⋞Be pushed by the eye

233 49 55
                                    

-Göz tarafından itilmek-

Kasım, 2019

Yüzleştim aynadaki benimle; konuşur, sadece bedenimiz aynı. Farklı evrende bir deliyiz. Öğrenemedik haklı hangimiz?

Ruh ikizim yoktu ki benim? Şimdi birden nasıl varoldu ki bu aynadaki yabancı?

Sana soruyorum geliyorsun nereden?

Tabii ki cevap vermezdi, o her zaman istediğimin tersindeydi.
O yüzden bıraktım yansımamın peşini.

Bugün doktorumun odasından çıktığımda küçük bir karara vardım. Zaten kısa bir süre sonra kaçacaktım buradan o yüzden bir günümü oda arkadaşıma harcamaya karar verdim.

Ona bir seferliğinde zihnimde çektirdiğim acılar ve gerçekte yaşattığım zorluklar dışında güzel bir gün yaşatmak istedim. O yüzden ben odaya gelip aynadaki kendimle atışmamı yaşarken onun seansının bitip buraya gelmesini bekledim.

Jennie odaya gelip ona bu teklifi sunduğumda ilk ne yapacağını bilemedi ve sadece suratıma baktı ardından ise kocaman bir gülümseme bıraktı.

Çok güzel gülümsüyordu ve gülümserken çıkan elmacık kemikleri ona çok yakışıyordu. Bir anlık keşke dedim, keşke mimiklerimi içimdeki karanlıkta kaybetmemiş olsaydım.

Benim içimi aydınlatacak bir ışığa ihtiyacım vardı ve bu ışık sadece gül çocuk yanımda olduğunda bana ulaşıyordu. İşte tam o sırada içimdeki saklanan duygular dışarıya çıkıyordu.

Görüyor musun? Burada bile aklımdan çıkmıyor gül çocuk.

İçimde büyüyen sürekli onun yanında durma isteği beni yiyip bitiriyor.

Jennie, bugün kendimi ona bıraktığım için beni önce paspal görüntümden kurtarıp saçlarımı taradı. Ne kadar suratıma bir şeyler uygulamış olup benle uğraşsa da işin sonunda giyimimi bana bıraktı. Çünkü biliyordu ki renkli şeyler giyinmeyi sevmezdim o yüzden her zamanki pantolonum ve kazağımı üzerime geçirerek beni odadan çıkarmasına izin verdim

Elimden tutup çekiştirirken aynı zaman bir şeyler de söylüyordu. "Önce yemek yemeğe gidelim, ardından seni bir yere götüreceğim. Seveceğine eminim Lali."

Bu kadar sevineceğini düşünmemiştim...

Demek ki insanı mutlu etmek için kelimeler yetebiliyormuş.

Kelimeler tahmin ettiğimizden güçlüler; bir yandan bedenini parçalarken diğer yandan onarabilir.
Kelimeler kılıçtan keskindir sevgili günlüğüm, bunu içten içe kendimi bitirmemden anlayabilirsin.

Yemekhanenin önüne geldiğimizde hızlıca içeri girdik. "Ama ben aç değilim." Diye seslendim. Jennie ise hızlıca bana dönüp "Aç olduğun için değil, ölmemen için bir şeyler yemen gerekiyor." Dedi gözleriyle belimi işaretlerken.

Biraz ince bir belim vardı, doğru. Normal bir insan için sağlıklı olmayacak kadar ince... fakat ben bedenimi umursamayı sayamadığım gün kadar geride bırakmıştım.

Yine de laf etmedim, bugün kendimi ona adayacağıma söz vermiştim. Çok zorlanırsam günün sonunda kendimi bir klozetin önüne atabilirdim, bu benim için hiç sorun değildi.

Zorla atıştırdığım bir kaç adet parçadan sonra beraber tekrar harekete geçtik. Yediğim o küçük lokmalar bile şu anda midemi çalkalıyordu.

Fernweh / Taelisa²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin