sekiz : "Tüm bu açıklarımızı kapatacağız."

9.4K 741 432
                                    

Of taslakta bir bölümüm bile kalmadı, üstelik ficin ilerleyişi hakkında hiçbir fikrim yok, her ficim gibi taslağa kalkmasını da istemiyorum. Eğer aklınıza gelen bir olay, ya da istediğiniz sahne falan varsa "özelden" yazın olur mu? yoksa gerçekten bir süre bölüm atamayacağım

baksanıza, kaosu bir bölüm bile yapamadım...

alttaki şarkıyı dinleyerek okursanız daha tatlı oluyor olaylar, iyi okumalar dilerim

çok çok yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınn🥺😭😭




"Sana saç boyatmak yasaklanmalı, Jeongguk."

Taehyung'un kurduğu cümle gözlerimi devirmeme neden olmuş, kucağımdaki bebeğimin ellerini temizlemeye devam etmiştim. Islak mendille olan işim bittiğinde oturduğum yerden kalktım ve Daniel'ı kucağıma aldım. Saçlarım normalde açık bir kahverengiydi ama bugün koyu kahverengiye çevirmiştim ve gerçekten yakışmıştı, saçlarım uzun olduğu için bu halini daha çok beğenmiştim.

"Şimdi sana mama hazırlayalım, aşkım." dedim ve Daniel'ın alnına ufacık bir öpücük bıraktım. O da beni öpmeye çalışmış, ama bu çabası olumsuzlukla sonuçlanmıştı. Sadece yanaklarımı ıslatıyordu.

Mutfağa girip onu tezgaha oturttum ve biberonlarından ikisini elime aldım. Su içtiği küçük biberonu suyla doldurduğumda Daniel elimden biberonunu çekmiş, dudaklarının arasına yerleştirip şapırtılı bir sesle suyunu içmeye başlamıştı. Minik ellerinde tuttuğu biberonu taşımasına ben de yardım etmiş, diğer elimi de beline koymuştum. "Güzel bebeğim benim, çok mu susadın bakalım sen?"

Bakışlarım onda takılı kalırken Daniel biberonu ağzından çekmiş, kucağına düşürecekken ben tutmuştum son anda. "Hey," dedim gülerek. Daniel da sesli bir şekilde gülüyordu benim gibi. "Ba-ba." diye cevapladı beni. Minik yumruğunu bana doğrultmuş, işaret parmağını kaldırmışı. "Bir."

"Sen saymayı mı öğreniyorsun aşkım?" dedim gülümseyerek. Daha doğru düzgün konuşamıyordu ama bir yerlerde duyduğu şeyleri gerçekten iyi taklit edebiliyordu, birkaç güne de unutuyordu bu yaptıklarını. İşaret parmağımı ben de ona doğrulttum. "Bak, evet. Bu bir."

Arkamdan tekrar etmiş, minicik işaret parmağını dişlerimin arasına alıp hafifçe ısırmama neden olmuştu. Daniel sesli bir kahkaha attıktan sonra ellerimi tuttu sımsıkı. Yanaklarına sulu birkaç öpücük bıraktım ve yarım bıraktığım işimle ilgilenmeye devam ettim. Biberona boşalttığım sütü ısıtıp içine minik bebek bisküvilerinden atarken Daniel pür dikkat beni izlemiş, bebek bisküvilerini çıkardığımda ise benden önce davranarak birkaç tanesini birkaç minik dişiyle ezerek yemişti.

"Benim akıllı oğlum 'bir' demeyi mi öğrenmiş bakalım?" dedim biberonun kapağını sıkıca kapatırken. "Gel babişin kucağına."

Ona doğru kollarımı uzattığımda anında kucağıma gelmiş, uykulu olduğu için alnını boynuma yaslamıştı. O, sessiz mırıltılarla uyuklarken oturma odasına girdim ve Taehyung'un karşısındaki koltuğa bıraktım Daniel'ı. Mayışmış görünüyordu, uykusu fazlaca gelmişti çünkü öğlen uykularını asla geciktirmezdik. Bugün ise bir saatten daha fazla geç kalmıştık.

Mamasındaki bisküvilerin dibe çökmemesi için biberonun uç kısmını parmaklarım yardımıyla sıkmış, yavaşça çalkalarken Daniel'ın tekmeler atmasına neden olmuştum. Mamasının çıkardığı sese bile mutlu olabilecek bir bebekti o.

Two married man | taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin