Miray'ın kaza haberi hepimizi üzmüştü.O gün hepimiz hastaneye koşturmuştuk.Hastanedeyken Filiz Hanım gözlerini bir yere dikmiş öylece bakıyordu.Fatih Bey bir kenara çekilmiş göz yaşları döküyordu.İrem de hüngür hüngür ağlıyordu.Burak bizi görünce yerinden kalkıp yanımıza geldi "Emre, benim yüzümden kız kaza yaptı.Ne yapıcam ben? ". "Senin suçun değil onların söylemeleri gerekirdi." diye teselli ettim.Annem de Filiz Hanım'ın yanına gidip onu avutmaya çalıştı.Beren de İreme.Babam ve Oktay Bey, Fatih Beye olayın nasıl olduğunu sordu.Oktay Bey kendini toparlayıp olayı anlattı.Burak yanlarına gidip özür diledi. Fatih Bey bağırmaya başladı "Hele sen hiç gözüme görünme.Seninle ilgili olmayan her şeye burnunu sokma.Biz sana söylememeni söyledik.Sen hangi hakla söylüyorsun?! ".İrem babasını durdurdu "Hey!Suçlu o değil tamam mı? O sadece benim mutluluğumu istedi.Sen nerelerdeydin? Ben yıllardır baba özlemiyle büyüdüm.Beni de bir babam beni kollayıp korusun istedim.Ama artık bundan sonra da babam olamazsın. Ben sadece Miray'ın kardeşiyim ama senin kızın olamam.Anneme de kızgınım ama o benim için saçını süpürge etti.Artık sen benim için hiçbit şey değilsin.". Bu cevap herkesi susturdu.Fatih Bey tek bir söz bile edemedi.Doktor gelince herkes doktorun başına toplandı. Ama doktor güzel bir haberle gelmemişti "Araba gerçekten çolk hızlı çarpmış. Bu yüzden bacağı ağır hasar görmüş.Bu bacaklar artık o vücudu kaldıramaz. Bunun için ameliyat olması lazım.Ama ameliyat iyi geçmezse sakat kalma ihtimali var.". Doktor sözü bitirir bitirmez Filiz Hanım bayıldı.
1 HAFTA SONRA
Miray'ın durumu gittikçe kötüye gidince ameliyat olmasına karar verdiler.Ama riske atmamak için Amerika'ya gittiler.Fatih Bey ve Filiz Hanım onu yalnız bırakmamak için beraber gittiler.İrem de Berenlerde kalacaktı.İrem bir haftadır hiç sesini çıkarmıyor.Olanları hala inanamıyordu.Hepimiz onla konuşmayı denedik ama nafile.Okulda da sırasına kapanıp oturuyordu.Burak kendini çok pişman hissediyordu.Defalarca özür diledi.
Bugün günlerden cuma.Miray'ın durumu hariç her şey çok güzeldi.Amerikaya gideli daha 2 gün olmuştu.Ameliyata bugün başlayacaklardı sanırım.Annem misler gibi bir kahvaltı hazılamıştı.Eren de olmadığı için çok mutluydum.Eren Kadir Bey'in evinde kalıyordu.Babam ne kadar uğraşsa da ikna edemedi.Annem kahvaltıya Beren,İrem ve Burakı da çağırmıştı.Hepimizin dersi öğlendi.Babam ve Oktay Bey erkenden işe gitmişti.Ha bu arada babam müdürlüğe telfi edildi.Babamın bütçesi arttığından annem işi bırakma kararı aldı.Zaten işte pek de önemli bir yoktu.
Berenler "Günaydın" diyerek içeri girdiler.Hemen sofraya geçtik.Sofrada börekler,kekler,sosisler ne ararsan vardı. "Oo anne döktürmüşün.Beren siz bundan sonra hep gelin." dedim.Hep beraber kahkaha attık.İrem de iyi gözüküyordu.Onu mutlu etmemiz lazımdı.Hepberaber güzel,sıcak bie kahvaltı yaptıktan sonra okula doğru yürümeye başladık.Yürürken önümüzden taksi geçince İrem'in kaçırıldığı gün şoförün söylediği aklıma geldi.Beren'e dönüp sordum "Beren o gün taksici dedi ya yine mi sen yine mi aynı araba diye. O neydi?". Beren geçirtirmeye çalıştı ama sonra pes etti "Ya ben Eren'i takip etmiştim de ondan.Onla konuşmak için.Neyse soru sorma lütfen. ".Ben de "Peki." dedim.
Okula gelmiştik.Biraz da geç kalmıştık.Onun için hızlıca sınıfa koştuk.Hocadan özür dileyip yerimize geçecektik ki sıramızda başka bir kız vardı.Hoca "Sınıfımıza yeni bir kız geldi.Adı Derin Cansız.Orası boş diye oraya oturmuş.Emre sen geç yanına,Burak sen de şimdilik başka yere geç.".Yerlerime geçip oturduk.Kız elini uzattı "Merhaba ben Derin.Sen de Emresin dimi? ".Ben de elimi uzattım "Evet,tanıştığımıza memnun oldum.".Sonra dersi dinelemeyip iyice konuşmaya başladık:
-Sen neden okul değiştirdin?
