Bir boşlukta mıyım yoksa karanlığın içinde kayboldum mu bilemiyorum. Tek bildiğim şey kendimi ne kadar sefil hissettiğim. İki gündür yüzüme bakmıyor , jest hızında önümden çekip gidiyor ,Ali ile
darğın olduğu her hallerinden belli ne okulda yan yanalar ne de stajda. Gözlerimin dolğunu , burnumun sızladığını hissedebiliyorum ona her baktı-
ğımda özellikle kızgın yüzünü gördükçe boğazımda birşeyler düğümleniyor ve bu
bana öyle bir acı veriyorki melankolik insanlar gibi hissetmeme neden oluyor.
Ali o imayı yapmasaydı belkide olaylar bu kadar büyümezdi. Ahh Mete nerden bileceksinki seni ne kadar çok sevdiğimi bilemezsin tabi nerden bileceksin ki ? Kimse bilmiyorum çünkü kendime zor söylediğim bu gerçeği başkasına , sana , nasıl diyebilirdimki.Bu gün okulum erken bitmişti Zeynep'den önce çıkmıştım , odada tek başıma oturuyorum. Telefonum çalmaya başladı.
Arayan babamdı" Kızım otobüse bindin mi?"
"Sağol baba iyiyim." bu babam hiç değişmeyecekti hemen konuya girer.
"İyi olmana sevindim , geliyorsun değil mi?"
"Birazdan otogara geçerim valizim daha hazır değil."
" Sedef canım unuttun mu dolabında ki eşyalarını?"
"Aaa evet doğru şimdi hatırladım o zaman ben çantamı alıp çıkarım.
"Tamam canım dikkatki ol Esenler'e gelince şöför seni alıcak."
"Tamam babacım görüşürüz."Zeynep gelince bende çıktım. Esenler'den şöför beni eve- Beşiktaş'a -bıraktı. Annem kapıda karşıladı sanki bir aydır görüşmüyorduk.
"Sedef! Sen zayıflamışsın."annemin her zamanki abartmalarından biriydi.
"Anne bundan sonra uçakla gelmek istiyorum. Otobüs çekilecek çile değil."
"Bak sen " gülerek yanağımdan makas aldı.
Bu hareketinden hiç hoşlanmamıştım "Yaa anne çocuk muyum ben ?"
"Bir haftada ne kadar da büyümüşsün sen."
"Liseye yeni başlamış olabilirim ama hatırlatırım ben 99 doğumluyum yani 16 yaşıma girecegim- 3 Ocak -."
Annemle birlikte gülmeye başladık.Ailemle güzel bir hafta sonu geçirdim babam eve erken geldi cumartesi günü Florya Orman Parkı' na gittik. Pazar günü geldi çattı gidesim yoktu çünkü ailemin yanında mutluyum orda Karasu'da kapalı kafes içinde gibiyim en önemliside Mete vardı her gördüğümde içimi acıtan.
Yurdum bulvarın aşağı tarafındaydı. Taksi ters yönden geçtiği için bulvarın yukarısında bırkatı. Şansa bakki Mete'de bulvardaydı , birisini beklediği belliydi Ali'yi bekliyordu kesin. Mete' nin yanına uzun iri yarı iki adam geldi , bir sorun vardı galiba. Hızlıca onlara doğru ilerledim. Esmer olan Mete'nin omzunu sertçe sıktı.
"Heyyyy ! Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz ? "Üçü birden bana baktı.
Mete "Sen karışma bu seni ilgilendirmez."
"Evet beni ilgilendirmeyebilir ama polisleri ararsan eminim ilgilenirler."
Esmer olan konuşmaya başladı "Bu burda bitmedi." bana dik dik baktı "Umarım seninle tekrar karşılarız."
Pislikk !
Mete adama sertçe bir yumruk indirdi. Adamın kulağına sessizce konuştu "Eğer ona birşey yaparsan yada düşünürsen seni buna pişman ederim."
İnsanlar toplanmaya başlamıştı. İki adam kaçmaya çalıştı ama yardımsever esnafcılardan kurtulamadılar. Polisde geldi ,ifademi almak için benide götürdüler.İfademi verdim odadan çıktığımda Mete'yi gördüm"Mete ! Onlar senden ne istiyordu ?"
"Bak bu seni ilgilendirmez , sana tavsiyem herşeye karışma. Her zaman yanında olamayabilirm." yanlış birşey söylemiş gibi gözlerini sımsıkı yumdu derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı. Yanlış birsey söylemiştide.
" Sen zaten yanımda değilsin sadece tesadüfler bizi bir araya getiriyor."
Kaşlarını çatarak bana baktı "Bence yurda git , hava kararmaya başladı."
"Haklısın ben gideyim artık."Yurda geldim ama Zeynep odada yoktu. Yemek saati geçmeden hemen yemekhanye indim Zeynep'de oradaydı. Tanımadığım kızlarla oturuyordu beni görünce yerinden hemen kalkıp elimdeki tepsiyi aldı ve oturduğu masaya götürdü.
Sonunda odaya çıktık ve herseyi anlattım.
"Yok artık ! O adamlar kim miş söylemedi mi?"
"Hayır hiçbir şey demedi."
"Ama belliydi böyle birşey olacağı. Mete'ye baktığımda ürperiyorum karanlık bir tarafı var sanki."
Tek kaşımı kaldırdım "Çok fazla film izliyosun."Zeynp'in dersi boş olduğu için benimle birlikte gelmdi. Okulun kapısında girince Cem' i gördüm.
Koşarak geldi ve sırtımdaki çantayı aldı "Günaydın ! Gözlerinin altı morarmış kim üzdü seni ?"
