18. Bölüm

3.6K 316 57
                                    

İlahi bakış açısı

Yorgun argın, resmen tükenmiş bir şekilde arabayı durdurmuştu. Jungkook işinde son zamanlarda çok yoruluyordu ve uzun zamandır gitmediği, ertelediği toplantılardan şimdilerde ne yazık ki çıkamıyordu. Her ne kadar toplantılar epey azalsalar da aynı şeyler görüşüldüğü için epey sıkılmış durumdaydı.

Şimdiyse işten çıkmış, Taehyung'dan izin alarak yeni evlerine ziyarete gelmişti. Haneul'a alışmıştı. Ona eskisi gibi garip bir şeymiş gibi bakışlar atmıyordu. Aksine iyi anlaşıyor, eğlenebiliyorlardı. Jungkook bazen sırf rahat uyumak için onu yanına alıyor, kokusunu soluyunca huzuru hissediyordu.

Birçok zaman bunu yapsa da tam zıttı olarak her bakışında gözü önünde Taehyung'un hamile halleri beliriyordu. Ona olan sert davranışları, Taehyung'un ağlamaları, üzüntüleri beyninde dönüp duruyordu. İstememişti kızını, ilk zamanlar bebek sahibi olmak ona çok korkunç gelmişti. Geçerli birçok sebebi olsa da, gereksiz olanları da azımsanamayacak kadar fazlaydı. Kızına alışmıştı, artık ona farkına varmadığı anlarda 'kızım' der olmuştu.

Yönünü iki katlı eve doğru çevirerek adımlamaya başlamıştı. Kabul etmesi zor olsa bile kızını özlemişti. Bir an önce onu görmek istiyordu. Elindeki poşeti daha sıkı kavrarken yavaşlayarak beyaz kapının önünde durmuştu. Derin bir nefes aldıktan sonra eli direkt olarak zile gitmişti. Heyecanlıydı ve meraklıydı. Haneul ve Taehyung için bir gömlek almıştı. Acaba beğenecekler miydi? Çünkü aldığı şey takımdı. Yani ebeveyn ve çocuk kıyafetiydi. Aslında kendisine de almıştı ama bunu Taehyung'a söyleyemezdi.

Kısa bir bekleyişin ardından özlediği bedenler görüş açısına girdiğinde hafifçe gülümsemişti. Taehyung uzun kumral saçlarını bir toka sayesinde toplamıştı. Aynı şekilde Haneul'un da saçı öyleydi. 'Çok şirin görünüyorlar.' diye düşünürken dudaklarını aralamıştı.

"Selam." Taehyung mahcupça gülümserken eliyle içeriye girmesi için yön vermişti. "Selam, hoş geldin." dediğinde, Jungkook elindeki poşeti bir kenara koymuş ve üstündeki deri ceketini çıkartmıştı. "Hoş buldum Tae." Taehyung'un, isminin kısaltılmasıyla içinde değişik duygular oluşurken onunla göz teması kurmamaya çalışıyordu.

Son zamanlarda değişik şeyler hissediyordu ve bunu hissetmeyi bir an önce kesmeliydi. Jungkook o sırada onun değişen surat ifadesini görüp içinden gülerken eğilip kızını kucaklamıştı. "Babaya hoş geldin demek yok mu? Hm?"

Haneul, normal şartlarda olsalardı Jungkook'u görünce ağlar ve çok hırçın bir bebek haline gelirdi. Onunla çok zaman geçirmişti ve gitgide alışmıştı. Haneul da ona alışmıştı ve Jungkook ne zaman ki ona iyi, şefkatli ve sakin davranmaya başlamışsa işte o zaman minik kız onu sevmeye başlamıştı.

Kucağına aldığı vakit çığlık atıp uzayan tırnaklarıyla onun yüzünü çizmeye başlamıştı. Bundan zevk alıyordu ama Jungkook'un umurunda bile değildi. İstediğini yapmasına izin veriyordu.

Taehyung onların aralarının iyi olmasına hayrandı. Aylar önce onu istemeyen adam artık gerçekten değişmişti. Değişmeyen birisi olsaydı ona ne bu evi alırdı, ne mahkemede kazansın diye kendi avukatını örgütlerdi, ne de bir bebeğe bu kadar kendisini alıştırıp ona bakmayı öğrenirdi.

Jungkook eskisi gibi sinirli, asabi, gözlerinden ateş çıkan adam değildi. Daha sakin, daha kırılgan ve daha nahifti. "Boy atıyorsun sen, geçen geldiğinden bir karış daha uzunsun sanki." diyerek kucağına oturttuğu küçük kızına gülümsemişti.

Taehyung mesafesine özen göstermeye çalışarak koltuğa oturmuştu. İkisini heyecanla izliyordu. Bu görüntüyü görmek için nelerini vermişti ama... "Ba-ba." minik ağızdan bir hece çıktığında, Jungkook şaşkınlıkla ağzını açmıştı. Ne yani, kızı onu benimseyip baba mı demişti?

Lo Stesso Vecchio Amore ✔ (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin