LKF - 2.bölüm

676 45 19
                                    

2.bölüm

Gidene mi zor? kalana mı? Herkesi ikiye bölen ve açıklamasında binlerce buruk neden bulunduran çelişkili soru...

Gidene mi zordu yoksa kalana mı?

Kemal'in ani gidişinin ardından yaklaşık bir buçuk saat geçtiğinde Kemal de dahil hepimiz yine bir şekilde çimlere daire şeklinde dizilmiştik. Kızlarla konuştuğumuz gibi bu sefer hiçbir şekilde onunla ilgilenmezken yine de bir şekilde içim içimi yiyordu. Üstelik yanında bir zamanlar bizi ayırmak için elinden geleni yapan ve hatta bana zarar veren Funda varken bu kararımı gerçekleştirmek oldukça zordu.

Zeynep "Hadi kim daha cesaretli test edelim." diye ortamdaki sessizliği bozduğunda şüpheli bakışlarımın esiri olmuştu. Benim tanıdığım Zeynep'in kesinlikle şu an bir amacı vardı.

"O nasıl olacak?" diye sorgulayan erkek kardeşim Deniz, Zeynep'i amacına ulaştırırken Zeynep'in yüzündeki başlıyoruz adlı gülüş kızlarla bakışmamıza sebep olmuştu.

"Şöyle ki her birimiz ortaya bir soru atacak ve bir cevabı olanlar bunu yanıtlayacak. Cevap kesinlikle içten ve tatmin edici olmalı." dediğinde herkesten onaylayan mırıltılar çıkmıştı.

"Fikri ortaya atan ben olduğuma göre ilk soru benden Gidene mi zor? Yoksa kalana mı?" dediğinde ortamda hafif bir sessizlik oluştu.

"Bence gidene zor sonuçta yeni bir başlangıç yapacak." diyen çocuğa

"Hayır kalana zor, sonuçta terk edilmiş." diyerek karşılık veren kız ortalığı hafifçe kızıştırırken Kemal tok sesiyle gözlerime gözlerini kırpmadan bakarak "Gidene zor. " diye kestirip attığında ben de ilk defa gözlerimi kaçırmadan


Hayır kalana zor" diye karşılık verdiğimde ne yapmaya çalıştığımı sorgular bakışları yüzümü inceledikten sonra sigarasından bir nefes çekti. Sigaradan oldum olası nefret etmiştim ve bu görüntü beni oldukça rahatsız ediyordu. Sigara içen erkekleri çekici bulan kızların da aklından oldukça şüphe ediyordum, bir insan nasıl sevdiği adamın kendisini zehirlenmesinden hoşlanabilirdi ki?

"Gidene zor, gideceği yerde tektir, yalnızdır. Sevdiği kişi bir başkasıyla olsa müdahale edemez çünkü gitmiştir." dediğinde inanamazca güldüm.

"Eğer gidenin gidecek yeri olmasaydı gitmezdi. Kalana zor çünkü onlarca yaşanmışlıkla baş başa kalır, tüm anılarla kalan savaşır. Gideninki bir tercihtir kalanınki ise ızdırap dolu bir mecburiyet, nedenini bile bilmeden öylece terk edilir."

Size yemin ediyorum o an Kemal'in yüzünden saniyelik de olsa bir afallama geçti. Ona karşı susmama o kadar alışmıştı ki duygularımı tüm çıplaklığıyla açığa çıkaracağım eminim ki aklının ucundan bile geçmemişti ve söylediklerime karşı afallamıştı.

Çünkü biliyordu ki haklıydım ama bilmediği bir şey vardı, haklı olmaktan ilk defa bu denli nefret ediyordum.

Deniz hızla "Menemen sarımsaklı mı olur sarımsaksız mı?" diye sorduğunda Kemal'in ters bakışlarından nasibini almış olsa da herkes kolayca uyum sağlamıştı.

"Sarımsaklı olur tabii lan hem de bol sarımsaklı."

