"Hazır mısın ?"
"Çok hızlı gitmez değil mi?" Mete'nin sorusuna soru ile cevap vermiştim.
Mete kafasını bana çevirdi , sırıtarak "Dağın zirvesindeyiz ve nerede duracağımızı kestiremiyorum ve evet çook hızlı gider. Sıkı tutun." Kızak ile kayacaktık , daha önce kaymıştım ama dağın zirvesine çıkmamıştım.
Mete "1,2 vee... 3 !" dedi ve kendimizi aşağı kaydırdık.
"AAAAA! YETER CİDDEN BAK KORKMAYA BAŞLADIM DURDUR !"
"Şimdi olmaz çok hızlı !" kahkahalara boğulmaya başladı. Ben korktukça o na daha da sıkı sarılıyorum. Mete korktuğumu sonunda idrak etti ve ayaklarını aradı bir kara sürterek yavaşlatmaya çalışıyor , bende onun yaptıklarını aynısını aynı anda yapınca hızımız baya bir düştü.
Birden çığlık sesleri duymaya başladık "ÇEKİLİN ! DURAMIYORUZ , SEDEF ! METE!" Yok artık! Şimdi ne yapacağız ? Hakan ve Cem hızlı bir şekilde üstümüze geliyor.
"Si*** !" Mete küfredince bakışlarımı ona çevirdim ama o beni takmadı. "Lann ! nereden çıktı bunlar?"
"Çıktılar işte ! Şimdi ne yapaca..." diyemeden arkadan çarpıtılar. Hepimiz farklı yerlere savrulduk. Boylu boyunca yerde yatarken Mete yanıma gelince bende doğruldum.
"İyi misin ?"
"İyiyimde insan tutardı sevgilisin , filmlerdeki gibi olurdu belki"Mete gülmeye başladı. "Nee yaa ! Gülme."
"Başını mı çarptın sen ?"
"Dalga geçme." ama yüzüme bakıp gülmeye devam ediyordu. Küçük çocuklar gibi burnumu sıktı "Yapmaa !" bu seferde bozulan şapkamı çıkartıp saçlarımı karıştırmaya başladı "Yaa !" Mete'nin elinden kurtulmaya çalışırken o daha çok benimle uğraşıyordu. Bende yerden aldığım karı onun yüzüne attım.
"Sen kaşındın." dedi ve beni kucağına aldı.
Araya Cem girdi "Bizde iyiyiz sorduğunuz için sağ olun."
Mete "Siz hala burada mısınız ? Sizi aşağı ben göndermeden siz gidin."
Hakan "Tamam usta sen büyüksün şimdilik biz yokmuşua z gibi farz edin sonra biz kaçarız."
Mete de onlar yokmuş gibi davranmaya devam etti "Nerede kalmıştık ?"
"Sen bana kıyamadığın için kucağında aşağıya kadar beni taşıyacaktın." en tatlı halimle on bakıp tatlı tatlı gülümsemeye başladım.
"Hay hay." birden beni aşağıya bıraktı.
"Yaa ! ama hiç adil değil bu ."
"Aşağıya kadar kucağımda taşıdım. " resmen benimle dalga geçiyordu. Tabi ben bunun altında kalmam.
"Peki tamam sen kazandın pes ediyorum. Yardım ette kalkayım, yarım metre karın içine girdim ve kalkamazsam dahada derine batarım." beni kaldırması için elimi uzattım. 'abarttın' bakışlarını attıktan sonra elimi tuttu ve çekmeye başladı. Tam ben onu kendime çekip düşürmeye çalışacaktım ki bir çırpıda beni yerden kaldırdı.
"Nasıl ama ? Ben seni çekip düşürecektim , çok hızlısın ve güçlü..."
Tatlı tatlı gülmeye başladı "Sen... çok zayıfsın , hem fiziksel olarak hemde bana karşı." Yanağımdan öptü , saçlarımı düzeltip şapkamı taktı.
"Hayır değilim. Sana karşı zayıf değilim ama zayıf noktamsın. "
"Bana karşı zayıfsın çünkü sırf seninle ilgilenmediğimi düşündüğün için İstanbul'a geri döndün, bence bu yeterli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADINI SEN KOY
Teen FictionLise aşkına Kardeş dediğiniz dostluklara Belkide hiç tatmadığınız aile özlemine Bir kitap kadar yakın olacaksınız...