Sırlar Okulu

Söz

Mahkeme son buldu ve bize okulun yeni bir kısmına ulaşma imkanı sağladı. O kadar çok oldu ki artık alıştık buna. Bu nahoş duygularla mücadele ederken beşinci katı araştırmaya başladık. İşimiz bitince hep birlikte kantinde buluştuk.

BLAKE: Hepimiz buradayız değil mi?  Raporları alalım.

ZACH: Christie ve ben botanik bahçesini kontrol ettik. Daha önce hiç görmediğimiz bir çiçek türü gördük. Kocamandı! Fakat hiçbir çıkış yok.

CHRISTIE: Yeterince tuhafken bir de tavuk kümesi vardı bahçede. Toplamda 5 tavuk vardı. Ayrıca bir de malzeme deposu bulduk.

ZACH: Peki ya sen Blake?

BLAKE: Üst kata giden merdiven bulamadım. Görünüşe göre burası beş katlı bir bina. Oldukça tuhaf bir sınıf buldum! Kağıt ve kan kokusundan geçilmiyordu. Masalar etrafa saçılmış,heryer kan ve duvarlar çiziklerle dolu! Orada birsürü insanın öldüğü kesin.

CHRISTIE: Ne?

ZACH: Ciddi misin?

BLAKE: Alter Ego'nun bahsettiği "İnsanlık Tarihinin En Büyük ve En Umutsuzluk Dolu Hadisesi" ni hatırlıyor musunuz? Orada gerçekleştiğini düşünüyorum.

DEAN: O sınıfta neler olduğunu çözmeye çalışacağım.

BLAKE: Yine mi? Böyle kritik zamanlarda hep kendi başına iş yapıyorsun. Micheal, Kate ve Jessie olayları olduğunda sen nerelerdeydin? Artık söyleme vaktin gelmedi mi?

DEAN: Neyi söyleme vaktim?

BLAKE: Kim olduğunu. Tam olarak kimin neyisin sen Dean?

Dean durdu biraz.

DEAN: Söyleyemem. Hatırlamıyorum.

EVA: Ne?! Söyleyemiyor musun? Bu ne böyle? "Hatırlamıyorum" nasıl olur?!

BLAKE: Kes sesini Eva! Şu iğrenç nefesin hakkında da bir şey yap.

Eva hemen arkasını döndü ve nefesini koklamaya çalıştı. O sırada Blake, Dean'e döndü.

BLAKE: Unutkanlık mı?  Hiç de komik bir şaka değil. Gerçekten de sana inanmamızı mı bekliyorsun?

DEAN: İnanmayacağınızı bildiğim için hiç söylemedim.

BLAKE: Hep böyle davranacaksan hareketlerini biraz kısıtlamak zorunda kalacağız. Odanın anahtarını ver.

Blake, Dean'e doğru yürüdü ve elini ona uzattı. Bu biraz fazla olmadı mı?

VICTORIA: Blake, bu biraz fazla olmadı mı?

Fakat Blake beni takmadı ve Dean ile konuşmaya devam etti.

BLAKE: Eğer istemiyorsan konuş.

VICTORIA: Bu tehditi olduğu gibi-

DEAN: Peki.

BLAKE: Yani gerçekleri söyleyeceksin ha?

Hepimiz şaşırmıştık. Blake son söylediğini gururlanarak söylemişti fakat Dean'ın ayağa kalkıp anahtarını Blake'e uzatınca hepimiz daha da şaşırdık. Özellikle de Blake.

BLAKE: Neden? Neden sır olarak saklamakta bu kadar ısrarcısın?

CHRISTIE: Baksana. Belki de unutkanlığı konusunda doğruyu söylüyordur?

ZACH: Evet. Yani demem o ki, en korkunç şeylerin olduğu bir akademi burası.

DEAN: Cidden öyle mi? Burada sadece en korkunç şeylerin olduğunu söyleyebilir misin?