| Kıskançlık

213 31 8
                                    

Küçük Taehyung, artık hayatında olanlara şaşırmıyordu bile çünkü tahmin ettiği, başına gelmesinden korktuğu her ne varsa birer birer yaşanmaya başlamıştı.

Okullar başlar başlamaz, Jungkook kendine harika bir arkadaş ortamı kurmuştu. Okul çıkışlarında genelde onlarla takılıyor ve eve normalde geldiğinden, daha geç bir saatte gelmeye başlamıştı.

Taehyung ise tüm gün okulda tek başına olduğundan dolayı canının sıkıldığı yetmezmiş gibi, bir de Jungkook'un gelmesini bekliyor ve daha da sıkılıyordu.

Abisiyle birlikte vakit geçirmeyi özlemişti fakat Jungkook'a ne zaman yanaşmaya kalksa, Jungkook her seferinde bir sebep sunuyordu ona. Oysa ki, kardeşini kendi elleriyle bile isteye uzaklaştırdığının farkında bile değildi. Aralarındaki bağ gittikçe kopmaya yaklaşıyordu ve bu Taehyung için oldukça üzücü bir durumdu.

Kıskanıyordu. Jungkook'u kıskanması ne kadar mantıklıydı bilmiyordu ama yine de kıskanıyordu işte. Arkadaşlarını birkaç kez, Jungkook onları eve davet ettiğinde görmüştü.

Hepsinin iyi insanlara benzediğini inkar edemezdi ama onlarla yakın olmasından başka kıskandığı diğer bir nokta daha vardı. Neden abisinin bütün arkadaşları yakışıklı olmak zorundaydı ? Bu sinirlerini bozuyordu.

Birlikteyken neler yaptıklarını merak ediyordu Taehyung. Artık abisinin yüzünü evde bile zar zor görüyordu ve böyle olmaya devam edecekse, Taehyung bir an önce büyümek istiyordu. Eğer büyürse, abisi onunla takılmasına izin verirdi değil mi ?

Hafta sonlarını iple çekiyordu artık. Okula gitmek onun için gerçekten can sıkıcıydı. Onunla konuşmaya çalışan birçok kişi vardı.

Genellikle kızlar, onun çok sevimli olduğunu düşünüyor ve arkadaş olmaya çalışıyordu ama Taehyung onlara bakmıyordu bile. Sadece dikkatli bir şekilde dersleri dinliyor, derslerin bitmesiyle de hiç vakit kaybetmeden eve dönüyordu. Yeterince içine kapanık değilmiş gibi, bu ara kendini çevreden biraz daha soyutlamıştı.

Abisini fazla göremediğinden, bu sıralar annesiyle daha da yakınlaşmışlardı. Genelde ona, abisi hakkında sızlanmayı ihmal etmiyordu. Bayan Jeon onun nasıl hissettiğini anlasa da, bu duruma alışması ve kendinin de arkadaş edinmesi gerektiğinin farkındaydı.

Birkaç kez Taehyung'la konuşmayı denese de, bir faydasını görememişti. Aksine Taehyung kendisine kızmış ve onunla bir süre konuşmamıştı. Konu Jungkook olunca, fazlasıyla alıngan davranabiliyordu.

Sonunda hafta sonu geldiği için seviniyordu Taehyung. Geçen gün Jungkook ona söz vermişti, hafta içi onunla ilgilenemediği için hafta sonu tamamen ikisine ait olacaktı. Fakat Taehyung eve döndüğünde gördüğü manzarayla, yüzündeki mutluluk belirtisi olan gülümsemesi anında silinmişti.

Bay ve Bayan Jeon çalıştıkları için henüz eve dönmemişlerdi ve Jungkook evde bir kızla yalnızdı. Evimizde bir kızın ne işi var ? Diye düşünmeden edememişti Taehyung. Abisinin hep erkek arkadaşlarını görüyordu, şimdi birden bire ortaya çıkan bir kız arkadaşını görmek istemsizce moralinin bozulmasına neden olmuştu.

Sırtındaki çantasını çıkarmadan salondan içeri girmişti. Fazlasıyla odaklanmış olduklarından, Taehyung'un geldiğini duymamışlardı. Salonun ortasında duran masanın üzerinde bir sürü kağıt duruyordu. Ödev yapıyor olmalıydılar. "Hyung..."

Taehyung dikkatli bir şekilde onları izlemeye devam ederken, Jungkook duyduğu ses ile başını kaldırmıştı. "Oh Tae, geldin mi ?"

Taehyung hafifçe başını salladıktan sonra, çantasını sırtından çıkardı ve Jungkook'un yanına gitti. Kucağına oturup, kollarını boynuna sardı. Bu sırada genç kız ise, bakışlarını ikiliye çevirmiş, onları izliyordu.

Dare For More | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin