega ile konuşmak istiyorum sadece. "

Beta okların Jimin'i işaret ettiğini gördüğünde gülümseyerek onu onaylamış ve geri kasanın arkasına ilerlemişti.

"Seninle konuşmak isteyen bir alfa var Jim. Hemen şu köşede." Jimin yaptığı işten başını kaldırmış ve gösterdiği alfaya bakınmıştı. Göz göze geldiği tanıdık alfa ile şaşırmasına engel olamamıştı.

"Oh pekala. Hemen gelirim Jen." Jimin ellerini hızla temizledi ve eline aldığı kalem kağıt ile alfanın yanına ilerledi.

"Buraya hiç uğramazdın."

"Evet ,ta ki sen sevgilim olana kadar." Alfa göz kırparak omeganın elinden tutmuş ve kendisine doğru çekmişti.

"Hey! Ne yapıyorsun? Biri bizi görebilir."

Aslında insanların görmesi normalde asla umrunda olmazdı. Ama şimdi iş yerindeydi ve her hareketi dikkat çekebilirdi. Tıpkı kamera görüntülerinden ikiliyi izleyen alfa gibi...

Jungkook tuttuğu ele bir buse kondurdu. Jimin'in sıcaklığı kendisine huzur veriyordu. Bu yüzden çıktığı stresli toplantı sonucunda nefesini Jimin'in yanında almıştı.

"Bir bardak çay içebilir miyiz? Beraber." Alfa tatlı gözüküyordu. Konuşması ve ona bakarken parlayan gözleri sahte değildi. Alfa gerçekten ona ilgi duyuyordu.

"Sadece beş dakika. Daha fazla kalamam. Üzgünüm."

"Sorun değil. Dışarıda seni bekliyorum." Jungkook oturduğu yerden kalktı ve kapıya ilerlemeden önce omeganın kızarmış yanağına bir buse kondurdu.

Jimin giden alfanın arkasından gülümseyerek bakmış ve önüne dönüp kafasını iki yana sallamıştı. Alışmaması gerekiyordu. Bu küçük jestler onun için fazla geliyordu. Gittikçe Jungkook'a daha bağımlı hale geliyordu. Bunu durduramasa da yavaşlatması gerekiyordu. Yada alfanın dediği gibi herşeyi oluruna bırakmalıydı.