LKF - 12.bölüm

348 39 29
                                    

Selam! Arada sırada bir kurgudan bahsediyordum aylardır yazdığım birazcık zor ama çok güzel bir kurgu, normalde bitirdikten sonra yayınlayacaktım ama bir heyecan yayınlamak istedim son ayarlamalarımı yapıyorum. Bu kurgu iki kurgumdan daha farklı ama cidden çok güzel bir kurgu herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğine inanıyorum. Dileyen okuyabilir diyor ve bölüme geçiyorum 😘

12.bölüm

"Sen beni delirtmek mi istiyorsun lan?"

" Baba yanlış anladın"

" Neyi yanlış anlayacağım lan neyi ? Sadece bir kaç ay yoktum mahalleye döndüm, duyduklarımdan sonra kimsenin yüzüne bakamadım . Tam üç adamla adını çıkarmışsın önüne gelenle yatıp kalkıyor diyorlar"

Bazen öyle anlar gelirdi ki bir kişi bir ordu insana bedel olurdu. Babam öylesine ağır laflar ediyordu ki tüm mahalle bir araya gelip bana hakaret etse daha az ağırıma giderdi . Gerçi onu da yapıyorlardı ama gerçekten de babamın sözlerinin yanında bu bir hiçti.

Zeynep ile mahallenin ortasında konuştuğumuz saçma sapan şeyleri duymuş şimdi ise bana hayatı dar ediyordu.

" Benim Nihal diye bir kızım yok artık! Bu evden de bu mahalleden de defol git!"

" Baba pişman olacağın şeyler söyleme !"

" Ne pişman olması edepsiz? Şerefimizi iki paralık ettin defol git bu evden hemen şimdi!" sizi hiç babanız saçınızdan sürükleyerek kapının önüne koydu mu ? Benim babam şu anda tam da bunu yapıyordu.

Bana attığı sayısız tokattan dolayı kıpkırmızı olmuş yanağım ve patlamış dudağım ile iğrenç bir halde sokağa atıldığımda zar zor ayağa kalktım. 

Namus...Neydi namus? Kızını dövüp sokağa atan babalar , karısını ağzından burnundan kan getirene kadar döven , öldüren adam demeye utandığım karaktersizler bunları yapınca namusunu geri kazanıyor muydu sahiden?

Milyonlarca kadının yok yere gördüğü şiddet bir namus ediyor muydu cidden ? Namus dövüp öldürmek miydi?

Şerefini iki paralık ettiğimi iddia ettiğim babam beni dövüp sokağa atınca geri kazanabilmiş miydi o şerefi ? Daha kaç kişi dövülüp öldürülecekti yanlış namus kavramı yüzünden?

Savsak adımlarım Ege ile ilk karşılaştığımız parkta durduğunda kendimi son gücümle bank'a attım. Öyle dermanım yoktu ki Doğukan'ı bile arayamıyordum . Hoş , arasam da açmazdı ki, kendimi açıklamama izin vermediği için Kemal'in beni oyuna getirdiğini ona anlatamamıştım ve o da akıllanmam için telefonlarımı açmıyordu.

Belki Deniz evde olsaydı diye geçirdim içimden , belki o evde olsaydı izin vermezdi babama, korurdu beni!

" Nihal! Ne yaptılar sana ?" duyduğum panik dolu ses gözlerimden akmayı bekleyen yaşları harekete geçirirken kıvırcığın korku dolu bakışları daha da korku dolmuştu . 

" Hangi şerefsiz yaptı lan bunu!" diye mırıldanıyorken yüzümü avuçları arasına aldı.

" Kim yaptı bunu ? Çok mu yanıyor canın ?" 

" Çok yanıyor" diye zoraki mırıltım dudaklarımdan dökülen şey olurken kendimi derin bir karanlığa bırakıp kucağına yığılmam da bir olmuştu. 

Huzurlu bir yığılıştı bu, o bana zarar vermezdi.

***

" Kemal Çelikkan , Deniz Çiçek , İhsan Çiçek bu işi ya sen halledersin ya da ben hallederim baba!"  gözlerim yavaş yavaş açılıyorken içinde bulunduğum odayı inceledim . Bir hastane odasında değildim ama beyaz ağırlıklı bir odadaydım . 

Limon Kokulu FrezyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin