cat [minsung]

8

Gafur - Luna

Genç adam gözlerini yavaşça açtı. Gün ışığı perdelerin arasında yüzüne vuruyordu. Kendisini çok huzurlu hissediyordu. Gökyüzüne sarılmış ve onu hiç bırakmamıştı dün gece. Beraber sarılıp uyumuşlar, şimdi ise mışıl mışıl uyuyan yanındaki büyüğünü izliyordu. Çok endişesi vardı genç adamın. Bugün adamlar gelecekti kliniğe. Her ne kadar kötü bir şey olmasa da babasının bir şeyler planladığı kesindi. O kaybetmeyi sevmezdi, ne isterse elinde sonunda alırdı...

Düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı genç adam ve dikkatini büyüğüne verdi tekrardan. Büyük olan çoktan uyanmış küçüğün endişeli yüzünü inceliyordu. Küçük olan gülümsedi , tombiş yanakları toplandı ve harika bir şölen sundu büyüğüne. Büyüğün bakışları genç adamı delip geçerken konuştu küçük olan.

" Neden öyle bakıyorsun?"

" Nasıl bakıyorum?"

" Bilmiyorum, ilk defa böyle bakıyorlar bana... Ben de bilmiyorum."

" Uyandıktan sonra çok güzel görünüyorsun."

Küçük olan cevap vermemişti ama yanakları kızarmıştı. Yataktan bir heyecanla kalkmaya çalışırken yorgana takılıp yere düştü. Büyük olan kahkaha atmaya başlayınca iyice sinirlendi küçük. 

" Ne gülüyorsun be?! Senin yüzünden düştüm zaten! "

Büyük olan yataktan kalkıp genç adamın kalkmasına yardım etti. Sonraki saatler kahvaltı hazırlarken büyüğün küçüğüyle uğraşıp kızdırmasıyla geçti. Sonunda iş saati geldiğinde genç adam ilk defa bu kadar gitmek istemiyordu kliniğe...

Büyük olan yaklaştı küçüğüne , aradaki boy farkı tatlı duruyordu. Küçük olanın yanaklarına iki elini yerleştirdi ve kendine bakmasını sağladı. 

" Sen her şeyle başa çıktın yapamayacağın şey değil. Bizim için yap bunu, büyükbaban için..."

Küçük dolu gözlerle baktı büyüğüne. Kedisi bir anda büyüğü olmuştu. Bir anda yasladığı baş olmuştu. O yokken nasıl başa çıktıysa o varken de başa çıkacaktı. O yokken ayakları üstünde durmuştu. Şimdi yanında bir omuz vardı ve onu kara çıkarmayacaktı.

Başını salladı usulca. Ve kocaman sarıldı büyüğüne. Büyük olansa tanrıya dua ediyordu. Lütfen , lütfen tanrım onu koru....

..................................................................................................................................

Gençler klinik basit bir mesele değil biliyorsunuz. Ve Jisung'un nalet babası hafife alınacak birisi değil lanet bir homofobik de olduğu için kendi oğlunu öldürebilir bile. Bunları ikisi de çok iyi biliyor ve bu yüzden bu kadar korkuyorlar. Jisung'un bir klinik için bu kadar uğraşması da saçma değil çünkü büyükbabası zamanında yasladığı güvendiği tek kişiydi. Minho da vardı tabi ama Minho bir kediydi yani . Hep Jisung ilgilenmişti onunla . Şimdi büyükbabası da gidince Minho bir hediye olarak geldi Jisung'a. Onunla ilgilenmesi için. Umarım düşüncelerimi aktarabilmişimdir. 

Bu bölüm kısa diye üzülmeyin daha yazıyorumm .3

Sizi seviyorummm*-*

Bu kadar güzel olmak yormuyor mu?*-*