Hâla elimde duran güle elimi uzatıp iki yaprağını tutup çektim.
Sanki kendi bombamın pimini çekiyormuşçasına.
Dal kız & Gül çocuk
Lalisa & Taehyung
*Fernweh: Daha hiç bulunmadığın bir yere karşı hasret çekmektir.
*Ağır psikolojiden etkilenecek in...
Dengem öyle şaştı ki sabahın nasıl olduğunu unuttum.
Sabahları tedaviye gitmek dışında kalkmıyorum ve tek yaşantımı gece bu saatlerde gösteriyorum.
Oda arkadaşım Jennie benim için endişeleniyor, bende onun için endişeleniyorum.
Gördüğüm rüyaların bir kısmının onla da alakalı olması beni iki kat ürkütüyor.
Her neyse,
anlatacağım şey başka bir şey.
Saat 3 sularında dışarıya çıkıp bahçeyi bir turladığımda gözüme bahçenin en sonunda koşede bulunan çiçek saksılarıyla kaplanmış bir yer takılmıştı.
O çiçeklerin olduğu yer eskiden kirlenmiş beyaz bir duvar ve dibinde kurumuş topraktan oluşuyordu.
Şimdi ise bir kaç saksı çiçek eklenmiş, duvar çeşitli renklerle boyanmış ve toprağı nemlenmişti.
Bu tatlı görüntü benim sinirimi bozuyordu. Dayanamıyordum.
Ben daha sabah parlaklığının nasıl olduğunu hatırlamıyorken, artık küçük bir parlama bile gözlerimi yoruyorken, gecenin en kudretli zamanlarında parlayan bu çiçek topluluğu sinirlerimi bozuyordu.
Benim ciğerlerime işlemiş ilaç kokularına nazaran sizin burada böyle güzel kokup bana bu işkenceyi yapmaya hakkınız var mıydı?
Hayır.
Çünkü ben güzel karanlığıma çöreklenmiş olan yıldızlardan bile ışık verdikleri için nefret ederken ve onlara ulaşamazken, şu anda elimin altinda duran sizleri kim koruyabilir ki benden?
Karanlık çökerek ruhuma dolup, Şekiller silindi artık ağır, ağır Karardı her cisim bir bir yok olup Çöreklendi içime gene bir kahır.
Yıldızlar pul pul ufka dizildi Enginler şimdi siyah bir şerit Semaya karadan bir hat çizildi. Hiçbir iz kalmadı sabaha dair.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
