KARANLIK SAVAŞLAR (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 14

Son durumu ise kötüydü. Ölüm riski varmış. Onun odasına girdim ve yanına oturdum birden bir el bileğimi sıktı. Kısık ve soluk bir sesle oğulcan bana şunları söyledi:
Benim özelliğim ölümsüzlük ve Eylül'ünde öyle fakat Eylül benim ölümsüz olduğumu bilmiyor. Senden bişey isteyeceğim.Beni öldü bilmezlerin istiyorum bu iyiliği benim için yaparmısın?

"ttabi"

-teşekkür ederim
Dedi ve serumunu çıkarttı iş bana kalmıştı onu ölü göstermeliydim.

Vayy be ilkokuldaki benden büyük bir yakın arkadaşım Sude büyümüş doktor olmuş. Yaşadım, ondan yardım alabilirim. Herneyse neler yaptın falan filan konuştuk ve konuya girdim.

"şimdi Sude benim senin yardımına ihtiyacım var kafeden 2 kafe alıp geliyorum şekerli, şekersiz, orta?

-orta olsun seni burada bekliyorum ozaman

" tamam hemen geliyorum"

Kahveleri aldım ve bir köşeye oturduk

-ee anlat bakalım ne oldu

"ıı bir arkadaşımı ölmüş göstermeni istiyorum yapabilirmisin"

-ama bu bir suç biliyorsun demi?

"evet biliyorum sen işlemleri yaparken kameradan kendimi çekeceğim seni suçlarlarsa o kamera kaydını göstericeksin ve cezası neyse ben çekeceğim"

-tamam yaparım

"tamam ozaman bugün halledebilirmiyiz bu işi

-tabii

Dedi ve benim gözüm gene ve gene renk değiştirdi Sude ise

-Selinn iyimisin noldu

" niye öyle dedin"dedim bilerek

-ggözün renk değiştirdi

"yanlış görmüştürsün" dedim ve çıktım

Eylülün yanına gittim ağlamaktan gözleri şişmişti nasıl diyecektim ona oğulcan öldü diye.

"Eylül bişey diyeceğim ama üzülme ve panik yapma"

-Beni ne üzebilir artık

"Oğulcan öldü" dedim pat diye

Öylece kala kaldı ve sonrasında çıldırmış durumdaydı sınıfı talan etti sonrasında ise...