Two married man | taekook✓

iki : Pamuk şekerler

Bir buçuk yaşında baş belası bir oğlunuz, üstüne sinir küpü bir eşiniz varsa çoğu şeyi yapmak bir eziyete dönüşüyordu. Bugün ailecek dışarı çıktığımızda anlamıştım bunu.

Daniel'ı doktora götürmüş, gerekli ilaçlarını aldıktan sonra alışveriş yapmaya gelmiştik ama Taehyung her zamankinden daha huysuzdu ve Daniel'dan daha fazla sorun çıkarır hale gelmişti. Sürekli işimizin bitip bitmediğini soruyor, eve gitmek istediğini söylüyordu ama bebeğimiz için gerekli olan her şeyi almamıştım. "Taehyung." dedim dayanamayıp. Sert bakışlarını bana dikmiş, ardından paytak paytak yürümeye çalışan oğlumuzu kucağına almıştı. "İstersen eve dönebilirsin, Daniel ve ben işlerimizi halleder döneriz, ha?"

Ortaya attığım fikrin onu tatmin etmediğini anlamıştım yüz ifadesinden. Burnunu kırıştırmış, Daniel'ın tombul yanaklarına birkaç öpücük bırakmıştı. "Seni ve Daniel'ı burada bırakmayacağım. Sadece işini çabuk hallet."

Taehyung gıcık, arsız bir adamdı. Aptaldı biraz da. Belki, ufacık bir ihtimalle olsa da bir cezayı hak ediyordu.

"Daniel'ı yere bırakır mısın?" dedim gülümseyerek. Kaşlarını çatmış, minik bedeni yere bırakmıştı. Kucağımdaki almak için biriktirdiğim yığını onun kollarının arasına bıraktığımda bakışlarının biraz daha sertleştiğini görmüştüm. Umursamadım. Bana kötü davrandığı için cezalandırmak istiyordum onu.

Yerdeki oğlumu kucağıma almış, Taehyung'un yanağına uzanıp birkaç kez yavaşça vurmuştum. "Sen bunları alırken ben de oğlumla şekerleme alacağız, yanımıza gelirsin. Bizi bulamazsan şu karşıdaki oyuncakçıya bakarsın Teyung."

Kıkırdayarak arkamı döndüm. Yüzümde silemediğim bir gülümseme vardı, onu sinirlendirmek hoşuma gitmişti. "Çak." dedim bir elimi Daniel'a doğru uzatırken. Daniel ne olduğunu bile anlamadan iki eliyle birden uzun parmaklarıma sarılmış, anında ağzına götürüp emmeye çalışmıştı.

Şapşal bebek.

✨🍒✨🍒✨🍒✨🍒✨🍒✨🍒✨🍒✨👣

"Jeongguk, temizle şu suratını. Her yerin pespembe."

Taehyung'un homurdanmasına karşılık bile vermemiş, kucağımdaki Daniel'ın ağzına bırakmıştım pembe pamuk şekeri. Belki de yarım saattir ona pamuk şeker yedirmeye çalışıyordum ama Daniel yemek yerine benim yüzüme dokunmaya, ellerimi yemeye çalışıyordu. Ağzında beş tane dişi vardı ama hala bir şeyleri ağzına götürüyordu. Bu huyundan onu nasıl vazgeçirebilirdim bilmiyordum ama her eline geçeni ağzına götürmeye devam ederse hastalanacaktı. Bazen şu zamana dek nasıl hasta olmadığını düşünüyordum.

"Ba-ba." dedi Daniel elimdeki pamuk şekere uzanırken. Tüm parmakları yapış yapış olmuş, ağzının etrafı pembeyle kaplanmıştı. "Taehyung." dedim gülerek. "Daniel'ın tatlılığıba bak!"

"Birbirinize tip olarak korkunç derecede benziyorsunuz ve şu an senin de yüzün aynen öyle. Bebekleşme, Jeongguk. Sil elini yüzünü."

Taehyung'tan aldığım cevap gülmeme neden olurken Daniel'ın ağzına bir parça daha pamuk şeker vermiş, o keyifle yerken bir parça da ben ağzıma atmıştım. Denize yakın bir banka oturmuştuk ve hava bulutluydu. Üşütecek tarzda bir hava yoktu dışarda, o yüzden Daniel'ı biraz temiz havada bırakmak istemiştim. Sonuçta kış ayları yaklaşıyordu ve bundan sonra öyle çok da fazla dışarı çıkamazdık.

"Aç ağzını." demiştim Taehyung'a doğru dönerken. Elimdeki pamuk şekeri gördüğünde kaşlarını çatmış, daha sonra zordan bir şekilde ağzını açmıştı. Elimdeki pembe parçayı dudaklarının arasına bıraktım ve tekrar oğluma döndüm. Pamuk şekerimiz az kalmıştı.