Vasiyet

191K 15.2K 2.5K
                                    

DUYURU!

Ilk bölümlerde yaptığım saçma yazılar için çok özür dilerim. Başlarda bu kitabın türüne romantik, gerilimin yanında komik de yapmak istemiştim ama daha sonra düşündüm. İnsanlar ölmek üzereyken ne kadar komik olabilir ki? Çok saçma. Bu yuzden saçma yazımlarımdan dolayı çok özür dilerim.

Okuyan kişi sayısına oranla oy sayısı çok az! Lütfen hayalet okuyucu olmayın!

------------------------------

Christie ağlıyordu

CHRISTIE: Ben... Ben Jessie'yi öldürdüm!

ZACH: Christie... Jessie'yi sen mi öldürdün?1

VICTORIA: I-imkansız. Siz ikiniz en iyi arkadaşlardınız!

BLAKE: "En iyi arkadaşlar". Bu ilişkiyi avantajına kullandı. Jessie,  Christie'nin verdiği proteini ikinci kez düşünmeden içerdi.

CHRISTIE:Bu doğru.

Christie'nin konuşurken sesi titriyordu ve gözlerini birdaha açmayacakmış gibi sıkıyordu.

CHRISTIE: Kilitli odada, Jessie benden protein şişesi getirmemi istemişti.

BLAKE: İşte o zaman onu oracıkta öldürebileceğin aklına geldi. Sonra şişenin içindekileri değiştirdin ve zehirli şişeyi ona verdin.

Buna inanamiyorum. O ne olursa olsun böyle bir şey yapmaz. Gerçekten böyle mi oldu?

CHRISTIE: Şişeyi verdiğimde Jessie hepsini içti.

Jessie, Christie'nin çok sevdiği birisiydi. O kadar şey oldu. Herkes onu suçladığında bile o yinede Jessie'yi korudu. Bunlara rağmen gerçekten de Jessie'yi öldürmüş olabilir mi?

CHRISTIE: Böylece Jessie zehri içtikten sonra, o kayıt odasını terk ettim.

Kilitli oda...

VICTORIA: Bu yanlış. Christie,  bu hiçbir şekilde kilitli kapı gizemini açıklığa kavuşturmuyor.

Herkesden şaşırdıklarını bildiren ses geldi.

BLAKE: Kilitli oda mı?

VICTORIA: Evet. Ilk biz bulduk ya onu, başta kapı kilitliydi. Içeri giremedik. Sonra ben camı kırıp kapıyı açtım. Sonra Christie'ye baktım. Odayı terk ettikten sonra kapıyı içeriden nasıl kilitleyebilirsin?

CHRISTIE: Ha!

Christie kafasını hemen arkaya çevirdi ve düşünmeye çalıştı. İşte şimdi anladım.

VICTORIA: Gerçeği açıklayamazsan, suçlu sen değilsin demektir.

CHRISTIE: Şey... ağlamaya deva etti. Fakat fazla ses çıkarmadan,  içten ağlıyordu. Ne yapacağını bilemiyormuş gibi görünüyordu.

BLAKE: Ciddi olamazsın! İlaçlar değiştirilmişti! Suçlu hiç şüphesiz Christie!

DEAN: Öyleyse yeni bir kanıtı takdim ediyim. Senin bize verdiğin bir ipucuydu, Blake.

BLAKE: Benim mi?

Dean o içinde protein olan zehir şişesini eline döktü. Tozu incelemeye başladı ve tozun içinden kırık cam parçası çıkardı.

VICTORIA: O... kapıyı açmak için kırdığım camdan bir parça mı?

DEAN: Evet. Bu cam parçası bir şekilde kimya laboratuvarındaki zehir şişesinin içine girmiş. Cam parçası hakkında tuhaf olan bir şey daha var. Kilitli odadaki bu parçalar, yere düşen protein şişesinin üstünde değil de altındaydı. İki şişeye tam olarak ne oldu.

Sırlar OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin