deceive the pink flower ¦ sasusaku

33|| Hinata

İçeriden gelen takırtılarla gözlerimi araladığımda esneyerek gerildim. Göğsümde bir ağırlık hissettiğimdeyse  omzuma değen siyah saç tutamlarını görüp gülümsedim. Sasuke, gece yanıma gelip burada uyumuştu. Kıpırdamamla beraber kendisi de bir mırıltı çıkarıp burnunu boynuma sürttü. Uykudaki haliyle çok tatlı görünse de, içeriden gelen seslerden diğerlerinin kalkmış olduğunu anladım ve bakmak için kalkmaya yeltendim. Yan ranza da boştu, İno ve Tenten de kalkmıştı. Sasuke'nin kafasını yavaşça göğsümden çekip yatağa koyduktan sonra yataktan kalktım. Üst yatağında boş olmasından Hinata'nın de kalktığını anladım.

Önce elimi yüzümü yıkamak için odadan çıkıp tuvaletin kapısını ittirdim. Kilitliydi, içeriden, "Dolu!" diye bir ses yükseldiğinde içeride Naruto'nun olduğunu anladım. Oflayarak içeri geçtim. Beni güzel ve özenli bir kahvaltı masası karşıladı. Mutfağa girdiğimde Neji ile Tenten'i kahvaltılıkları hazırlarken gördüm. Neji yumurta pişiriyor, Tenten de bardakları tepsiye koyuyordu. Suigetsu ile Hinata mutfak masasında oturuyorlardı.

"Günaydın?" kafalar bana döndüğünde Tenten gülümsedi, "Günaydın uykucu," oldukça neşeli ve enerjik görünüyordu.

"Günaydın," Hinata, Suigetsu ve Neji de aynı şekilde karşılık verdikten sonra yumurtayı pişiren Neji'ye döndüm, "Yardıma ihtiyaç var mı?"

"Hayır hayır, bitti sayılır."

Tenten, "Herkesten önce uyandığımız için sofrayı kuralım dedik," ikisinin bir aradayken ne kadar mutlu durduklarına bakıp gülümsedim. Tenten, Neji'yle gerçekten çok mutlu görünüyordu. Sadece görünüşte değil, mutlu olduğunu hissediyordum. Onu böylesine mutlu ve güzel bir ilişki içerisinde görmek beni de çok mutlu ediyordu.

"Diğerleri kalkmadı mı daha?" dediğimde Suigetsu, "Shikamaru ve Temari'nin ek dersi olacağından gittiler. Sai ve İno bizim evdeler, kahvaltıya geleceklermiş. Kızıl kafa da hala uyuyor..."

Başımı sallayıp yanlarına oturdum bende. Tuvaletin kapısının sesini duyduğumda Naruto'nun çıktığını anlayıp yerimden kalktım. Uykulu gözlerle tuvalete ilerlerken Naruto, Sasuke'nin yanına gitmişti. Onu uyandırmaya çalışıyorken bende tuvalete girdim.

Çıktığımda ise tekrar mutfağa gidiyordum ki, Sasuke'nin uyuduğu odadan Hinata ile Naruto'nun sesini duyunca durdum. Merakıma yenik düşerek kapıya yaklaştım ve hafif aralık duran kapıdan içeri baktım.

Sasuke kafasını yastığa gömmüş uyumaya devam ediyor, Naruto ile Hinata ayakta durmuş konuşuyorlardı. Hinata'nın yüzünü göremesem de sesinden utanıyor olduğunu anlamıştım, "B-bugün dersin yok, değil mi Naruto?"

Naruto bugün dersinin olmayacağı sevinciyle gülümsedi, "Hayır, yok!" Hinata bir şeyler daha konuşmak istiyor gibi gözüküyordu ve ağzını açmıştı ki Naruto yine ilgisini başka yere vererek Sasuke'ye seslendi, "Hey Sasuke, kalk artık!"

Sasuke huysuzca mırıldanıp gözlerini açtı. Hinata, konuşamamanın verdiği hayal kırıklığıyla başını eğdiğinde Naruto'ya bir yumruk atmak istedim. Neden bu kadar tez canlıydı? Hinata gibi utangaç ve sessiz bir kızın onunla konuşması zor oluyordu bu durumda.

Bıkkın bir nefes verip odaya girdim. Naruto beni görünce gülümseyip, "Günaydın, Sakura-chan!" ona ters ters baktığımda ise gülümsemesi soldu ve yerini meraklı bir bakış aldı. Umursamayıp Sasuke'nin yanına gittim ve yanağından bir makas aldım, "Sasuke, uyan artık. Kahvaltı edeceğiz." homurdanıp yataktan doğruldu, "Günaydın," dedi dağılan saçlarını düzeltirken. Ona gülüp elimi saçlarına daldırdım ve düzeltmesine yardım ettim.

"Iy," Naruto burnunu kapattı, "Havada aşk kokusu var." sonra odadan seri adımlarla uzaklaştı.

"Salak," Sasuke kalkıp tuvalete gittiğinde Hinata ile baş başa kaldım. Bakışlarını benden kaçırmaya çalışıp yere sabitledi. Derin bir nefes verdim, "Onunla  konuşabilmek için biraz daha canlı olmalısın," başını onaylar anlamda salladı, "Haklısın,"