İlahi bakış açısı;
Taehyung duran arabayla birlikte küçük kızını kucaklamış, çantayı koluna takmış, ardından arkadaşına doğru dönmüştü. "Jennie, bizi getirdiğin için çok teşekkür ederiz bebeğim." demişti. Jennie ise önemli olmadığını söyleyip, Han'ın yanağına öpücük kondurmuştu.
"Rica ederim Taatae, ne demek. Dikkat edin kendinize, akşam evde görüşürüz." kumral saçlı olan arabadan çıkmıştı. Arkadaşına elini sallayıp, şirketin içine doğru ilerlemişti.
"Han, babayı mı göreceğiz bebeğim? Jungkook baban seni çok özlemiş." küçük kızı onun boynuna kollarını sarmış, babasının adını sayıklıyordu. "Cun-ko." Taehyung duyduğu şirin sese kıkırdamadan edememişti. Öyle şirin konuşuyordu ki... Girişteki kısımda durmuştu.
"Buyrun?"
"Jeon Jungkook'la görüşecektim." kadın kaşlarını ukala bir şekilde kaldırıp ona bakmıştı. Taehyung sinirlenmeye başlıyordu. Ah... "Randevunuz var mı?" gözlerini devirmemek için savaş verirken, ukala sesiyle konuşmuştu.
"Kim Taehyung derseniz anlayacaktır hanımefendi."
Kız hâlâ ikna olmuşa benzemiyorken pişkince konuşmuştu. "Beyefendi... Randevunuz yokken sizi içeriye alamam." ukâlâ tavırları sürerken Taehyung derin bir nefes almış ve dudaklarını aralamıştı.
"Siz beni-" diyemeden çarprazdaki odadan çıkan Jungkook ile sözü kesilmişti. Jungkook hızlı adımlarla onlara yaklaştığında gülümseyerek elini Taehyung'un beline dolamıştı.
"Bebeğim bir sorun mu var?" kız şaşkın bakışlarını önündeki ikili üzerinde tutarken Taehyung kıza göz devirip Jungkook'a dönmüştü. "Hayır hayatım. Bir sorun yok." Jungkook gülümserken kızını kucağına almıştı.
"Hadi odama geçelim. Minji bize iki tane kahve getir lütfen." Jungkook kızıyla beraber önde, Taehyung onların arkasında yürürken odaya girip kapıyı kapatmışlardı.
"Babacığım, ben seni çok özledim." küçük kızın yanağına kocaman bir öpücük bırakırken diğer bebeğinin değişik bakışlarını fark etmişti. "Ah sanırım baban seni benden kıskandı Hannie." kızının kulağına fısıltılı şekilde söylerken Taehyung duyup gülümsemişti. Jungkook bebeğine doğru ilerleyip dudaklarına küçük bir öpücük bırakmıştı.
"Sizi özledim."
Taehyung dudaklarında kalan tat ile birlikte, diliyle dudaklarını ıslatmıştı. Jungkook'u çok özlemişlerdi ve sonunda onun yanına gelmişlerdi. "Nasılsınız bakalım günleriniz nasıl geçiyor?" diye sorduğu zaman, Taehyung konuşmaya başlamıştı.
"Bildiğin gibi, normal bir şekilde geçiyor. Ve Han yeni bir şey öğrenmiş Jungkook." dediği zaman Jungkook ona meraklı gözleriyle bakmıştı. "Gerçekten mi? Nedir o?" diye sorunca Taehyung gülüp, Han'a doğru dönerek konuşmuştu.
"Kızım, kim bu? Hadi söyle bakalım adını." demişti. Han ise buna karşılık olarak Taehyung'un işaret ettiği yere bakınca Jungkook'u görmüştü. Kocaman bir gülümseme ile ona bakarken, eliyle babasının dudaklarını tutmuştu.
"Cun-ko!" Jungkook duydukları ile birlikte ciddi anlamda şok geçirmişti. Çünkü böyle bir şeyi kızının söylemesini asla ama asla beklemiyordu. Kalbi heyecandan sanki maratonda yarışıyormuşçasına hızlı atıyordu ve gözleri dolmaya başlamıştı.
"T-tae? İsmimi s-söylüyor! Resmen öğrenmiş!" neşeli sesini diğerine de duyurduğu zaman ikisi kocaman gülümsemişti. Jungkook mutluydu. Kızının boynuna minik bir öpücük kondurup kokusunu içine çekmişti. "Ben de duyunca şok geçirdim. Resmen öğrendi." huzurla elini omzuna koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lo Stesso Vecchio Amore ✔ (1)
FanfictionJungkook ve Taehyung boşanmış bir ikilidir ama ortada Jungkook'un, velayetini istemeden de olsa kendi üzerine aldığı bir bebek vardır. •Lo Stesso ... Amore¹ •Yarı text, yarı düz •Aile draması