Videoyu açtığımda ekranda annem, babam ve kardeşim belirdi. Hepsi koltukta yan yana oturmuş, kameraya bakıp gülümsüyorlardı. İlk olarak babam konuştu.
''Kızım benim. Seni çok seviyoruz. Bu okulu kazandığın için seninle gurur duyuyoruz. Geleceğin de senin kadar parlak olsun.'' Gururla gülümsüyordu. Babam ailenin en duygusalıdır. Canım babacığım bende seni çok seviyorum. Daha sonra annem konuşmaya başladı.
''Seninle gurur duyuyorum. Hep mutlu ol ve yaptığın şeyde asla ama asla pes etme.'' Annemin gözleri yaşarmıştı. Acaba burada olduğumu, yani bu durumda olduğumu biliyor mu? Sonra da kardeşim konuşmaya başladı. Onunla hep kavga ederiz ama birbirimizi çok seviyoruz.
''Abla eğer sana bir şey olursa bütün eşyaların benim olsun? Kendine iyi bak ziyaretine geleceğim.'' Dedi gülümseyerek. Onu bile özlemiştim daha şimdiden.
''Gelme lütfen senin için daha kötü olur.'' diye fısıldadım kendi kendime. Daha sonra ekran kararıyor ve tekrar eski haline dönüyor. Fakat bu sefer her yer kan. Ama annem, babam ve kardeşim yok. Koltuk parçalanmış. Gözlerim doluyor. Bunun açıklaması belli. Ailemi öldürmüştü. O müdür benim canım ailemi öldürmüştü! Demek en başta "ben ailenizi hallettim" dediğinde bundan bahsediyordu. Artık bir ailem yok mu? Ailem benim bu dünyada en değer verdiğim şeydi. Şimdi ne yapacağım? Ben onlarsız yaşayamam! Gözümden bir damla aktı ve devamı da geliyordu. Biraz kimseye fark ettirmeden ağladıktan sonra etraftakilere baktım. Hepsinin benimki gibi gözleri açılmış ve dolmuştu. Sonra bir çığlık duydum. Kulaklıkları çıkardım ve çığlık atan kişiye baktım. Marie eliyle ağzını kapatıyordu. Sandalyeden kalktı ve duvara yaslandı. Hemen onun yanına koştum. Kendi kendine kısık bir sesle söylenmeye başladı.
''Neden bunlar bizim başımıza geliyor! Buradan çıkmam lazım. Buradan çıkmalıyım. Öl ya da öldür? Çok saçma. Ellerimi insanları öldürerek kirletemem.'' diye fısıldayarak söyledikten sonra Marie koşarak sınıftan çıktı. Onun isminin yazılı olduğu bilgisayara gittim ve videoyu baştan başlattım. Ekranda bir sahne vardı. Sahnede de 5 tane kız. En önde Marie şarkı söylüyor, arkasında da arkadaşları dans ediyor. Ara sıra onlarda şarkı söylüyor. Hep birlikte gülüyorlar. Sonra ekran kararıyor. Tekrar aydınlandığında sahnede Marie dışında gruptaki bütün arkadaşları yerlerde kanlar içinde yatıyor. Sahne kan havuzuna dönmüş. Kafamı ekrandan çevirdim. Kimseden ses çıkmıyordu. Herkes hala olayın etkisindeydi sanırım. Bir insan nasıl böyle bir şey yapar? Sanırım en çok değer verdiklerimizi incitiyor ki bizi de incitebilecek ve bizde buradan kurtulmak için daha çabuk birbirimizi öldüreceğiz. Acaba Marie bir şey yapacak mı? Yapmaz ya. Hemen koşarak sınıftan çıktım. Tam kapıdan çıkıp yana dönecekken Marie'yi gördüm. Yere eğilmiş, kafasını ellerinin arasına almış ağlıyordu. Yanına gittim ve yere çöktüm. Diğerlerinin de geldiğini hissettim. Arkaya döndüğümde hepsi bize bakıyordu. Marie'yle konuşmaya çalıştım.
''Marie beni dinle! Sakin olmalısın gerçekten. Hepimizin videosunda böyle şeyler vardı. Şu an yapmamız gereken şey sakin olup buradan, birbirimizi öldürmeden çıkış yolu bulmak. Şimdi sakinleş ve derin nefes al.''
Marie ellerini yere indirdi ve derin nefes aldı. Beni dinlenmişti. Bu mantıklı konuştuğum nadir zamanlardan biri! Şu an benim de ağlamam lazımdı. Onun arkadaşları öldü fakat benim ailem... Daha kendimi sakinleştiremiyorken başkalarını sakinleştirmek benim neyime! O sırada hoparlörden müdürün sesini duyduk. ''Görülen o ki videolarınızı izlemişsiniz.''
Dean bir adım öne çıktı ve hepimizin aklında ki soruları sordu. ''Neden bunları yapıyorsun? Biz sadece lise öğrencileriyiz. Bu kadar şeyi sadece birbirimizi öldürelim, sen de mutlu mutlu izle diye yapmıyorsundur. O kadar salak olmadığını en başından beri biliyordum. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırlar Okulu
Mystery / ThrillerEn yetenekli öğrencileri toplayarak onlara en güzel geleceği vermekle ünlü okula davet aldım ve yatılı olarak bu okula geldim.Bir anda bütün hayatın değişebilir diyorlar. Bu okula geldim ama bu okuldan sadece bir şekilde çıkabilirim. ÖL YA DA ÖLDÜR...