Sırlar Okulu

Kaybolan Cesetler

Hepinizin yeni yılın kutlu olsun :D yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederim. Bazı okuyanlar kimin ne söylediğini anlamıyormuş. Bu yüzden bundan sonra konusmalardan önce konuşan kişinin adının ilk iki harfini ya da adını yazacağım :) Bu sırada bu hafta tamamen Sınavlarım var ama ondan sonra hepsi bitiyor. Bu yüzden bu hafta hiç bölüm atmayacağım ama haftaya iki bölüm falan atarım.

------------------------------

Christie: Bu da ne?!

Kate: Görünüşe bakılırsa ölmüş.

Kapıda kalakaldık. Ama suçlunun üçüncü katta olması gerekliydi. Bu kadar hızlı nasıl geldi? Hoparlörden müdürün sesi geldi.

Dan dan daaannnn. Bir ceset bulundu. Belli bir süre sonra Sınıf Mahkemesini yapacağız.

Müdür konuşmasını bitirdikten sonra Christie bir anda kötü oldu. Duvara tutunup yere çömeldi.

Christie: Özür dilerim... biraz kötü oldum.

Kate: Christie! Onu kızların banyosuna götüreceğim. Victoria, sen millete haber ver. Dedi bana bakarak. Tamam anlamında kafamı salladım hemen merdivenlerden yukarı,  bilim laboratuvarının olduğu yere koştum. Etrafa bakındım ama kimse yoktu. Daha sonra lab.'ın ortasındaki büyük makinenin arkasındaki depo odasının kapısının açık olduğunu fark ettim. Neden bilmiyorum ama korkarak oraya gittim. Kapıdan içeri girdiğimde Daniel kanlar içinde yerde yatiyordu. Eva da yerdeydi ama onun yanında kan yoktu.  Daniel'ın yanında no.4 yazılı balyoz vardı. Bu da ne?! Iki ölü mü?!

Victoria: Daniel? Eva? Ne?!

Blake: Daniel ölmüş. Eva'ysa kanı görünce bayıldı.

Blake konuşana kadar Jessie ve Blake'in burada olduğunu dark etmemiştim. Onlar ne zaman yanımızdan ayrıldılar? Ve nasıl iki ölü? Kafam çok karışık.

Blake: Ama anlamıyorum. Neden balyozun üzerinde no.4 yazıyor?

Victoria: Aşağıda ben, Kate ve Christie, Micheal'ı ölü bulduk.

Jessie: Ne?!

Odada biraz araştırma yaptık. Tam oradan çıkacaktık ki Kate geldi. Nefes nefeseydi.

Victoria: Kate?

Kate: Bu çok kötü! Hemen benimle birlikte revire gelin.

Hep birlikte alt kata indik. Revire geldik. Kan hala yerindeydi ama yerde kimse yoktu. Victoria bir kenara oturmuş titriyordu. Jessie hemen Christie'nin yanına koştu.

Blake: Ne oldu burada?

Christie: Kate ve ben tuvalete gitmiştik. Sonra dönünce de çoktan...

Christie titremekten lafını bitiremiyordu. Çok korkmuş belliki.

Tate: Bunu o yapmış olmalı.

Jessie: Bizleri şaşırmak için değil mi?

Kate: Böyle devam ederse hepimiz öldürüleceğiz. Onlar gibi bizi de öldürecek. Dedi duygusal bir biçimde. Bu kız Tate'in ölümünden sonra depresyonda değil miydi?

Blake: Cesedin kaybolmasına inanmıyorum. Peşisıra işlenen cinayetler yetmezmiş gibi bir de cesetler ortadan kayboluyor ha?

Christie: Durun biraz! Cinayetler derken?!

Blake: Daniel'ı da öldürülmüş bir şekilde bulduk. Üçüncü kattaki laboratuvarda.

Kate şaşkınlıkla eliyle ağzını kapattı ve Christie ağlamaya başladı.