Eylül 'den devam
O kadar çok yol aldık ki nereye gittiğimizi bilmeden yürümeye devam ediyorduk . İkimizden de tek bir kelime çıkmıyordu . Bir yanım konuyu çok merak ederken diğer yanım onun konuşması gerekiyor o yüzden onun konuşmasını bekle diyordu.
Bir süre daha yürüdükten sonra bir anda Bulut bana döndü.
" Yoruldun mu ? Çok fazla yürüdüğüzün farkındayım ama konuşmak istediğim konu senin için önemli olabilir diye düşündüğüm için bu kadar uzağa geldik" dedi . Bulut'u tanıdığım günden beri ilk defa bu kadar uzun bir cümle kurduğunu duydum . Ağzım açık bir şekilde ona bakmaya devam ederken biraz gülümsedi ve elini çeneme doğru uzatıp çenemi kapattı.
" Şaşıracak ne var ki dediklerimde " dedi . Bunu üzerine konuşma gereği duyarak cümlemi toparladım ve söze girdim . " Seni tanıdığımdan veri ilk defa bu kadar uzun bir cümle kuruduğun için şaşırdım kusura bakma . Bu arada benim için önemli olan konuya giriş yapalı mi . Çünkü birazdan akşam olacak ve kamp alanını bulmak sıkıntı olabilir " dedim .
Ben sözümü bitirir bitirmez bilmiş bir edayla konuşmaya başladı " bende ilk defa bu kadar uzun konuştuğumu fark ettim en azından bizim tayfa hariç biriyle o yüzden şaşırman normal . Bu arada akşam olsa ne olur . Ben kamp yolunu her türlü bulurum sen benim yeteneklerimi bilmiyorsun tabi böyle düşünmen normal " dedi . Dediklerine göz devirerek cevap verildiğimi düşündüm ve bir an önce konuya girmesi için gözlerimi kara gözlerine diktim.
Ne demek istediğimi anladığı için konuşmaya başladı.Bulut'tan devam ediyor
Okyanus gözle baya yürümüştük aslında konuya nasıl girmem gerektiğini bilmediğim için konuşuyordum . Okyanus gözde benim konuşmamı beklediği için konuşmadığını görüyordum. Konuşmaya çok saçma bir şekilde başladım.
" Yoruldun mu ? Çok fazla yürüdüğüzün farkındayım ama konuşmak istediğim konu senin için önemli olabilir diye düşündüğüm için bu kadar uzağa geldik"dedim . kurduğum cümleye o kadar şaşırdı ki kendimi tuaf hissettim . Ağzı açık şekilde bana şaşkın şaşkın bakan okyanus gözün çenesine dokunarak ağzının kapsamını sağladım. Aslında neye şaşırdığına anlamıştım ben bizim grup hariç kimseye uzun cümle kurmadığım için şaşırmıştı.
Akşam olacağını söylediği zaman kendimden emin bir şekilde ona cevap verdiğimde ise bir şey söylemedi ama gözlerini devirerek ne demek isteğini anlamıştım ' her şeyi çok biliyorsun ' gibi bir şey söyledi gözleri .
Konuya girmemi isteği için kaybolmak isteğim Okyanus gözlerini benim kara gözlerime dikti. Bana öyle güzel güzel bakarken konuya girmek çok zordu ama bir yerden başlamak gerekiyordu ve bende konuşmaya başladım.
" Lafı uzatmak istemiyorum Eylül. Direk konuya gireceğim ve sende dürüst olmanı istiyorum " dedim . Tamam der gibi kafasını salladı bende konuya girdim ." Ulaşın okula ilk geldiği gün " dedim . Daha devamını getirmeden " eee ne olmuş o güne " dedi . Sabırsız bir okyanus olduğunu o an fark ettim ve bu tavrına birazcık gülerek cevapladım
" Sözümü kesmezsen devamını söyleyeceğim sabırsız" dedim . Yüzünü asarak kafa salladı. Konuya devam etmek için komşumaya kaldığım yerden devam ettim .
" O gün okul çıkışı herkese veda edip tek başına okuldan çıktın ve yürümeye başladın. Bende senin arkandan yürüyerek nereye gittiğini merak ettim . Bir parkta akşam olana kadar oturdun " dedim . Bunu söyler söylemez Okyanus gözlerini fal taşı gibi açtı. Neden böyle bir şey yaptığımı merak ettiği o kadar belliydi ki tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ama ben ondan önce davrandım çünkü ne diyeceğini bildiğim için sormadan cevabını vermek istedim.
" Biliyorum neden takip ettin diyeceksin.
Takip etme sebebim motor yarışı olduğu gün sana biraz fazla yüklendim. O gün mert bana birazcık kızınca ve bir şey söyleyince seni araştırmak istedim. Her yerde seninle ilgili bir şey araştırırken hiç bir şey bulamadım. O yüzden senle ilgili olan şeyi sadece seni takip ederek bulabileceğimi düşündüm " dedim . Bunları söylerken Eylül'ün yüzüne bakmadan söyledim. Çünkü ne dersen haklı bir yanı yoktu onu takip etmenin ama başka çarem yoktu . Ben düşüncelere dalarken Eylül'ün güzel sesi beni kendime getirdi.
" Öncelikle takip etmen ve araştırman hiç hoş değil ama seni de anlıyorum merak etmiş olabilirsin . Keşke gelip bana sorsaydın" dedi . O kadar anlayışlı bir ses tonuyla söyledi ki bir kez daha bu kıza hayran oldum.
" Sana sorsam gerçeği söyler miydin ? Yani okulun sahibinin kızı olduğunu söyler miydin ?" Dedim . Bunu demem biraz şaşırsa da mahcup bir şekilde bana baktı ve konuşmak için ağzını açtı sonra sanki ne diyeceğini bilemediği için bir daha ağzını kapattı. Bir süre bekledim onun cümle kurmasını bekledim . Bir süre sonra o güzel sesi kulağıma gelince kara gözlerimi Okyanus gözlerine diktim ve onu dinlemeye başladım.
" Aslında bunu nasıl diyeceğim bilmiyorum. Ailemden herkes ölmeden önce bizim okulda okuma gibi bir niyetim yoktu . Ailem ölünce babam bir vaziyette bulunmuş ve benim bu okulda okumamı istemiş. Bende onun için bu okula geldim " dedi . Dediği şeyler çok mantıklıydı ama ben hala neden sakladığını pek anlamadığım için ona bakmaya devam ettim . O da ne demek isteğimi anladığı için konuşmaya kaldığı yerden devam etti .
" Biliyorum neden sakladın okulun sahibi olduğumu diye düşünüyorsun ama öyle söyleseydim kimse bana ben olduğum için yaklaşmazdı ki herkes çıkar için yaklaşırdı . Bende bunun için söylemedin gerçi çok işe yaradığını söyleyemem baksan ya sen bile beni pek sevmiyorsun " dedi .
Herşey o kadar mantıklı gelirken son söylediği cümleyi duyunca sinirlendim
" Nasıl sen bile pek sevmiyorsun başka kim var ki seni sevmeyen " dedim . Bunu diyince yüzü düştü okyanus gözlerine dalgalar bindi sonradan fark ettim söylediğim cümlenin yanlışlığını. Düzeltmek için tam konuşacakken Eylül benden önce davrandı.
" Azra ve arkadaşları da var sevmeyen birde Burak, savaş ve sen varsın " dedi . Sona doğru sesi kırgın ve üzgün çıkarken. Onu üzgün görmeyi hiç sevmediğim için konuya açıklık getirmek istedim ." Seni sevmediğimi nerden çıkardın Okyanus göz" dedim .
" Sevmiyorsun sevseydin ya da değer verseydin kırmazdın ki hem değer verdiğin insanlara nasıl davrandığını görüyorum" dedi .
Değer verdiğim insanlara karşı biraz daha yumuşak olduğum doğruydu bunu eylüle karşı da yaptığımı düşünmüştüm ama öyle olmuyormuş demekki ona karşı daha yumuşak olmam gerekiyormuş." Seni kırdığım için özür dilerim . Kalemlik olayı olduğu gün sana çok kızmıştım o yüzden Azra ya dur demedim ama haklısın ne desem boş. Bu arada o kalemlik hikayesini dinlemek isterim bir gün " dedim . Cümlem bitter bitmez yüzünde üzgün ama mutlu bir tebessüm oluştu anlatırım dermiş gibi kafasını salladı. Bende konuşmaya devam ettim .
" Hem sana değer veriyorum o yüzden senle konuşmak istedim . Aslında doğruyu söylemek gerekirse yangın günü herkesin içinde bunu söyleyecektim " dedim . Dediğim şeye şaşırdı komşumasına izin vermeden devam ettim .
" Normalde ne olursa olsun söylerdim ama iyi ki söylememişim . Bir sebebi varmış. Bana bir şey daha öğrettin okyanus göz . Şu kısacık zamanda bile çok şey öğrettin bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama bu beni biraz korkutuyor " dedim .
Söylediğim şeyler hoşuna gitmiş gibiydi yüzünde oluşan kocaman gülüşüyle bana bakıyordu .
" Sen de bana çok şey kattın ve katmaya devam ediyorsun ama ben korkmuyorum " dedi .
Ne kattığımı merak ederken bir yandan da bunu söylemesi hoşuma gitmişti.
" Küçük sırrın aramızda ama merak ettiğim o kadar şey var ki daha sonra bütün sorularımı sana sorsam olur mu ? " Dedim . Bunu dediğim için bana gülümsedi
" Tâbi ki de bütün herşeyi sorabilirsin" dedi. İkimiz de zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştik ve havanın karardığını konuşmanın bitimine de anlamıştık .
" Hava kararmış zaman ne çabuk geçti . Seninleyken hep böyle oluyor " dedim .
Dediklerime utanarak onayladı beni .
" Evet benim içinde aynı durum söz konusu. Ama şuan bir sıkıntımız var gibi " dedi . Sıkıntının ne olduğunu anlamadığım için sordum .
" Sıkıntımız ne Okyanus göz?" Dedim ." Akşam oldu ve kamp yolunu bulmak sıkıntı olmasın" dedi . Bunu üzerine gülerek cevapladım.
" Sen beni çok hafife alıyorsun tabi ki de yolu biliyorum" dedim .
Bana dönerek " hadi o zaman yolu göster de kamp yolunu tutalım başka konuşacak konu yoksa " dedi . Aslında bir konu daha vardı ama onun biraz daha zamanı vardı. O yüzden bende tamam anlamında kafamı salladım ve yolu göstermek için etrafa baktığım zaman bütün yolların birbirine benzediğini fark ettim. Ama kaybolduğumuzu Eylülü panik yapacağı için ilk seçtiğim yolu göstererek yürümeye başladık. Yolun bizi nereye götüreceğinden habersiz bir şekilde.Ben geldimmmm . Güzel bir bölümle karşınızadayım umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın okyanuslar 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Ateş 🔥
Novela JuvenilBen kim miyim ben Eylül Ateş . Ateş ailesinin biricik kızı . Tabi geriye Ateş ailesi diye bir şey kalmadı . Hayatım bir anda değişti . Daha ben ne olduğunu anlamadan kendimi yeni bir okulda buldum . Aslında o okul babamın yaptırdığı bir okuldu ama...