İki buçuk ay sonra...
Valizleri babam arabaya taşıyordu ben ise boş dolabımı açmış içine bakıyorum , bir an da içim acıdı sanki evden temelli gidiyorumda dolabımın hepsini boşaltıp sallanan iki üç tane askı bırakmıştım.
Odam üst kattaydı , merdivenlerden koşarak indim ve babaım elinde ki küçük valizi kaptığım gibi geri odama koşmaya başladım
"Sedef ! Ne yapıyosun ? KIZIM !"
" Baba ben bu evden gelin gitmiyorum!"
"Neeee ? " Babam ne yapacağını bilmeden hemen annemin yanına gitti.
Valizimi açtım , içinde sanki bir kaç günlük tatile gidicekmiş gibi kıyaftlerimi koymuşum. Hepsini düzgün bir şekilde yerleştirdim , dolap düzeni benim için önemliydi. Annemin suratı anlamsız bir hâl almış şekilde yanına geldi .
"Benim güzel kızım"dedi ve alnımdan öptü. İlk defa böyle bir şey yapmıştı ve o anda gözlerim doldu ,ağlamadım ama içimden sanki bir şeyler koptu , içimdeki parçalar yer değiştirdi sanki koca bir ormanın içinde kaybolmuş gibiydim ayrılık bu kadar zor muydu ?
Düğumlenen sesimle güçlükle konuşabildim " Anne , bunları sorucak olursan söyleyeyim bu kıyafetler benim bu evden temelli gitmediğim kanıtı , ne zaman ben bu evden gerçekten gidersem o zaman bu kıyafetleride alırım ve alırsınız" Ortamı yumuşatmak için gülmeye başladım bizim kapıdan izleyen babam da geldi ve aile sarılması yaptık. Kendimi en mutlu ve güvende hissettiğim yer , annemin ve babamın kolları...
"Hanımlar hazırsanız artık gidelim mi?"
"Artık hazırım "
"Tamam çantamı alalım çıklaım" babamla bahçede annem gelene kadar bekledik ve sonra yola çıktık.
Yaklaşık beş saatlik yolculuğun sonunda Sakarya'ya geldik Skarya-Karasu ilçesi aslında geldiğim yer beklediğim kadar kötü değildi aslında. Okulum eski hastanenin hemen karşısında ve yurdumda Atatürk Bulavarı'nın içinde yani Karasu'nun merkezi diyebiliriz.
Odam iki kişiklikti kapıdan girer girmez büyük bir camı ve küçük bir holü gördüm , sol tarafta banyo ve tuvalet sağ tarfta duvaraın hertarafını kaplayan dolaplar holü geçince iki çalışma masasını ve küçük tüplü televizyonu gördüm tevelvizyon iki masanın arasındaydı hemen karşılarında krem renkli bazlar , küçük bir konsol ve boy aynası vardı.
"Vayy..." Demekle yetindim.
"Sedef çok şanslısın benim lisedeyden kaldığım odayı görmeliydin. Ranzalar vardı ve yirmi kişi kalıyorduk."
"Ben doğuştan şansılıym anne " Bu seferde annem tebessümle yetindi."Hadi anne aşağı babamın yanına gidelim"
"Tamam , unuttuğun bir şey yada eksiğin var mı?"
"Aslında... Neyse neyse boşver." Bu sırada annemle aşağıya inmeye başladık.
"Bana oyuncak ayı falan demiyeceksin demi ?" gülmeye başladık.
"Yok hayır hayır , önemli değil ya burdan da alırım ."
"İyi , peki madem öyle olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADINI SEN KOY
Teen FictionLise aşkına Kardeş dediğiniz dostluklara Belkide hiç tatmadığınız aile özlemine Bir kitap kadar yakın olacaksınız...