Adamlar- Rüyalarda Buruşmuşum
EZI- Need You Like That
KENDİME NOT:
Şans, ona olan güveninle doğru orantılıdır.¤
Hayat bazen saçmalığın ta kendisi oluyordu.
Bunu anladığınız an kendinizi bir boşluğa savrulmuş hissediyordunuz, işin ironik kısmı bu boşluk önce eğlenceli geliyordu fakat sonrası kıyametten halliceydi. Bir boşluğun içinde süzülüyordum ama ilk defa savrulduğum boşluk, tüm o karmaşanın yanında heyecanı da getirmişti.
Heyecanlı hissetmeyi severdim.
İkinci kez İzabella'nın karşısında oturuyorduk. Yüzüne dökülmüş bir tutam sarı buklesinin ardından ikimize bakıyordu ama en çok bana. Bu kadından çekiniyordum , yine de anlam veremediğim bir yakınlığı vardı. Dudaklarındaki gülümsemede yakalamıştım bu yakınlığı; bana, bir aynaya bakıyormuş gibi bakıyordu.
Bu sefer kaçmayacaktım, bu sefer sorular soran taraf olacaktım. Eğer hayat saçmalıyorsa, saçmalığa ayak uyduracaktım.
"Neden böyle rüyalar görüyoruz?"
Öncesinde anlattığı tüm o şeyleri hatırlıyordum ama sindirmesi o kadar güçtü ki, bana daha anlaşılır şeyler lâzımdı.
Sonuçta ben bir sayısalcıydım. Hayal gücüm eksi sonsuzdan artı sonsuza kadardı.
İzabella derin bir nefes aldı ve "Her yüz yılda efsane gerçekleşir," diye konuştu. İrlanda aksanı çok belirgindi, bu yüzden onu anlamak için ekstra bir çaba sarf ediyordum. "Bir âdemoğlu, bir havvakızı olmak üzere iki Rüya Elçisi seçilir. Bu elçilerin varlığı rüyaların dengesini sağlar. Normalde hiçbir şey bu kadar karmaşık değildi ama bu yüzyıl farklı."
"Farklı derken?" Konuşan Koray'dı. Büyük, mor minderlerin üzerinde yan yana oturmuş bağdaş kurmuştuk. İzabella tam karşımızdaydı.
Yan gözlerle Koray'a baktım. Olayı ciddiye alıyormuş gibiydi ama alayla havaya kalkan kaşları ciddiyetini sorgulamama neden oluyordu. Ben gergindim, o ise neredeyse minderlere uzanıp ayaklarını kucağıma doğru uzatacaktı.
"Bir rüyanın içinde aynı anda ikiniz de olamazsınız."
İşte, bu ilgimi çeken bir konuydu. Şimdiye kadar gördüğüm o garip rüyaların içinde hep Koray'ı da bulmuştum. Ama İzabella bundan, bir felaketten bahseder gibi bahsediyordu.
"Neden?" diye sordum.
İzabella başını iki yana sallayarak kesik bir nefes verdi. "Moira ve Leda'nın aynı rüyanın içinde olması, kader ve zamanın çakışması anlamına geliyor. Bu, zaman çizgisinin bozulması demek. Gördüğünüz rüyalar gerçeğe taşınmaya başlayacak, kaderi ve zamanı değiştireceksiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA ÇANLARI
FantasyKendime not: Zihnindekiler değil, Kalbindekiler unutulmaz olsun.