Eve döndüğümüzde annem ve Beren koşa koşa sarıldı. Ben de onları çok özlemiltim ama Beren'e soğuk davranmaya çalışıyordum. Çünkü İrem'in dediklerinin hepsi doğruydu.Ben artık onların başlarına iş açmak istemiyordum.Annem 1-2 dakikadır sarıldı ağlayarak "Onlar hesaplarını verecekler. Senin kılına zarar gelsin dünyayı yıkarım." dedi.Beren sarılınca ben çok az sonra kendimi geri çektim.Beren biraz şaşkınlıkla baktı ama sonra umursamadı "Seni çok özledim.Seni yeni kazanmışken tekrar kaybetmek istemiyorum." dedi.Bunu duyduktan sonra ondan ayrılmak istediğimi söyleyemedim.Biraz daha erteleyecektim ama o süreçte yine uzak duracaktım."İrem nerde? Onun durumu benden daha ağır." dedim.Annem "Hastanede " diyince "Noldu? Amcam bir şey mi yaptı? " dedim."Hayır,annesinin yanında. " dedi Beren.
Arkadan Eren gelince Beren çıldırdı "Bunun ne işi var burda! Hangi yüzle geldi buraya.". Babam "O artık burda kalacak." dedi.Beren daha da öfkelendi "Ege Bey ne dediğinizin farkında mısınız? Bu çocuk yüzünden Emre de İrem de ölebilirdi.".Babam "Evet haklısın.Ama Eren yüzünden değil Tolga yüzünden.Artık Tolga da olmadığından bir sorun yok dimi? O benim yeğenim sonuçta sokağa bırakamam."Annem lafa karıştı "Keşke bizim fikrini de alsaydın.Oğlumu ölüme sürükleyen bir çocuğu evimde tutamam.". Doğrusu ben de istemiyordum.Eren de konuştu "Ben de sizle kalmak istemiyorum üzgünüm ama bir yer bulana kadar sizle kalmam lazım. İzin verirseniz tabi.". "O zaman çabuk yer bulmaya başla. " dedi annem imayla.Ardından Beren İrem'in yanına gideceğini söyleyince ben de onla gelmek istedim.Babam bizi hastaneye götürecekti.Annem ve Eren aynı evde nasıl duracaklardı merak ediyordum doğrusu.
Hasteneye vardığımızda İrem annesine sarılmıştı.Odada Miray ve babası Fatih Bey bir de Burak vardı.Burak'ı görünce ona öfkeli gözlerle baktım.O da yanıma gelip "Geçmiş olsun. " dedi.Bu davranışa şaşırmıştım ama sevinmiştim de.Sonra el uzattı.Barış antlaşması yapar gibi ama onla barış imzalamak içimden gelmiyordu. O günü unutamazdıö, bana yaptığı hainliği.Sonra Beren kulağıma fısıldadı "Aşkım Burak seni kurtarmamıza yardım etti.Yani o aleti o kurdu.". Yine de el sıkışmadım.Filiz Hanımların yanına gidip "Hepimize geçmiş olsun." dedim.İrem bana hala sinirliydi.Ama annesi yumuşak davrandı "Sağol Emrecim.Çok zor bir gündü.". Sonra Fatih Bey çıkmamız gerektiğini söyledi."Siz aşağı inin ben hemen gelicem " dedi.Filiz Hanım'ın çıkması için doktorlardan rapor falan alacaklarmış.Biz aşağı inerken Burak tuvalete girdi.İndiğimizde İren beni bir kenara çekti ve "Bak senle çok sert konuşmuş olabilirim kusura bakma.Ama gerçekten başımıza daha büyük belalara girmesini istemiyorum.Tamam yine görüşürüz ama çok değil.En iyi arkadaşın gibi değil.Berenden de ayrıl lütfen." dedi.Kolumu tutan elini ittirip "Tamam. Merak etme.Ayrılcam ve sizden de uzak durcam.Ama hemen değil.Biraz daha geçsin." dedim.Beren "Noldu,bir sorun mu var? " diye sordu.Bir şey olmadığını söyledik.
