⋞İnside colder than outside

247 46 49
                                    


-İçerisi, dışarıdan daha soğuk-

Kasım, 2019

Titreyen ellerim ve çenemden akan ter damlam ile buradayım yine.

Artık içerisi dışarısından daha soğuk.

Ne olduğunu kestiremiyorum, zaman ve mekan kavramını kaybediyorum. Kendi gerçekliğim ve bazı şeyleri ayırt edememeye başlıyorum.

Hoseok ve ben, suratımızda hiç görmediğim gülümsemeler ile bir dans stüdyosundan eğlenerek çıkıyoruz alnımızdan akan terler pratiği yeni bitirdiğimizi gösteriyor, ardından ise bir arabaya biniyoruz.

O sürücü koltuğuna geçiyor ben ise çantaları arkaya bırakarak hemen yanında yer alıyorum. Çok heyecanlıyız, sanırım bir gösteriye hazırlanıyoruz.

O sürekli kafasını bana çevirerek heyecan ile bir şeyler anlatıyor ben ise anlattıklarına gülmekle meşgulüm fakat onu sürekli uyarıyorum, "Önüne bak, dikkat et." diye. O ise endişelenmememi söyleyip kontrolün kendinde olduğunu belirtiyor ama,

Onda değil.

Saniyelik kırmızı ışığın yanması ve Hoseok'un bana dönük olan kafasından dolayı ışığı görememesi yüzünden bir kaza gerçekleşiyor.

Can dostumu kaybediyorum.

Bir anda gözlerim açılıyor ve yataktan sıçrıyorum, olanlar çok gerçekçi.

Kafamı soluma çeviriyorum ve Jennie yok.

Bu normal değil, onun daha uyuyor olması gerekiyor.

Saat sabahın 7'si onun randevusu ise 10'da.

Ani bir tetiklenme ile kalkıp kendimi Hoseok'un odasının olduğu koridora götürüyorum. Temizlikçi arabası odasının önünde duruyor, kendimi temizlenen odanın içine atıyorum.

Ben buraya daha önce de gelmiştim, duvarları beyaz değildi.

Hatta beraber boyamıştık...

Fakat duvarlar dışında da hiçbir şey bizim bıraktığımız gibi değildi.

İçerideki temizlikçinin yakasını tutuyorum. "Hoseok nerede! Nerede!"

"Kim?" diyor irkilerek.

"Hoseok, diğer ismi J-hope. Odasını mı değiştirdi?" Diyip temizlikçinin üzerine gidiyorum korkup bağırıyor.

Koridordan koşma sesleri geldiği gibi kendimi dışarı atıp terasa koşmaya başlıyorum, en sonunda demir kapıyı itip kendimi daha yeni doğan güneşin ellerine bırakıyorum.

Kısılan gözlerimin önünde ileride bir silüet var. "Hoseok!" Diye bağırıyorum.

Kafasını bana çeviriyor, "Dal kız?" diyor.

Dal kız mı? Nasıl bilebilir diye içimden geçiriyorum, belki bilmediğim bir zaman diliminde ben ona anlatmışımdır ya da belki odama girdiğinde günlüğüme rastlamıştır fakat bu önemli değil. Can dostum şu an burada, kaybettim sandığım.

Ona doğru koşuyorum, kollarını açıyor. Girdiğim şok durumları yüzünden dolmayan gözlerim şimdi harekete geçiyor.

Kollarına atılıyorum, "Ödüm koptu, gittin sandım." diyorum beni sarıyor ve saçlarımı okşuyor.

"Gitmedim, sensiz gitmem." diyor ama bu onu sesi değil.

Sonra gözlerimi kırpıp yeniden açtığımda, titreyen ellerim ve çenemden akan ter damlam ile buradayım yine.

Artık içerisi dışarısından daha soğuk.

Artık içerisi dışarısından daha soğuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım bölüm sizi sıkmamıştır çünkü, bazı gerçeklere ulaşabilmek için bunlara ihtiyacımız var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım bölüm sizi sıkmamıştır çünkü, bazı gerçeklere ulaşabilmek için bunlara ihtiyacımız var.

Ve umarım düzgün şekilde aktarmışımdır

Kafanız karışmış olabilir ama eğer aklımdaki gibi yapabilirsem tüm cevaplarınızı çözebileceksiniz.

Bu bir Taelisa kurgusundan çok daha fazlası.

Umarım fark ettirebilirim.


Dante

Fernweh / Taelisa²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin