LKF - 17.bölüm

344 33 32
                                    

17.bölüm - Kar küresi misali

Hayatımıza giren her insan bize iyi veya kötü bir şeyler katar diyor çok sevdiğim bir yazar ve şöyle devam ediyor ;

Yeter ki biz onlardan bize bir şeyler katmalarını isteyelim.

Bunu şu ana kadar hiç bir zaman düşünmemiştim ama şimdi fark ediyordum da gerçekten bu böyleydi.

Ben hayatıma aldığım her insanın bana bir şeyler katmasını istemiştim. Ben hep bana mutluluk katmalarını istemiştim ama onlar bana daha fazlasını katmış, aynı zamanda birçok ders vermişlerdi.

Zeynep, Elif, Funda, Kemal, babam... Hepsinin hayatımda oluşunun bir sebebi vardı ben fark etmesem de...

Mesela Funda olmasa Eda gibi mükemmel bir dostun kıymetini bilemeyecektim belki, Zeynep olmasa Kemal'den hiç hoşlanmayacaktım ve Kemal olmasa şu anda büyük bir keyifle, dikkatle araba kullanışını izlediğim Ege'yi tanıyamayacaktım.

Belki de Kemal en başından beri Ege'yi tanımam için hayatıma girmişti. Kim bilir?

" Sakalların çok uzamış" diye mırıldanmamla Ege'nin yüzünde haylaz bir gülümseme oluşurken kırmızı ışık yandığında bakışları bana döndü.

" Sen beni mi inceliyorsun?"

" Hı hı hem de en başından beri" anlık bir afallama yaşadığında sessizce kıkırdadım.

" Sanki bugün çok mu cesaretliyiz?"

" Bilmem, öyle miyiz?"

" Nihal"

" Efendim kıvırcık"

" Araba kullanıyorum dikkatimi dağıtma güzelim"

Onun yola çevrilen bakışları haylaz bir parıltıyla parlıyorken birkaç kez dudaklarımı aralayıp kapattım. Ne diyebilirdim ki?

" Orobo kollonoyorom dokkotomo doğotmo gozolom"

" Sinirlendin mi sen?" bildiğimiz benimle dalga geçiyordu.

" Ne sinirleneceğim sana be, anca öküzlük yapıyorsun " arabayı bir anda durdurup bana döndüğünde şirin olmasını umduğum bir şekilde gülümsedim.

Şaşkınlıkla " Sen bana az önce öküz mü dedin?"  diye sorduğunda dudağımı dişledim.

" Dedim mi?"

" Dedin güzelim " meydan okumasına yeniden gülümsedim.

Erkekliğin onda dokuzu kaçmaksa kadınlığın onda dokuzu da safa yatmaktı.

" Yaaaa güzelin miyim gerçekten? " sorum karşısında gülümseyip biraz daha yaklaşmasıyla nefesimi tuttum.

" En güzelimsin " fısıltısı derince yutkunmamı sağlarken yavaşça geri çekildi.

" Senin taktiklerin bana işlemez küçük hanım, cezalandın hadi şimdi in arabadan" oyun oynayayım derken oyuna getirilmeme mi yanacaktım yoksa bu adamın bu soğukta arabadan inmemi istemesine mi?

" Ege delirdin mi? Hava buz gibi donarım."

" İtiraz kabul etmiyorum cezalısın." diye keyifle konuştuğunda ofladım.

" Cezam ne hakim bey? "

Çocuksu bir sesle " Kar topu savaşı!" diye bağırdığında gülümsedim.

Limon Kokulu FrezyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin