Akıl, ruh ve bedenlerini birleştirmeyi öğrenmeye çalışan bir grup genç belirsizlik ve sorularla dans ederek cevap bulmaya çalışırlar. Akılları onları birleştirmek için küçük oyunlar oynar.
Ne demek oluyordu bu 'mavi' çok farklı olayı. Evet farklıyım mesela sudan çok kahve içerim. Benim başka ne özelliğim olabilir ki? Bu soru Yağız'ın zihnindeyken bile sigara yaktırdı. Bu sefer sigaranın dumanı renkli çıkıyordu sevdim bunu. Dumanların arasından Sanga'ya baktım.
"Hey ihtiyar bu küçük torununun neyi farklı mesela?"
(Sanga)" (tebessümle) Mavi ikimizde çok iyi biliyoruz düşünmekten yaşamaya fırsat vermiyorsun, her şeyi delille ispatlaman gerekiyor kendine fakat Seni farklı yapan şey kurt sürülerinde olduğu gibi bir alfa olman. Sen babandan sonra gelen alfasın. Senin doğduğun günü hatırlıyorum Arbeler'in prensi olarak gözünü açtın. Henüz bebekken asil ve bilge duruyordun. Şimdi ise Arbeler'in kralı oldun."
(Yağız)" kral mı? alfa mı ? Kurtadam filmi falan mı çekiyoruz?"
"Yağız bir saniye izin ver. Yani bilge, asil bir kralım ben. İhtiyar gözlerin iyi değil gibi ne dersin?"
(Sanga)" Gereksiz mütevaziliği bırak. Arbeler'in sana ihtiyacı var."
" Neden?"
(Sanga)" İlim bilimi, bilim ilmi güçlendirir..."
(Yağız)" felsefe yapma hoca . Lafı dolandırma da sorularımıza cevap ver."
(Sanga)" Arkadaş da pek bir agresifmiş." Dedi Yağız'ı göstererek.
"Şimdi sen bu parşömene ne yazdın ?"
(Sanga)" Arbeler'in yeteneklerini, zayıf noktalarını ve kurallarını. Yanlış ellere geçerse Arbeler'in sonu gelir. Çok dikkatli olmalısınız. " Dedi ve beni kendi zihnine aldı. Zihin kütüphabesinden yüzlerce kitap seçti tek tek zihnime fırlattı. Kafamı sanki bir kumbaraymış gibi kullandı. Attığı kitaplar aradığım cevaplar olsa da kafamın içinde deli bir konser verileceği gerçeği çok ağırdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Sanga)" Mavi aradığın çoğu şeyi sana bıraktım ama daha fazla cevap veremem. Çok dikkatli olmalısın. Yeteneklerinin sınırını sen belirleyebilirsin bunu unutma. Geri döneceğim ama gitmem gerek."
"Peki ne zaman döner..." Demeye kalmadı gözümü açtım. Yağız'la göz göze geldik. Ben ihtiyarın yanındayken ikimize de birer fincan kahve yapmış.
"Teşekkür ederim."
(Yağız)" Afiyet olsun." Dedi birşeyler duymayı bekler gibi.
"Tamam sır yok anlıyorum ama olan biteni çözmeden sadece ihtiyarın zihninde bana yüzlerce kitap attığını söyleyebilirim."
(Yağız)" Çözdüğünde haber verirsin o zaman." Dedi ve kahvesinin son yudumuyla ayağa kalktı. Kapıya kadar geçirdim. Kapıyı arkasından kapadıktan sonra gözlerimi kapayıp ihtiyarın kafamın her köşesine fırlattığı kitapları toplamaya başladım.
