beş : Anlamsız sancı

8.9K 817 951
                                    

Benim bebişlerim two married man'ı özlemiş, ben de yazıp atayım dedim🥺🍼

Eğer bir yazma yeteneğim varsa bile onun kaybolduğunu düşünmeye başlıyorum çünkü yazdığım yazılar bana güzel gelmiyor, bilmiyorum.
Keşke diğer yazarlar kadar güzel yazabilsem şu sahneleri
Görüşlerinizi belirtin, önemli çünkü hepsi
Bol bol yorum yapmayı unutmayın~
Umarım beğenirsiniz, sizi çok seviyorum!



K I M J E O N G G U K

Uzun bir sürenin ardından gerçekten huzurlu hissetmiştim. Pekala, Jimin beni aradığında Hoseok, Jin ve Namjoon hyung'un orada olduğunu bilmiyordum ki zaten Jimin ve onlardan başka arkadaşım yoktu. Özlemiştim hepsini, çok uzun zamandır görüşmüyorduk.

"Taehyung'a kırmızı saç çok yakışıyor."

Hoseok'un sesi daldığım yerden bakışlarımı çekmeme sebep olurken Taehyung'a bakmış, gülümsemiştim sadece. Jimin'in yaptığı kahveyle ilgilenmiyor, sağ dizine Daniel'ı oturturken sol dizine de Sana'yı almış, onları seviyordu. Bebeklere ve özellikle de kendi bebeğine çok düşkün bir adamdı.

"Aslında mavi istiyorum, belki de siyaha boyatırım." dedi Taehyung. Cümlesi bittikten sonra Daniel'ı saçlarından öpmüş, kollarını kucağında duran bebeklere biraz daha sıkı sarmıştı. Küçük çocuklara olan bu ilgisi mutlu ediyordu beni, o kadar güzel manzaralar bahşediyordu ki bana, tüm gün onu izlemek istiyordum ama ne bunu yapacak cesaretim vardı, ne de tüm gün yanımda olacak bir Taehyung.

Derin bir nefes alıp vermiş, etrafıma bakınırken birden karnıma saplanan bir ağrıyla olduğum yerde donup kalmıştım. Ağrı değildi, çok garip bir şeydi ve kıpırdamama bile izin vermiyordu. "Taehyung." diye fısıldadım sessizce ona yaklaşırken. Kollarım karnıma sarılmış, iki büklüm olmuştum ama kimseye belli etmemeye çalışıyordum. Başım Taehyung'un omzuna yaslanmış, bayılacak kıvama geldiğimi hissetmiştim. "Çok a-ah. Beni buradan çıkarır mısın?"

Taehyung bu isteğime karşılık kaşlarını çatmış, dizinde oturan iki bebeği yavaşça indirmişti. Dengede durmaya çalışan Daniel'in bir eli dizime yerleşmiş, hissettiğim katlanılmaz ağrıya rağmen hafifçe gülümseyebilmiştim. "Neyin var?" diye fısıldadı Taehyung. Bana doğru dönüp bir kolunu diz kapağımın altına yerleştirmiş, diğeriyle ise belimi sımsıkı sardıktan sonra beni kucağına almıştı. Benim kollarım ise hala karnıma sarılı bir şekilde duruyordu.

Bana ne olmuştu bilmiyordum ama sanırım bir tür zehirlenme falan geçiriyor olmalıydım.

Taehyung beni hızlı adımlarla odadan çıkarmış, herkesin paniklemesine neden olmuştu ama kimseye açıklama yapacak gibi hissetmiyordum, yapamazdım da.

Banyoya girip kapıyı kapatmış, beni yere indirmişti yavaşça. Yere yığılma ihtimalime karşın iki eli de belimden destekliyordu, zaten Taehyung olmasa şu an ayakta duramazdım. "Miden mi bulanıyor?"

Başımla onayladıktan sonra alnımı boynuna yaslamış, onun üzerinde duran tişörtü sıkmıştım. Hayır, midem tam olarak bulanmıyordu, ne olduğunu bile anlayamamıştım ama Taehyung'a anlatmak için bile konuşamayacak gibi hissediyordum.

"Geçecek, tamam mı?" dedi Taehyung. Beni lavaboya biraz yaklaştırmış, belimde duran bir elini çekmişti düşmeyeceğimden emin olduğunda. Musluğu açıp bir avcunu suyla doldurmuş, ardından suyu döktükten sonra elinde kalanını yüzüme sürmüştü. İnanın bana, Tarhyung'un yanında bunu yapmaktan nefret etmiştim ama benden istemsiz bir şekilde midemde kalanları çıkarmış, ağlamaya başlamıştım anında. Taehyung'un iğreneceğini düşünmüştüm ama o, kenarda duran peçetelerden koparmış, ağzımı temizledikten sonra suyu açıp lavaboyu da temizlemişti. "Ne oldu sana böyle?" dedi kolları beni sımsıkı sararken. Ellerimle yüzümü kapatmış, ben de ona sokulmuştum.

Two married man | taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin