Ne?! Müdür cidden Jessie'den birini öldürmesini mi istedi?!
BLAKE: Anlıyorum. Demek oluyor ki hala bizim hayatlarımızın peşindesin ha?
CHRISTIE: Size söylüyorum ,öyle değil işte!
JESSIE: Dur! Benim için birbirinizle kavga etmeyin. Bu benim sorumluluğum. Beni affet Christie.
CHRISTIE: Jessie...
JESSIE: Defalarca sadece sana söylemeyi düşündüm. Ama korktum. Benden nefret edeceğinden korktum.
CHRISTIE: Ben senden asla nefre-
JESSIE: Affet beni. Beni öldürse bile onun icabına bakacağım.
Jessie, Christie'yi tam dinlemeden arkasını döndü ve spor salonundan dışarı çıktı.
CHRISTIE: Öldürmek mi?!
BLAKE: Artık Jessie'ye de dikkat etsek iyi olur. Ne yapabileceğini kimse bilmiyor.
Böyle söylemesine biraz sinirlendim. Tamam hep başkalarını ezerdi ama bunu sert söyleyince daha da kötü oluyor.
VICTORIA: Blake! Bu biraz sert olmadı mı?!
ZACH: Hayır. Blake haklı.
EVA: Ne de olsa müdür için çalışıyor o.
Herkes Jessie konusunda biraz tedirgindi ama Christie yinede Jessie'yi korumaya çalışıyordu.
CHRISTIE: Hadi ama. Neden Jessie'yi anlamıyorsunuz?!
BLAKE: Peki ya sen? Onun hakkında ne biliyorsun ki? Kim olduğuna dair hiçbir fikrin yoktu.
Christie ağzında lafı geveledi ama doğru düzgün bir şey söyleyemedi.
ZACH: Eğer bizim için müdürü haklarsa Jessie'ye inanırdım.
CHRISTIE: Seni aptal! Ya en kötü durum olursa ne yapacaksın?
Christie, Zach'e doğru sinirli bir şekilde yürümeye başladı fakat Blake, Christie'yi omuzlarından tutup onu kendisine çevirdi.
BLAKE: Jessie'nin ölmesini kim takar ki? Sadece müdür adamlarından birini kaybeder o kadar. Önemli bir şey değil.
Sessizlik oldu. Daha sonra biz ne olduğunu anlamadan Christie, Blake'e çok sert bir tokat attı! Oha! Blake'in gözlüğü yere düştü. Ne biçim ses çıktı! Blake artık bunu hak etmişti.
CHRISTIE: Sen tam bir canavarsın. Ölmesi gereken.. sensin!
Blake klasik aşağılayıcı gülüşünü yaptı.
BLAKE: İlginç. Öldürmeyi denesene o zaman. Hadi. Burada kural böyle.
Christie'nin gözleri yaşlandı. Çok sakin ve korkutucu bir ses kullanarak konuştu.
CHRISTIE: Yapamayacağımı mı sanıyorsun?
EVA: S- seni sürtük! Blakecigime vurmaya nasıl cüret edersin! Bir değil, tam bir milyon ölümü hak ediyorsun sen!
DEAN: Kesin artık. Böyle devam ederseniz tam da müdürün istediği şeyi yapmış olursunuz.
Herkes Dean'a hak verdi ve biraz sakinleşti.
CHRISTIE: Ben odama dönüyorum.
Christie arkasını döndü ve spor salonundan çıktı.
DEAN: Blake. İnsanların duygularını oldukça küçük görüyorsun.
BLAKE: Ne olmuş yani?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırlar Okulu
Mystery / ThrillerEn yetenekli öğrencileri toplayarak onlara en güzel geleceği vermekle ünlü okula davet aldım ve yatılı olarak bu okula geldim.Bir anda bütün hayatın değişebilir diyorlar. Bu okula geldim ama bu okuldan sadece bir şekilde çıkabilirim. ÖL YA DA ÖLDÜR...