BURAK
Burak tuvaletten çıktığında resepsiyonda Fatih ve Filiz'i gördü.Filiz, Fatih'e sarılırken "Ödüm koptu İrem'i kaçırdıklarını ölünce. Ben artık sahip çıkamıyorum.Yardım et." diyordu.Burak daha fazla dinlemek istemedi ve yanlarına gitti "İşiniz bitti mi? ".Burak'ı gördüklerinde hemen ayrıldılar.Filiz "Burak.Bak yanlış anladın bizi." dedi.Burak "Bu olay beni ilgilendirmez ama İrem'i ilgilendirir." diyince Fatih de "Söyleyeceğiz zamanı gelince ama şimdi değil sen karışma." dedi.Burak Fatih Bey İrem'in babası mı yoksa Filiz 'in sevgilisi mi diye merak ediyordu.Bu yüzden sordu.Biraz sustuktan sonra söylediler "Babası.Miray'ın da bundan haberi olmasın.". Burak ne yapacağını şaşırmıştı.Çünkü İrem'in yıllardır babasına olan özlemini biliyordu.İrem 'in babasının onu sevip kollamasını istediğini biliyordu.Aşağı indiklerinde çıt çıkarmadı.
ERTESİ GÜN
Sabah sabah kahvaltı sofrasında Erenle oturmak annemin de benim de sinirimi bozuyordu.Mümkün olduğunca yüzüne bakmamaya çalışıyordum.Sofradan babamı ve annemi öperek kalktım.Eren'e tek kelime etmeden evden çıktım.Beren'i beklemeden okula gittim, ondan uzak durmaya çalıştığım için.Okula vardığımda kimseyle konuşmadan sınıfa gittim.Tenefüslerde dışarı bile çıkmadım. Ama Beren 3. Tenefüste sınıfıma geldi "Emre,noldu?Dışarı çıkmıyorsun,sabah beni beklemeden gitmişsin,dünden beri yüzün asık.". "Birşey yok ama benim hocaya ödev vermem lazım." diyip hemen çıktım.Beren'e bunu yapmak istemiyordum ama zorundaydım.Ben çıkarken Burak da sınıfa girmişti.
BURAK
Burak'ın kafası dün gördüklerinden dolayı çok karışıktı.Ne yapması gerektiğini bilmiyordu.Ama Beren'den belli ettirmeden fikir almak istiyordu.Onun için Beren 'in yanına gitti:
-Beren,naber?
+Nasıl olabilirim ki?
-Haklısın. Sana bir şey sormak istiyorum
+Ya sana noluyo. Bir kötü davranıyorsun, bir iyi.Yani neyin var?
-Ya bir şey sorabilir miyim?
+İyi sor.
-Ben İrem'e yaptıklarım ve Emre'ye yaptıklarım için çok pişmanım. Ama konu bu değil.İrem şu günlerde eski neşesini kaybetti. Ve de durmadan babasının yanında olmasını istediğini söylüyor.
+Ee
-Babası geri gelse ne yapar?
+Bilmem.Ama bence çok sevinir.Niye sordun?
-Mm şey sürprüz yapcam da ondan.Neyse bb.
Beren, Burak'ın bu sorusuna çok şaşırmıştı ama onu şuan kafasını Emre'nin davranışları sarmıştı.
EMRE
Okul bittiğinde de kimseye görünmeden çıkmaya çalıştım ama yine başaramadım. Beren beni görür görmez yanıma geldi :
-Noluyo sana ya? Böyle konuşmamalar,kaçmaya çalışmalar falan?
+Ya Beren uğraşma lütfen.
-Söyle.Birinin benden sır saklaması benim de sinirimi bozar.
+Beren senden uzak durmam lazım anla beni!
-Ama nedenn?!
+Çünkü herkesin başına bela sarıyorum.Görmüyo musun bir haftada neler oldu.Daha fazla ilerleyemez.Senden ayrılmak istiyorum.
-Ne? Bu olaylar senin suçun değil.Aşkımıza engel olamaz.Kes saçmalamayı.
+Ya zaten çok saçma oldu bizim çıkmamız. Bak sana olan sevgim bir gram bile azalmıcak ama ben seni platonik olarak aşık olmam daha iyi olacak.Ben tekrar eski bankıma geri dönücem.Tamam mı? Bitti.
-Ama bu çok saçma.
+Üstelik sadece sana değil İrem'e vb. De zarar veriyorum.Özür dilerim.Güle güle.Sadece güzel bir hayaldi.
-Öyle mi?
+Evet.
-Tamam. Güle güle.Haklısın sen o banka laiksin.
Her ne kadar ben o kadar laf söylesem de.Son sözü çok ağırıma gitti.Ordan uzaklaştım.Arkama döndüğümde ise Beren hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Onu bu manzarada görmek hiç hoş değildi ama yapmak zorundaydım...