+Taşındık. Babam bir şirketle anlaşmış.
-Yaa hangi şirket?
+Karataş Şirketi.
ŞİRKET
Derin'in babası Levent Bey şirketle görüşmek için şirkete girdi.Ege'nin odasına girdi ama odada kimse yoktu.Koltuğa oturdu ve dosyaları inceledi.Ege odaya girdi. Girdiğinde Levent'i görünce şaşırdı "Ne işiniz var sizin burda? ".Levent hemen yerinden kalktı "Şey, özür dilerim."."Çabuk çık burdan!" dedi Ege bağırarak.Levent güldü ve "Ben Levent Cansız.Telefonda konuşmuştuk ya." dedi.Ege pişmalıkla "Aa ben bilmiyordum.Özür dilerim.Hoşgeldiniz."dedi.Levent de "Ya benim acelem var.Mağlum yeni Taşındık, otelde kalıyoruz.Ev falan arıyoruz. O yüzden benim gitmem lazım.Siz zaten Cv'mi okudunuz.İşe kabul ediyor musunuz? " dedi.Ege el uzattı "Madem eve de ihtiyacınız var.Hem CV 'niz de uygun kabul ediyorum.Yeni işinize hoşgeldiniz.". Levent izin isteyip hemen çıktı.Ege de işin başına geçti.
1-2 SAAT SONRA
Çıkış zili çaldı.Biz Derinle baya sohbet etmiştik.Çok kafa dengi bir kızdı.Sonra Beren neşeyle içeri girdi.Derini görünce neşesi biraz azaldı"Merhaba. Bu kim? "."Merhaba ben Derin.Okula yeni geldim.Senin adın ne? " dedi Derin de."Beren.".Beren'in kıskançlığı her haliyle belliydi.Ben de bıyık altından gülüyordum.Beren bana korkunç bir bakış attı.Ben de konuşmaya başladım "Derin'in babası bizim şirketle anlaşmış.Artık daha da yakın olcaz heralde.".Beren kaşlarını kaldırdı "Yaa ne güzel.Daha yakın olcaz ha ne güzel.".Benim güldüğümü görünce ayağıma bastı.Acısa da ses çıkaramadım."Neyse gidelim artık.Derin sen nerde oturuyorsun? " dedim."Otelde. Henüz ev tutmadık." diye cevapladı.Beren de "İyi canım hadi görüşürüz. " dedi.
Derin kendi yoluna gitti biz de kendi yolumuza."İyi kız ya deme? Güzel hem de kafa dengi bir kız." dedim Bereni kızdırmak için.Beren gözlerini açarak "İçine düşseydin kızın.Daha ilk günden." dedi."Kıskandın sen. " dedim gülerken."Haha ben seni kıskanacam.Artık umrumda değilsin Emrecim." dedi."Belli oluyo. " dedim.Derin'in gelmesi iyi olmuştu aslında neşelenmiştik.
Eve doğru ilerlerken karşı komşu Halil Beyi karısıyla birlikte ellerinde bavullarla kapıdan çıkarken gördük.Birbirimize bakarken Beren "Bir fikrin var mı? " dedi.Kafamı hayır der gibi salladım ve "Soralım mı?" dedim.Yanlarına gidip sorduk :
-Halil Bey hayırdır,bir yere mi gidiyorsunuz?
+Ya evet tayin edildim.
-Yaa ne güzel. Nereye?
+Antalyaya
Beren: İyimişş.Güzel şehirdir orası yazın Berklerle gitmiştik.Şey İremler de vardı.
+Evet ben de sevindim.Şimdiden vedalaşalım çünkü 2 saat sonra uçak kalkıyo.
Vedalaştıktan sonra onlar taksiye binip gitti.Beren tatil lafını söylediğinden beri hiç sesimi çıkarmadım.Dış kapıyı açarken "Hopp noluyo? " dedi.Ben de "Bir şey yok." dedim.Sırıtırken "Asıl kıskanan kim belli oldu."dedi."Ne alakası var.Ben sadece Halil Beyin gitmesini düşünüyorum." dedim."Haha evet o yüzden yüzün böyle asık.".Kapıyı hızla kapatıp Berene döndüm "Yüzüm asık değil.Sadece Derinlerin buraya taşınabileceğini düşünüyordum.".Bu sefer yüzü asılan oydu " Nasıl yani buraya mı taşınacaklar.". "Neden olmasın zaten babası da babalarımızla aynı şirkette.Hem ben onla şimdiden yakınlaştım.Kızda çok güzel " dedim. Kaşlarını çatarak yanıma geldi ve bağırdı"Hayır istemiyorum.". "Allah Allah o niye? " dedim.Öfkeyle ve farkında olmadan bağırdı "Çünkü seni...".