Caner: pişt! Neden yüzüme bakmıyorsun?
Gözünü de kırpmıyorsun. Yutkunmaların da arttı.
Immm elin niye boynunda sevgilim?
Ah, doğru ya diş izlerim var orada.
Dora: lütfen...
Zaten utanıyorum bakma öyle.
Gözlerine sahip çık.. utanıyorum lütfen...
Isırmasana dudaklarını.
Caner: peki.
Dora: ah... yalamasana.
Caner: tutma kendini kimse bize bakmıyor.
***
Gözlerimi kapatıp derin nefes almamla elimde hissettiğim parmaklarla açıldı göz kapaklarım. Parmakları elimin üstünde hareket ederken hissettiğim yoğunlukta katlanıyordu.
Kramplar, alttan vuran basınçlara yerinden çıkarcasına atan kalbim de yardımcı olmuyordu. Gözleri içimi okurcasına kenetlemişti gözlerime. Boşta olan kolunu sıraya uzatıp başını yasladı.
Ne kadar oldu bilmiyorum, gelen öksürük sesi ile göz temasımız bozuldu. Caner yerinden kıpırdamadan gelen sese baktı.
"Derse dönseniz diyorum Caner?"
Sakızını bir tur çevirip derin nefes aldı. Sakin olması için parmaklarını okşadım. Hocaya bakıp sıranın altındaki elimizi masaya koydu.
"Döneriz tabii hocam devam edin lütfen."
Edebiyat hocası masadaki ellerimize bakıp anlattığı konuya devam etti.
Üzerimizdeki bakışlara aldırmadan el ele tutuşmaya devam ettik. Hoca dersi yeni anlatırken çoktan dersin bitmesi için dakikaları saymaya başlamıştım.
,,,
Nevet yeni bölüm geldi.
Nalet sayıda bölüm ondandır ki kararsızlığım dkekejjene
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saat (bxb) ✓
Teen Fiction•TAMAMLANDI• "Biraz romantizimden zarar gelmez sanki?" Nadiren çıkan kıkırtısı ile kollarımı boynuna doladım. Bu kıkırtı bana özeldi, yanımda her zaman güleçti. Lakin toplum içinde ruhsuz herifin tekiydi. "Gelmez tabii." Dudakları boynumda hareket e...