Two married man | taekook✓

altı : kalp kırıkları ve jeongguk

Bir okurumun doğum günüymüş bugün, buradan onu çok çok öpüyorum. Nickini hatırlamıyorum, doğum günü olduğunu zaten tesadüfen gördüm ve o kadar bildirimin arasında tekrar bulamadım mesajını
Doğum günün kutlu olsun, aşkım. Nice mutlu yaşlara🍓💞💞
Doğum günü hediyesi olsun bu da, her ne kadar sınavım olsa ve yoğun olsam da, güzellerimi kıramıyorum işte☁️🌈

İyi okumalar dilerim, hepinizi çok seviyorum! 😋

"Tanrı'm, hala inanamıyorum. Mümkün değil." diye mırıldandım parmaklarımın arasındaki kağıdı sımsıkı tutarken. Doktorun odasından çıktığımızdan beri kalbim deli gibi çarpıyor, ellerim titriyordu çünkü bunun olmasına ihtimal bile vermiyordum. Heyecanlanmıştım, çok heyecanlanmıştım ve bir yandan bunu Taehyung'a nasıl söylemem gerektiğini düşünüyordum. Sevinirdi büyük ihtimalle, bebekleri hep çok seven birisi olmuştu ve ailemize eklenecek olan ikinci bebeği de çok büyük bir sevgiyle karşılayacaktı.

Filmlerde ve kitaplardaki klişeleri yapmak istemiştim aslında. Bu akşam bir yemek hazırlayabilir, o yemeğini yerken birden söyleyebilirdim ama bundan vazgeçtim. Zaten buradan dönüşte Jimin'in yanına gidecek, oğlumu alacaktım. Taehyung da oraya gelirdi ve herkesle birlikte ona da verirdim bu haberi. Pekala, zorla evlendirildiğimiz göz önünde bulundurulunca ikinci bebek ihtimali kulağa korkunç geliyordu ama Taehyung'la birbirimize alışmaya başlamıştık artık. Beni öpmüştü, yatarken sarılıyordu bana. Aramızdaki buzlar erimeye başladığı için bunların sorun olmayacağını biliyordum.

Jimin gülerek başını omzuma koymuş, eş zamanlı olarak da kollarını bana sarmıştı. "Çok mutlu oldum, Jeongguk." dedi bana iyice sokulurken. Bir kolumu ona sarmış, tek desteğim olan minik bebeği sımsıkı sarmalamıştım ben de. "Erkeklerin hamile kalacağını bilmiyordum." diye fısıldadım sessizce. Jimin de güldü bu dediğime. İşaret parmağı dudaklarıma yaslandı ve "şşşh" dedi sessizce. Arabadaydık, Taehyung'un sekreteri kullanıyordu arabayı ve duyup da ona yetiştirmesini hiç istemezdim. Bu haberi benim vermem gerekiyordu.

"Doktorun dediklerini aklından çıkarma, bu çok nadir bir durum Jeongguk." dedi ciddi bir tavırla. Benden iki yaş büyük olmasına rağmen bazen yaşlı dedeler gibi konuşuyordu. "Çok dikkatli olmalısın, tamam mı?"

Başımla onayladım ve gülümsedim hafifçe. Huzurlu hissediyordum, gerçekten çok huzurlu hissediyordum.

"Bayım," dedi arabayı kullanan adam. Kimdi bilmiyordum, zaten şirkete çok fazla gitmezdim. Kafamı kaldırıp ona baktım sadece. Saygı ifadelerini kullanması bile garip hissetmeme neden olmuştu. "Bay Kim, telefonunu evde unuttuğunu söyledi. İstediğiniz, ya da eşinize iletmek istediğiniz bir şey var mı?"

"Yok." diye mırıldandım sessizce. Telefonunu genelde evde unutmazdı ama bu sefer apar topar çıkmıştık evden. Ben hazırlanırken o da Daniel'ı hazırlamıştı ve telefonunu unutmuş olmalıydı.