9

4.7K 580 383
                                    

The Neighborhood - Sweater Weather

Genç adam yavaş sürüyordu arabasını. Her şey çok sakindi kalabalık şehirde. Bugün her şey durgun gelmişti ona. Zaman akmıyordu sanki. Bir an önce şu işi halledip eve gitmek ve büyüğüne sarılmak istiyordu. Arabasını küçük ama mütevazı kliniğinin kenarına park etti. 

Bu şirin yerde çok anısı olmuştu. Büyükbabasının yanında ona yardım ettiği günler... Minho'yla da burada az oynamamıştı.  O hep hayvanlara karşı ilgiliydi. Dünyadaki en masum varlıklar ona göre bebekler ve hayvanlardı. 

Cebinden anahtarını çıkarıp kapısını açtı kliniğin. Bugün burayla özlem gidermek istiyordu. Ellerini ilaç dolu rafların kenarında gezdirdi. Çalışma masasına oturdu. Büyükbabası hayvanları muayene ederken o hep burada oturur büyükbabasının taklidini yapardı. Küçüklük hayaliydi veteriner olmak. Minho'nun ayağını iyileştireceğine inanırdı hep küçükken. Ama büyüdüğünde yine iyileştirememişti onun ayağını. Olsun şu an yanındaydı. 

Bugün randevuları iptal ettirmişti. Kimsenin babasının adamları yüzünden incinmesini istemiyordu. Saate baktı, az sonra gelirlerdi. İçinde gerginlik yoktu genç adamın. Yasal olarak üstünlük ondaydı zaten. Büyükbabası her şeyi sanki ölmeden önce tahmin etmişti ve özellikle kliniğin küçüğün üstüne kalmasını mektubuna yazmıştı. 

Siyah takım elbiseli bir kaç iri adam kliniğe girdi. Jisung güçlü durmaya çalışarak adamlara baktı.

" Bizi Bay Han gönderdi. Belgelere bakmaya geldik. Ben avukat Kim Namjoon. "

Başını salladı genç ve elinde tuttuğu çantadan belgeleri çıkardı. Büyükbabasının mektubunu kendine saklamıştı. Eğer belgelerin üzerinde oynama yapmaya çalışırlarsa tek kanıtı o olacaktı.

Adam belgelere baktı ve elindeki deftere notlar almaya başladı. Daha sonrasında başını kaldırdı.

" Bay Han bir mektuptan söz etti o nerede? "

Jisung ifadesini bozmamaya çalıştı.

" Onu alamazsınız. "

Avukat ciddi ifadesini bozup alayla gülmeye başladı.

" Nedenmiş?"

" Belgelere bakarak sahtesini yapabilirsiniz. Hatta şu an göstermelik bakıyorsun. Eğer o mektubu koysaydım büyükbabamın özel damgasını kopyalayacaktınız değil mi? "

Avukat adamlara kafa işareti yaptı. İri adamlardan birisi yakama yapıştı. Avukat sinirle konuştu.

" Mektup nerede? "

" Beni öldürebilirsiniz kaybedeceğim hiçbir şey yok ama o mektup olmadan kliniği alamazsınız. Ve eğer ölürsem hiç bir şey söylemeyeceğim. Beni tehdit edebileceğiniz hiçbir şey yok. Her şeyimi aldı zaten elimden. Söylemeyeceğim rahat bırakın artık beni.  "

Avukat kravatını düzeltip kendini sakinleştirmeye çalıştı ve eliyle gencin yakasını tutan adama  işaret yaptı. İri adam işaretle gencin yakasını bıraktı.  Küçük olan boynundaki baskı gidince rahat bir nefes verdi. 

" Bu burada bitmedi küçük yılan. "

Adamlar siyah spor arabaya binip gözden kaybolasıya kadar izledi onları genç adam. Bir yandan rahatlamış bir yandan gerilmişti.  Yakın bir zamanda evine bir baskın olabilirdi. Pes etmeyeceklerdi. 'Kaybedeceğim bir şey yok' demişti adamlara ama Minho vardı. Babası Minho'yu öğrenmemeliydi. Yoksa çok kötü şeyler olurdu.

Eşyalarını toplayıp hızlıca çıktı klinikten. Arabasına giderken hala düşünüyordu. Ne yapabilirdi?

Hızlıca evin yolunu tutarken üstüne bir hüzün çöktü küçüğün. Tam her şey yolunda derken, tam her şey güzel giderken niye yine tüm kötülükler onu buluyordu?

cat [minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin