Dare For More | Taekook

| Oyundan Doğan Tehlike

Taehyung ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Bir anlık sinirle partiye gideceğini söylemişti ama aslında gitmek isteyip istemediğinden bile emin değildi.

Sadece Jungkook'a onu engelleyemeyeceğini göstermek için yaptığı bir hareketti ve kendini oldukça saçma bir durumun içerisinde bırakmıştı.Hyun Shik arkadaşlarını da getirebileceğini söylemişti, bu açıdan bakınca partiye gitme fikri o kadar da kötü gelmiyordu.

Fakat biraz daha düşündüğünde ortamın kendisine göre olmadığının bilinciyle, aldığı karardan vazgeçmek istiyordu. Eğer Hyun Shik'e gidip de vazgeçtiğini söylerse, ona karşı büyük bir ayıp olacaktı. Üstelik sırf Jungkook'a inat kabul ettiğini düşünmesini istemezdi. Her ne kadar gerçek sebebi bu olsa da...

Jimin'e partiden bahsettiğinde, arkadaşı o partiye davet edilmenin ne kadar zor olduğu hakkında yaklaşık bir saatlik bir konuşma yapmış ve ardından Taehyung'u Hyun Shik'i nereden tanıdığı konusunda sorguya çekmişti. Pekala, o gün kazara Yoona'ya Jungkook'un abisi olduğunu söyleyivermişti ama Jimin'e söylemeyecekti. En azından şimdi değil. Yoksa bu gidişle herkes öğrenecekti ve tam da istemediği bir durumla karşı karşıya kalacaktı.

Jimin'i okuldan sonra evlerine davet etmişti ve şimdi odasında oturup, ne yapabilecekleri konusunda birlikte düşünüyorlardı. Jimin'e kalırsa, partiye gitmeye dünden razıydı çünkü bir daha ellerine bu şans ne zaman geçerdi bilmiyordu. Üstelik partiye gitmeleri, Yoongi'yi görebileceği anlamına geliyordu. O ve arkadaş ortamı, böyle partileri kaçırmazdı. Her ne kadar Hyun Shik ile araları mükemmel olmasa da, tüm son sınıflar orada olacaktı ve onların katılmaması mümkün değildi.

Taehyung hala kararsızdı. Acaba Jungkook da gelir miydi ? Eğer gelirse yanında Hye Jin'i de getireceği kesindi. Gerçi abisinin Hyun Shik'le arası yeterince gerilmişken, yüzsüzlük yapıp onun partisine gelmezdi herhalde, değil mi ?

Partinin düzenlediği eve adımını atana kadar, tam olarak böyle düşünüyordu. Fakat yanılmıştı. O gün kendisi için tartışmış olmalarına rağmen burada, onun partisindeydi. Bir elinde bira şişesi duruyor, diğer eli ise kucağında oturan Hye Jin'in belindeydi.

Taehyung daha şimdiden kusacak gibi hissediyordu kendini ama güçlü durmak zorundaydı. Eğer Jungkook umursamıyorsa, o da umursamazdı. Evet, evet bunu yapabilirdi. Bu gecenin sorunsuz bir şekilde geçmesi için dua ediyordu içinden. Yeni bir kavga yaşamak istemiyordu.

Sadece bu gecelik, kafasını dağıtmaya bakacaktı. Bir de, Jimin'in yanından ayrılmamaya dikkat etmesi gerekiyordu çünkü etraflarındaki insanlar Taehyung'a tuhaf bakışlar atmaya devam ediyordu.

Pekala, bunun sebebinin kıyafetleri ve görünüşü olduğunun farkındaydı ama kimin umrunda ? O kendisini böyle seviyordu. Dikkat çekmek onun için sorun değildi, alışmıştı artık. İnsanların meraklı bakışlarından kurtulmanın hiçbir yolu olmadığını biliyordu.

Jimin etrafta başına buyruk ve heyecanlı bir şekilde dolanırken, Taehyung onun Yoongi hyungu aradığını biliyordu. Henüz ortalıkta görünmüyordu ama Jungkook ve diğerleri geldiğine göre, o da gelecekti.

Aslında, Jimin kendisine Yoongi hyungtan hoşlandığını söylediğinde şaşırmadan edememişti. Hayır, bir erkekten hoşlanmasına değil de hoşlandığı kişinin Yoongi hyung olmasına şaşırmıştı. Onu tanıdığı kadarıyla hayatında ilgisini çeken tek şey piyano çalmaktı ve bu zamana kadar hiç birisiyle flörtleştiğini bile görmemişti.

Acaba Jimin'e Yoongi hyungu söylese ne tepki verirdi ? Büyük ihtimalle sevinçten havalara uçar, fakat hemen sonrasında ufak bir kıskançlık krizi yaşanırdı. Arkadaşının ani hareketlerine alışmıştı artık.