"Gerçekten mi ? Erken yatmıştım , kimsede üzmedi."
"Şaka yaptım sende hemen inandın."
"Sabah sabah hiç çekilmiyorsun." gülmeye başladım.
Bana boş boş bakmaya başladı.
"Şaka yaptım." bu sefer ikimizde gülmeye başladık.Sabah ilk dersimiz anatomi ve fizyoloji. Bu dersle insanın ilk olarak hücrlerini görüyoruz sonra iskeletini , kaslarını , organlarını ,dersini ; son olarak vücüdun işleyişiyle bu dersi kapatacağız. Çok zor bir ders çünkü ezbere ve anlamaya dayalı. Bu dersle kısaca bir insan oluşturuyoruz.
Ders başladığından bari hiçbir şey anlamadım.
Cem'e döndüm "Ben hiçbir şey anlamıyorum."
"Bence aslında basit sadece kendince yorumlamalısın.
"Nasıl yani , ne yapmalıyım ?"
"Bu ders benim için bir següzeşt. Bu derste geçenler benim için sihirli sözcükler. Bu sihirli sözcükleri kullanarak yeni bir seviyeye atlıyorum. Yaratıklardan ve olası bütün zor durumlardan bu sihirli sözcüklerle kurtuluyorum."
Ağzım açık kaldı " Sanki bana bilimkurgu-macera filmi anlattın ama bu dediklerin çok zekice. Şu an sana hayran kaldım hayatı kolaylaştırdığın yetmiyormuş gibi birde eğlenceli hale getiriyorsun bunu-"
Hoca birden bize bağırmaya başladı "Sedef ! Cem ! Ne konuşuyorsunuz söyleyin bizde bilelim."
İkimizde birbirimize baktık kaldık.
Cem konuşmaya başladı "Ders hakkında tartışıyorduk ;hocam sizcede bu resimler yeterince belirgin değil değil mi? Hücreleri tam olarak tanımlayamadıkta."
Bekir hoca uzun uzun baktı "Haklısın evladım , napsak ki bilemedim. Ben size güzelce bir kaç resim bulup getirim ama bir daha böyle bir sorun olursa bana söyleyin aranızda tartışmayın."
"Tamam bundan sonra ilk size söyleyeceğiz." dedikten sonra Cem'le birbirimize bakıp çaktırmadan güldük.
Bekir hocanın lakabı Deli Bekirdi çünkü dakikası dakikasına uymuyordu. Dersi zevklidir birde ben anlasam çok daha iyi olucak.Zil çalmıştı Cem bana dönüp göz kırptı , çok güzel gözleri vardı yemyeşil "Hadi" dedi.
'Ne diyorsun' dercesine kafamı salladım.
"Okul bitti , okulu bu kadar sevdiğini bilmiyordum.'
"Daha sekizinci saate daha yeni giricez."
"Ders boş ,Cevdet hoca eve gidin demiş."
"Süper ! " çantamı kaptığım gibi dışarı çıktım.
Cem arkamdan koşarak geldi "Hadi gidelim."
"Nere gideceğiz."
"Sahile , gittin mi hiç ?"
"Burda daha hiç gitmedim , uzak değil mi biraz ?"
"Olsun yürüyüş yapmış oluruz."
"Tamam ama çok durmam söyleyeyim."
"İstesende duramayız. Geç saatlerde sahil tehlikeli olur sadece bir iki saat."Cem gözüme girmeye başladı.
Sözüne devam etti "Tek yada bizimkilerle olsak sorun yokta şimdi sen varsın laf atarlar sonra tatsızlık çıkar hiç hoş olmaz."
"İnasnın böyle , senin ve Zeynep gibi arkadaşı olmalı."
"10.sınıftaki Zeynep mi ?"
"Evet ."
"Az çok tanırım iyi kızdır. Birbirimize bakıp gülümsedik.Sahile geldik biraz kumsalda yürümeye başladık. Buz gibi soğuk su ayaklarıma deydiğinde içim ürperiyordu. Pantolonumun paçalarını şort olucak şekikde kıvırdım ve denize dizlerime kadar girdim. Cem'in elinden tutup onuda denizin içine çektim.
"Hasta oluruz hadi çıkalım."
"Birazdaha lütfen !"
Birşey demedi. Sonra ben birden elimi denize soktum ve Cem' e su attım.
"Ahhh ! Su çok soğuk ," ben hafifce bir kere daha yaptım "Dur yapma , devam edersen-" dinlemeden ard arda tekrar yaptım.
"Bunu sen istedin" dedi ve beni ıslatmaya başladı.
"Tamam tamam yapmayacağım bir daha söz. Durr ! Yaa , çok üşüdüm."
Sonunda durdu ama ıslanmıştım ve tabi o da. Gülerek denizden çıktık , dişlerim titriyordu ikimizde saçları sırıl sıklma olmuştu. Saçlarımın suyunu sıktım Cem de kafasını sallayrak sularını attırdı.
Hırkasını çıkarttı ve bana uzattı "Giy şunu hasta olucaksın."
"Hırkam var benim hem üşümüyorum. Sonra sen hasta olursun."
"Dişlerin titriyor , giy şunu. Sen benden fazla ıslandın." zorla hırkayı bana giydirdi.
Cem'in evi burdaydı sahile yakındı o yürüyerek eve gitti bende otobüsle yurda döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADINI SEN KOY
Novela JuvenilLise aşkına Kardeş dediğiniz dostluklara Belkide hiç tatmadığınız aile özlemine Bir kitap kadar yakın olacaksınız...