🔗Final🔗

871 37 23
                                    

Uzun zamandır yapmak istediğimiz ama bir türlü cesaret edemediğimiz tek şeyi yapmak için yola çıkmıştık. Geçen zamanlarda hayatımdan birer birer çıkan insanlara nazaran, baki kalan tek şey; Caner idi.

Arkadaş gördüğüm kimse yoktu, lalin arkadaş kisvesi altında yanımda bulunmaya zorunlu gayret içinde bulunanlar, esaretlerini kısa sürdürmüştü.

Şu an Amsterdam belediye binasında randevu saatimizin gelmesini bekliyoruz. Kimseye söylemeden tatil için geldiğimiz Amsterdam turu atarken el ele dolaşan çiftleri gördüğümüzde ilk aklıma gelen onlar kadar şanslı olmak istediğim idi.

Tezgahları gezerken önüme çıkan çift yüzüklerini almamla aynı gün çıktığımız akşam yemeğinde yüzüğü uzatıp,

"Ne bekliyoruz, hayata daha kaç defa geleceğiz ki? Var mısın bir ömür prangam altında yaşamaya?" demiş avucumda tuttuğum yüzüğe uzun uzun bakmıştı.

Aksesuar olarak bir çok yüzük, kolye kullanıyorduk. Ama birbirimize ait olduğumuzu simgeleyen bir yüzük ister miydi? Aniden üşüşen düşüncelerimi kesen şey Caner'in avucumda hissettiğim parmağıydı.

Yüzük parmağını halkanın içinden geçirip taktı. Parmağını kendine doğru tutup öptüğün de derin bir nefes bıraktım. Farkında olmadan kendimi baya kasmıştım.

"Ben taktım, sıra sende." demiş yüzüğün elini kendi parmağıma geçirmiştim.

"Bebeğim, sıramız geldi." Düşüncelerim elimi tutan Caner'in sesiydi.

Sonunda istediğimiz oluyordu. Normal şartlarda olmayacak olanı oldurup, hayatımızı istediğimiz gibi yaşıyorduk. İlişkimizde sonunda resmiyete kavuşuyordu.

Prosedürler olmuş, resmiyette artık evliydik Caner ile. Görevli yanımızdan ayrıldığında gözlerimiz hala ayrılmamıştı birbirinden.

"İyi ki benimsin sevgilim."

"İyi ki seninim sevgilim."

Dudaklarımız birleştiğinde arkamızdan çalınan ıslık ve alkış sesleriyle zorlukla ayrıldık. Ellerimiz birleştiğinde tanımadığımız insanların tebessüm eşliğinde alkışlarıyla odadan çıktık.

Bundan sonrası bizimdi.

Hayat bizimdi...

***

Uzun bir zaman oldu farkındayım. Giriş cümlesini yazıp bırakmıştım. Sizi çok sıkmak istemiyorum ama söylemek kendimi biraz anlatmak istiyorum.

Öncelikle yeni yıla girmeden bu yılın benim için aşırı yıpratıcı olduğunu söylemek istiyorum.

Bu yıl ben hayatımın çınarını kaybettim. Uzun süren hastane sürecinden sonra çektiği acılar son buldu diyerek kendimi avuttum, hala daha avutuyorum.

Burada ne kendimi acındırıyor, ne de başka bir düşüncem olmadığını belirtmek istiyorum. Sadece yaşadığım süreci belirtmek istedim.

Caner ve Dora için veda vakti.

Onlar benim için çok özeldi. Veda etmek istemesem de artık zamanı gelmişti.

Dip not: sevdiklerinize özellikle ailenize sıkı sıkıya tutunun. Size olan yaklaşımları bunaltıcı bile olsa kalplerini kırmayın.

Hani bir söz varya kaybedince anlar insan sevdiğinin değerini... Ben bunu yaşıyorum. Lütfen, pişman olmamak için sevdiklerinizin kalplerini kırmayın.

Sevgi ile kalın❤️

Sevgi ile kalın❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saat (bxb) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin