-Parıltılı şeyler-
Eylül, 2019
Bugün her günümden farklı olarak uyandım güne.
Ne kadar gece kabus görüp ayaklanmış olsamda şu anda Hoseok yüzünden ayaktaydım.
Uykum vardı.
Fakat uykulu olmam Hoseok için pek bir şeyi ifade etmiyordu.
Bugün Hoseok tedavimden sonra erken bir saatte beni almış, odada yatağının üzerinde kitap okuyan Jennie'ye benimle selam vermiş ardından kolumdan tutarak bahçeye sürüklemişti.
Hoseok kişilik olarak benim tam tersimdi, gram bana benzemiyordu.
Tam bir pollyanaydı.
Hoseok genelde etrafta gülücük saçarak dolaşır, insanları mutlu eder ve insanların kaybettikleri umutlarını onlara geri verirdi.
O yüzden insanlar onu Umut olarak çağırıyorlardı; J-Hope.
Onun bir sloganı bile vardı;
Ben senin umudunum,
Sen benim umudumsun,
Ben J-Hope'um.Hoseok'u böyle görünce onun burada ne işi olduğunu sorguluyordum.
O böyle bir yere ait değildi, buraya ait olanlar benim gibilerdi.
Benim gibiler nasıl birileriydi ki?
Her neyse.
Bugün Hoseok'la bahçeye indiğimizde gözüm yeniden o çiçekli köşeye takıldı.
Güllerin önüne çömelmiş ellerini dizlerine sarmış, gül gibi kırmızı saçlarıyla orada duran çocuğu gördüm.
Elinde benim bir gece önce kırdığım gül parçasını tutuyordu.
Bir eliyle kırmızı gülü tutarken diğer eliyle yanındaki sulama kabını almış ve toprakları sulamıştı.
O an anladım ki, o küçük bahçenin bu kadar ışıltılı olma sebebi onları diken sahiplerinin gözlerinin en az onlar kadar parlak olmasıydı.
Gözlerindeki parıltılar, göz bebekleri nereye bakarsa sanki o yöne doğru düşüyormuş gibiydiler.
Umuyordum ki, benim üzerime düşmezdiler.
Çiçeği kırdığım gibi gözlerini de çıkarabilirdim,
Çünkü ben parıltılı şeyleri sevmezdim.
Dante
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fernweh / Taelisa²
FanficHâla elimde duran güle elimi uzatıp iki yaprağını tutup çektim. Sanki kendi bombamın pimini çekiyormuşçasına. Dal kız & Gül çocuk Lalisa & Taehyung *Fernweh: Daha hiç bulunmadığın bir yere karşı hasret çekmektir. *Ağır psikolojiden etkilenecek in...