'♧7'

165 66 4
                                    

Misafirlerin geleceği vaktin yaklaşmış olması iki dükkânıda paniğe sokmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Misafirlerin geleceği vaktin yaklaşmış olması iki dükkânıda paniğe sokmuştu.
İki dükkanda iki kişi olduğu için bir yandan diğerlerini müşterilerini ile ilgilenirken,bir yandan gelecek özel misafirler için hazırlık yapmak gerçekten zordu.Tabi ki iki dükkânda özel misafirleri geleceği için diğer müşterilerini aksatırmıyor,aynı ilgi ve özeni gösteriyorlardı.

Sunmi son olarak ta elindeki kaşık, çatal ve bıçakları getirdi. Hepsini özenli bir şekilde masaya dizdiğinde gururla masasına baktı.

Peçetelerin yanındaki küçük çiçek desenleri,yanındaki su ve şampanya bardakları  ile âdeta lüks bir restoranı andırıyorudu masa.

"Abla! masa çok estetik duruyor.Yapmışsın yine yapacağını."

Ne ara yanına geldiğini anlamasada Ja hee'e gülümseyerek baktı.

"Sacede benim değil,ikimizin kurduğu masa Ja hee."

İki kızda birbirine bakmış ve gülümśeyerek diğer müşterilerinin yanına gitmişti.

~

"Biraz daha hızlı ol ama Hoon."

Bıkkınlık ile Taemin'e bakmış ve masaya tabakları koymayı devam etmişti Hoon. Normalde asla bu kadar zorlanmasdı,fakat bugün patronu hem kendisini hemde onu fazlasıyla yormuştu.

"Geldiler,omzunu dik tut ve yüzüne güzel bir gülümseme takın."

"İnsanların kandırıyoruz yani."

"Buna ticaret diyoruz Hoon."

Hoon her zaman müşteriler tarafindan gözde elemandı. Hatta bazen Taemin yerine onu istedikleri bile oluyordu,her zaman yüzüne en güzel gülümsemesini takarak müşteriler ile en sıcak şekilde ilgilendiğinden olsa gerek.Fakat anlamsız birşey vardı. Bu kadar varlıklı bir ailen tek çocuğu nasıl küçük bir işletmede çalışıyordu?

En önde jiwon'nun annesi ve babası,onların arkasından gelen yeni ortaklar ve en arkadan gelen Minjoo ile gayet sade bir giriş yapmışlardı. Hiç birinin gösterişli elbisesi yada insanları küçümseyen bakışları yoktu. Hepsi sakince Taemin'in gösterdiği masayi doğru ilerledi.

"Anne baksana bardaklar daki çiçekler ne kadar hoş."diyerek ellerini çırptı Minjoo.

"Bizzat özel misafirlerim için ben seçtim."diyerek konuştu Hoon.

"O kadar zevklisinki hep sen seçeceksen sürekli gelmeye hazırım."

İki oğlanda tekrardan baş selamı vererek yemekleri getirmek adına mutfağa doğru gittiler.

İlk başta yanında kelebek desenleri olan kaselere kaburgalı domuz çorbasını doldurarak mutfaktan geri çıktılar. Alışırmışın dışındaydı tabaklar her zaman olan sadece veya tabaklar yada logo olan tabaklar gibi değillerdi.

"Git bırak,bir kaşık aldıklarında ise Amerikan tarzı çorbayı sevip sevmediklerini sor."

"Yapacağım her şeyi söylemene gerek yok."

Arkasından bakmış ve bacaksız,diye mırıldanarak yaptığı soslu kaburgaya baktı Taemin.

"Şu güzelliğe bak."

~

Hoon elindeki çorba kaselerini tek tek insanların önüne bıraktı. Ardından ise tepsiyi aşağıya doğru sarkıtarak beklemeye başladı.

Herkes kaşığından ilk lokmasını aldığında Hoon onlara beklenti içinde baktı. Fakat Minjoo haricinde bakan olmamaştı. Hafifçe gülümsediğinde beğendiğini anlasada onun istediği bu değildi.

"Amerika'da ünlü bir şeften alınan tarifi nasıl buldunuz?"

Kafalarını kaldırmış ve Hoon'a bakıyorlardı,konuşmaya geçmeden önce biraz işletmeyi övmek sorun olmazdı galiba.

"Alışılan tatdan daha farklı"diye atıldı Jiwoo.

"Böyle yemekler yaptıkça ikinci bir dükkân açacağınızdan eminim."

Hoon masadaki herkese Taemin adına teşekkür ederek mutfağa doğru adımladı.

Mutfağın oradaki tezgahtan bakan Taemin'i görünce şaşırmış ve dona kalmıştı.

"Neye bakıyorsun abi."

Önce Hoon'a baktı ve geri dışarıyı bakmayı sürdürdü.

"En güzel gülümsemeni takın Hoon."

"Bu sefer neden."

"Paparazziler dükkanın önünde."

Food War ❆ Sunmi + Taemin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin