39.BÖLÜM-ONLARA AŞIĞIM BEN

5K 295 37
                                    

Avucumdaki soğuk metale damlayan gözyaşlarımı takip ettim.Her şey gibi hızla kayarak benden uzaklaşıyorlardı.Gözlerim karşımdaki adamı buldu.Gerçekten benden ona vurmamı mı istiyordu? Bir insan kendi canına nasıl kıyardı ki? Onun canı benim canımdı.Nasıl kıyardım kendi canıma?

Ona vursam nefretim sönecek miydi? Aksine sadece ikimizin de daha fazla canı yanacaktı.Odadaki onca insana tek tek baktım.Gözlerim her birisinin yüzünde gezindi.Kimse bize bir çıkar yol sunmuyordu.Herkesin dili lal olmuş konuşmuyordu.Ağlamak istiyordum.Bağıra çağıra her birisini hırpalamak istiyordum.Onu benim karşıma diktiniz ama hiç düşündünüz mü bizi demek istiyordum.Hepsine ayrı ayrı öfkemi kusmak istiyordum.Film değildi yaşadıklarımız ya da bir roman değildi.İki sevgiliyi bir araya getirdiklerinde barışacaklarını düşünemezlerdi.

-"Sana vurabilir miyim Alaz? İnsan kendi canına nasıl kıyar? Söylesene!" Acım almış başını gidiyordu.Öfke onun yerini alıyordu.

Yüzümde gezinen bakışları gözlerimi buldu.

-"Bir insan canını kendinden ayıramaz." Fısıltısı hepimizin kulaklarında anlam bulurken salon yine ölüm sessizliğindeydi.

-"Ayırır."

-"Yaşabilir misin canın olmadan?"

-"Yaşanır."

-"Affetmeyecek misin?"

-"Edemem.Ben..."

-"Sen ne?"

-"Ben gidiyorum.Atamamı istedim."

Kelimelerim boş salona bomba gibi düşmüştü.Bir tek Merve ve Barkın'ın bildiği sır artık herkesçe biliniyordu.Herkes birbirine bakarken karşımdaki adam anlamamışçasına kaşlarını çatmıştı.

-"Gidiyorsun?"

-"Evet"

-"Peki.Sana iyi şanslar o zaman." Yüzüme bakmadan salonu terk eden adamın arkasından bakakaldım.Temelli gitmişti bu sefer.Geri Dönüşümüz olmadan gitmişti.Yüzüme bakmadan gitmişti.Geri döner miydi ondan bile emin değildim.

Salondaki kalabalığa dönüp içimdeki acıyı kusarcasına bağırdım.

-"GİDİN.HEPİNİZ GİDİN!"

Kimse verdigim tepkinin boyutunu anlamamıştı.İsteselerde anlayamazlardı zaten.Kim ne anlardı benim yanan yüreğimden!

-"Eliz saçmalama seni bu halde bırakıp nereye gidelim?"

-"Beni bu hale siz getirdiniz!"

-"Şşs sakin ol"

-"Olamam Enis olamam."

-"Bak aranız bir şekilde düzelir."

-"Size adresi vermeyin demiştim.Benim kararlarımı yönlendirmek size kalmamıştı.Bakın sonucuna.İcim acıyor.Anlamıyor musunuz?"

Kimse ağzını açıp bir kelime edemiyordu edemezlerdi.Hakları yoktu.Olsa da konuşacak anlamlı kelimeleri yoktu.YOKTU!

Kelimeler yoktu.Alaz yoktu.Huzur bahçem yoktu.

-"Hepiniz gidin kimseyi istemiyorum."

Hepsi itiraz etmeden kapıdan çıktı.Kapıyı arkalarından kapatıp yere çöktüm.Ne yapacağım şimdi ben?

Alaz'dan

437...438...439

Bir kez daha,bir kez daha ve bir kez daha.Ard arda indirdigim yumruklar kum torbasında tok sesler bırakırken hala gideceğim diyen kamelyanın sesi kulaklarımda çınlıyordu.Gidecekti.Peki nereye?Benden uzağa nereye gidecek? Bensiz yaşacağını söylemişti.Belki o yaşardı da ya ben? Beni hic mi düşünmüyordu? Onun kokusu,varlığı olmadan nasıl yaşardım?

GERİ DÖNÜŞ SEN( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin