Otobüs

52 3 1
                                    

Eylül'den devam

Uzun zamandır böyle uzun ve güzel uyumamıştım . Ailemin ölümünden bu yana doğru düzgün uyuyamıyordum. Ama dün gece o kadar güzel uyumuştum ki uyumayı özlediğimi anlamıştım. Bu kadar rahat uyumamın bir sebebi yanımda olan Bulut olduğunu biliyordum ama onun bunu bilmesine gerek yoktu .

Okula gitmeden önce bir mağazanın önünde durup bana bir kaç kıyafet almıştık. Parasını ne kadar ödemek istesem de Bulut bey izin vermeyip kendisi ödemişti. okula az bir yol kaldığında Bulut arabayı sağa çekti . Ben niye durduğunu merak ederken benden tarafa dönüp konuşmaya başladı. " simdi okula gireceğiz ama sen iyi misin ?"dedi. o kadar yumuşak bir sesle sormuştu ki kötü olsam bile iyiyim derdim bu sesi duyduğum için. . cevap bekleyen yüzünü gördüğümde daha fazla bekletmemek için konuşmaya başladım. " iyiyim teşekkür ederim " dedim . bu cümleden sonra yüzünde kocaman bir gülümseme oldu ve arabayı çalıştırıp okul yolunda ilerlemeye başladık.

Okula giriş yaptığımız gibi bizden tarafa doğru gelen arkadaşlarımı gördüğümde onları endişe içinde bıraktığımı anladım . Arabadan inmek için kapıyı açtım ve yanıma hızlı bir şekilde gelen Ulaş beni kolları arasına almıştı bile. sarılısına bende karşılık verdim . biz hala bu haldeyken araban inen Bulut o kadar sert bir şekilde kapıyı kapattı ki yerimden sıçradım . Siyah gözlerini üzerime dikince bir an kendimi kötü hissedip hemen Ulaş 'dan ayrıldım. Su da bana sarıldıktan sonra en son Eren kalmıştı. Ona doğru bir adım attığımda kollarını hemen açıp beni kendine çekti her zamanki gibi kendimi güvende hissettiğim bu kollara sıkı sıkı sarıldım . Eren her zaman ki gibi kulağıma " her şey yolunda Eylül . Ben hep yanındayım " dedi ve hemen ardından yanağımı öptü . Geri çekilmeden önce her zaman yaptığı şeyi yapıp saçlarımın birbirine girmesini sağladı . Ona sinirle bakarken bu sefer önüme Mert geldi bana kedi bakışları attığı için ne yaptığını pek anlayamadım . Tam ne yaptığını soracakken buz dağı araya girip söze başladı . " Herkes Eylül'ün iyi olduğunu gördüğüne göre otobüslere geçerim artık yoksa herkes burda kalacak kamp yalan olacak" dedi . Bunun üzerine herkes otobüse girmeye başladı . En son ben ve buz dağım girdiğimiz zaman boş yer var mı diye bakarken Bulut'un konuşması ile ilgimi ona verdim . " Mert sen Ulaş ' ın yanına geç " dedi . Merte beni öldür demişler gibi bakarken Bulut yine konuştu " uzatma Mert dediğim yap " dedi . Bunun üzerine Mert Ulaş 'ın yanına geçti . Bu sırada Ulaş söze girdi " ben Eylül için ayırdım orayı yani mert başka yere otursun Azra için Eylül ayakta kalmaz " dedi . Ulaş ' ın bunu diyene kadar bende Bulut'un benim için yer ayırdığını düşünmüştüm . Azra için olduğunu duyunca hayal kırıklığı ile buz dağına baktım . Sanki bunu bekliyormuş gibi hemen siyah gözleri beni buldu ve gözlerimin içine bakarak beni inandırmak istermiş gibi konuşmaya başladı . " Birincisi Eylül senle oturmaz . İkincisi Azra ne alaka onu hiç anlamdım . Son olarak da Eylül'ün ayakta kalacağını nerden çıkardın ve Eylül'ün senin yanında oturacağını sana ne düşündürdü ?" Dedi . O kadar sert bir şekilde bunları söyledi ki gözlerimi hemen gözlerinden çektim. Ulaş bunun üzerine hemen konuştu " Eylül nerde oturacak o zaman ve benimle oturma sebebi arkadaşı olması" dediğinde buz dağım hiç geçikmeden cevap verdi " tabi ki de benimle oturacak" dedi herkes şaşkın bir şekilde birbirine bakarken daha fazla ayakta duramayacağım için boş olan koltuğun cam kenarına kısmına oturdum. Buz dağı da hemen yanımda yerini aldı .

Otobüs hareket etmeye başladığı andan bu yana kimse konuşmuyordu . Kafamı buz dağına çevirdiğim de onunda bana baktığını gördüm. Gözlerini üzerimeden çekti ve cebinden telefonunu çıkardı . Nerden bulduğunu bilmediğim kulaklığını taktıktan sonra birinin benim kulağıma yerleştirdi . Ben şaşkın bir şekilde ona bakarken o açıklan ağzımı kapatmak için çenemi yukarıya doğru ittirdi . Bana en güzel hediyemi gülüşünü gösterdikten sonra şarkıyı oynat tuşuna bastı . Onun bu halleri o kadar tuaf geliyordu ki hangi şarkı çaldığını anlayamadım . Ben daha bir şey demeden buz dağım konuşmaya başladı " Okyanus göz bana bakacağına biraz uyu istersen böylelikle yol daha çabuk biter " dediğinde biraz utandığım için gözlerimi hemen cama çevirdim . Bu halim onu daha çok güldürdüğü için onun gülüşünü kaçırmamak için bir daha ona döndüm . Ben bir şey demeden yan koltukta oturan mert araya girdi " bulut sen iyi misin ? İki seferdir gülüyorsun ateşin yok demi gel bir bakayım aşkım hasta mı olmuş " dediğin de kendimi gülmemek için zor tuttum. Tabi ben kendimi gülmemek için tutarken Bulutta Mert'i dövmemek için kendini zor tutuyor görünüyordu . Mert' e nasıl ters bakış attıysa hemen önüne döndü ve ağzını sanki fermuar varmış gibi çekti. Bu buz dağımı mutlu etmişti galiba çünkü dudağının kenarı hafifçe yukarıya doğru kıvrıldı.

Gözleri tekrar beni bulduğunda bu sefer ben konuşmaya başladım " uykum yok gece güzel uyudum . Zaten ben pek uyuyan biri değil " dedim son kısmı biraz daha kısık sesle söylemiştim duyup soru sormasın diye ama duymuştu o kısmı da . " Uykun olmasa bile gözlerini dinlendir ve bende biraz bu sayede dinlenmiş olurum " dedi ben ne demek istediğini anlamadan kafamı omuzuna gelecek şekilde kendine yasladı ve kafamın üzerine kendi kafasını koydu. " Uyandığım zaman bu okyanus gözleri görmeyi sevdim " dedi . Ben bir şey demeden benim duyabileceğim bir sesle " buz dağının buzunu eritiyorsun Okyanus göz . Ama bu buz erirse tek yolu okyanusa akacak bunu kabul eder misin? " Dedi



Selam ben geldim .🥰🥰 Okuduktan sonra düşüncelerinizi yorum olarak yazarsanız çok mutlu olurum bir de oy vermeyi unutmayın olur mu Okyanuslarım ❤️🤍

Kara Ateş 🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin