*medya Alaz,Eliz sarilmasi
Yine arkama bakmadan ayrılıyorum bu şehirden.Her sokağında onlarca anımın hayat bulduğu bu şehirden
Valizimi almak için Burak'a elimi uzattım.Hiç oralı olmayıp babama baktı.
-baba ablamı bırakmayacak mıyız?
Babam istemediği her halinden belli olan bir ifade ile yüzüme bakıp oflayarak başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı.Sanırım bana son bir iyilik yapmak istemiş olmalı. Üzerine montunu alıp,önden kapıdan çıktı.Burak da elinde valizimle çıkınca ne annemin yüzüne baktım ne de kardeşim olacak insanın yüzüne baktım,kapıyı yavaşca cekip çıktım.Burak valizimi bagaja koyup ön koltuğa oturdu,babamla yanyana olmak istemediğimi anlamış gibiydi.Özgürlügüm olan şehre ulaşmak adına arka koltuğa oturdum.
Otogara geldiğimizde Burak benden hızlı inip bagajdaki valizimi aldı.Hiçkimseyi değilde bu şehirde en çok gerçek anlamda kardeşimi özlüyordum.Burak'sıkıca sarıldım.Otobüslerin korna sesleri ile birbirimizden ayrıldık.Babamın elini evde öpmeye kalkmıştım vermemişti,simdide vermeyeceğini biliyordum.Valizimi alıp Bursa otobüsünde biletimde yazan koltuğa oturdum.
Otobüs tam dokuzda hareket ederken gözümden bir damla yaş sadece kardeşim için süzüldü.Annem,babam,ve aptal kız kardeşim umrumda bile değildi sadece Burak önemliydi.Otobüs gardan çıkarken son kez ona bakıp ilk mola yerine kadar uyumaya karar verdim.
Muavinin bağırması ile gözlerimi açtım.İlk mola yerine varmıştık hatta insanlar kuyruk oluşturmuş otobusten inmeye calışıyorlardı.Hemen toparlanıp aşağı indim.Bagajdaki valizimi görevliye çıkarttırıp Alaz'ı aradım. Telefon meşgule düşünce endişelenmiştim.Nerde bu adam?
Görüş açıma giren siyah arabayla derin bir nefes aldım.Alaz arabadan inip yanıma geldi.
-Nasıl geçti ailenle günün?
-bu da sorumu çok güzel bir gündü,
-ciddi değilsin dimi güzelim,
-tabi kide ciddi değilim, berbat bir gündü, sonra detaylı anlatırım ben çok acıktım birşeyler yiyelim.
Kaşları biranda kavislenerek çatıldı.
-kahvaltı yapmadın mı?
Gözlerimi kısarak kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Boyu benden fazlaca uzun olduğu için sürekli kafamı kaldırmak zorunda kalıyordum.Topuklularla bu kadar sorun olmuyor ama düz tabanla boyun fıtığı olmam kaçınılmaz.
-Alaz cidden Burak hariç yüzüme bile bakmayan aile fertlerimle mutlu mesut kahvaltı yapacağımı mı sandın?
-haklısın aslında,nasıl insanlar anlamıyorum,
-ben kendimi bildim bileli anlamıyorum onları,bazen evlatlık olduğumu düşünmüyor değilim.
Alaz gülmekten yoksun bir gülümseme ile karşılık verdi.Karnımın guruldamasıyla Alaz'ın kahkahayı basması bir olmuştu.
-bizim küçük baya acıkmış galiba,hadi şu mola yerinde birseyler yiyelim,
Valizimi alıp arabanın bagajına koydu sonrada restoranta benzeyen yere doğru yürümeye başladı.Bende arkasından yetiştim.Restoranta girip cam kenarında bir masaya oturduk.Alaz valizimi masanın kenarına koyup çektiği sandalyeye oturdu.Alaz'ın sandalyemi çekmesini beklemediğim için bende Alaz'ın karşısına oturdum.Hiçbir zaman incelik bekleyen birisi olmadım.Çevremde fazla kibarlık abidesi olmadığı için Alaz gibi odunlari gayet doğalmış gibi karşılayabiliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERİ DÖNÜŞ SEN( Tamamlandı)
Teen FictionBirbirinden farklı iki hayat birleşti.Aşkla dolu yıllar geçti.O yılların ağaçları yeşerdi ilk meyvesini verdi. İsmini ALEL koydu iki aşık.İsimlerinden yeni bir isim koydular ilk bebeklerine... Ardından ağaç bir meyve daha verdi.PUS koydu ismini kadı...