Kina & Adriana Proenza - Can We Kiss Forever?
Han'ın ağzından
Neredeyse koşarak çıkmıştım merdivenleri. Ona bir şey olacak korkusundan evin önüne bile gelememiştim. Fotoğraflarımıza bakıp özlem gidermeye çalışmıştım sadece.
Ama o şimdi bu kapının arkasındaydı. Kapıyı açtım yavaşça. İçeriye girdiğimde içimi kocaman bir korku kapladı.
Her yer dağılmış, mutfak berbat haldeydi. Çamaşırlar dışarı çıkmış, bazısı ortada öylece duruyordu. Telaşla yatak odasına gittim. Yatakta uyuyan Minho'yu görünce içim rahatladı.
Küçükken çektirdiğimiz fotoğrafı çerçeveletmiştim ve yatağımın kenarına koymuştum. Şimdi ise koca bebeğim ona sarılarak uyuyordu.
Ayıkken bu kadar masum değildi, hatta hiç değildi. Ama şuan belki de dünyanın en tatlı insanı olabilirdi. Düşüncelerimden kurtulup yatağa adımladım.
Tanrım bu güzellik cidden fazla değil mi?
Başını okşadım. Gözlerini açtı. Göz göze geldiğimizde küfür etti.
" Sadece lanet bir hayalsin ve daha fazla özlememe sebep oluyorsun, git burdan."
Götünü bana döndüğünde kahkaha attım.
Gözleri kocaman olup bana döndüğünde gülümseyen suratımı izledi.
" Sen gerçek misin?"
" Yioo değilim."
Kaşlarını çatıp parmağıyla yanaklarıma dokundu.
" Evet gerçeksin işte! Bu yanakları nerde olsam tanırım."
" Seni özledim.."
Gözlerinin içi parladı.
" Ben daha çok."
Sözünü bitirir bitirmez üstüme atladı. Dudaklarımı yavaşça ve nazikçe öpüyordu. Öpüşünden anlıyordum ne kadar özlediğini. Bunu ona yaptığım için kendimi pişman hissediyordum ama yapmak zorundaydım.. Dudaklarını benden ayırırken konuştu.
" Düşünmeyi bırak. Seni lanet derecede özledim ve şuan düşünmenin sırası değil."
Başımı salladım ve ben yapıştım bu sefer hasret kaldığım dudaklara. Ellerimi boynuna çıkarırken belimdeki soğuk ellerini hissedebiliyordum. Kurumuş dudaklarına nefes oldum kurumuş dudaklarımla. Daha çok öptüm. Daha çok. Doyamayasıya kadar öptüm. İstesem de doyamıyordum zaten.
Sonunda nefessiz kalıp ayrıldığımızda alınlarımızı dayadım birbirine. Daha yakından baktım her şeyime. Her şeyim her şeyiyle mükemmeldi." Seni seviyorum."
" Ben de."
.........
Birlikte içeriyi topladıktan sonra yine beraber yemek hazırladık. Minho'nun pek yemek yemediği soluk yüzünden anlaşılıyordu. Ben de pek yemiş sayılmazdım.
Sofrayı koyarken ikimiz de mutluyduk. Tüm dertlerimi unutuyordum onunlayken. Öyle bir etkisi vardı. Kediyken de öyleydi.
" Ne bakıyorsun öyle? "
" Ha?
Sırıttı.
" Beni değil yemeği yemen gerek."
Dediği şeyle yanaklarım kızardı. Uzun süredir öylece ona baktığımı fark etmemiştim.
Hızla masaya oturup yemeği kaşıkladım. O halime gülerken huzurlu bir yemek yemiştik.
Sonrasında televizyonu açıp kanepeye uzandık. Kolları arasına girmiştim. Yanında küçücük duruyordum ve hoşuma gidiyordu.
" Neler olduğunu anlat."
İç çektim.
" Plana kandılar. Şu anlık iyi gidiyor. "
Başını sallayıp saçımı okşadı. İçinin biraz olsun rahatladığını hissedebiliyordum. Fakat gitmek zorundaydım.
" Ama yanında kalamam Minho. Bir süre daha sabretmemiz lazım. En azından o hapse giresiye kadar..."
"Tamam."
Her zamanki gibi itiraz etmemişti. Bu huyuna hayrandım. Gerçekleri görüyor ve asla bencillik yapmıyordu.
Daha sıkı doladım kollarımı boynuna.
" Beni öldürmeye mi çalışıyorsun minik? "
Sinsice gülümsedim.
" Belki. "
Üstüne çıkarken kollarını iki yandan tuttum. Yüzlerimizin arasında santimler kalırken dudaklarımızı birleştirdim. O da karşılık verirken kollarımdan kurtulup üstüme çıktı. Yüzümün her tarafına öpücükler konduruyordu. Sonunda tekrar dudaklarımı bulduğunda ellerim kollarından kurtuldu ve ipeksi saçlarını çekiştirdi. Hareketimle inlerken daha çok gaza geldim ve kendimi ona bastırdım. İkimiz de inlerken dudaklarımız ayrıldı ve birbirimize bakmaya başladık.
Aşık olduğum kahverengi gözleri kararmış güzel dudakları kızarmıştı. Tekrar açlıkla dudaklarımı birleştirdim. Doyamıyordum ona ve ayrıldığımız her saniye dudaklarını deli gibi özlüyordum.
.....................................................................................
Gelecek bölüm 3. kişi bakış açısından olacak ✨
Bol bol öpüştürdüm bu bölüm ehehhe
Smut bekleyen varsa üzgünüm ama yazamayacağım😔
Sizi seviyorum 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cat [minsung]
Short Story[tamamlandı] Han Jisung küçüklüğünden beri yanında olan kedisinin neden hiç yaşlanmadığını sorgulamazdı. Tek istediği yanından hiç ayrılmamasıydı... start [ 14.01.2021 ] finish [ 27.01.2021 ] #13 minsung [ 12.02.2021 ] #13 hanjisung #4 chanmin