"Ay ne sarımsaklısı tabii ki de sarımsaksız olur."

"Yavrum sarımsak olmadan tadı çıkmaz ki onun."

"Şansını zorlama istersen Tarık."

"Abi bir ağız tadıyla oynatmıyor ki hatun." dedikten sonra bakışları Dilek ablada dolanan Tarık abi oflayarak başını salladı.

"Bakmasana kızım öyle tamam sarımsaksız olur."

"Hanım köy'e yolcu kalmasııın." diyen Deniz kafasına elma yemekten son anda kurtulup Elmayı tuttuğunda Tarık abiye öpücük atması Tarık abinin küfür etmesini sağlarken Dilek abla o kadar da sakin değildi.

"Nihal ben senin bu gay kılıklı kardeşine dalarım kimse tutmasın beni!" Deniz'in üzerine atlayışı, Tarık abinin Dilek ablayı tutmaya çalışırken Deniz koluna dokundu diye Deniz'e sağlamca yapıştırması ve İlayda'nın Tarık abinin kolunu ısırması...

Tarık abinin kolunu mu ısırıyordu o?

Funda niye İlayda'yı tırnaklıyordu ve en garibi de Zeynep niye Funda'nın saçına yapışmıştı birisi açıklayabilir mi?

💫💫💫

Sağolsun zevzek kardeşimin sebep olduğu kavga neredeyse mahallenin gençlerinin yarısını haşat ederken hepimiz şimdi mahallenin meydanında tabiri caizse çapraz sorgudaydım.

"Kızım sen niye Deniz'e saldırıyorsun?" diye Dilek ablayı sorgulayan Rahmet amca neredeyse çıldırmışken Dilek abla pek de şirin olmayan bir şekilde sırıttı.

"Kocama asıldı." babam dolu dolu bir hasbinallah çekerken bu sefer İclal teyze lafa girdi.

"Oğlum sen niye karınla ayırmak yerine dövdün çocuğu?"

"Karımın koluna dokundu it."

"Allahım sen sabır ver." diyen Aynur teyze bu sefer sözü devraldı.

"İlayda sen niye Tarığı ısırdın salak kızım?" İlayda ne yaptığını daha yeni fark etmiş gibi gözleri şokla açılmışken Deniz'in yüzünde bir sırıtış hakimdi.

Deniz yıllarca İlayda'nın peşinden koşmuştu ama İlaydadan mı dolayı yoksa Tarık abi mi taş koydu bilinmez bir türlü sevgili olmamışlardı.

"Yengem ezilmişti ikisi arasında ben de kurtarmak için şey ettim." külliyen yalandı.

"Funda sen niye İlaydayı tırnakladın kızım?" niye olacak kesin kardeşime takmıştı manyak

"Canım istedi."

Ortamda olanları öylece izleyen Kemal, Zeynep'e yönelik "Sen niye Fundayı saçından sürükledin abim?" dediğinde Zeynep omuz silkti.

"O da o kadar kargaşanın arasında sana öpücük atmasaydı abiciğim." duyduğum kelimeler kafamın tamamen atmasını sağlarken bana dönen bakışlardan kurtulmak istercesine boynumdaki kolye ile oynadım.

Ben tabii ki de Fundacığıma hak ettiği dersi en güzel şekilde verecektim ama Kemal'in bunu bilmesine hiç gerek yoktu.

Kemal'in arkasında gördüğüm kişi tek kaşımı kaldırmama sebep olurken ona doğru adımladım.

"Doğukan?"

"Frezya"

Bölüm sonu...
Yorumlarınızı ve mesajlarınızı okudukça böyle oluyorum 😍🤩

Bölüm sonu sorum gelsin o zaman sizce gidene mi zor? Kalana mı? Ve neden?

Daha erken düzenleyip atacaktım ama saatlerdir matematik testi çözüyorum kusura bakmayın 😘

Limon Kokulu FrezyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin