Pejmürde

438 36 59
                                    

... bu bölüm...bruh. Tartaglia'nın hayal kırıklığını düşünmekten yazamadım.
(Şarkıyla daha güzl 😭)

Tartaglia üzerine çorba döküldükten sonra biraz orada bekledi. Ne yapacağını şaşırmıştı. Hiçbir amacı yoktu. Gözlerini kıstı. Hiçbir şey duyamıyordu. Aklı yerinde değildi. Etrafına baktı bulanık gözlerle. Fronnie yanından gitmişti... saçından damlayan çorbayı gördü. Çorbaya bulanmıştı ama ne olduğunu hatırlamıyordu. Şoka girmişti ayrıca... Kendinden geçiyor gibiydi. Yaranın uyuşturucu ağrısı bütün vücuduna yayılmıştı. Hissetmiyordu bile. Birkaç dakikalığına uyursa... Kimsenin umurunda olmaz diye düşündü. Zaten Tartaglia'yı kim umursuyordu kardeşinden başka? Onun aklındaki abisi de tamamen yalandı.

Tartaglia gözlerini yumduğunda tamamen bilinci kapanmıştı. Taburenin üstünden sertçe sırt üstü yere düştü. Vücudundan damlayan baharatlı çorba yere sızıyordu.

———

Fronnie de rahatça oh çekmişti. Şimdi istediği gibi takılabilirdi. Birinci gününü ondan atlatmışsa ikinci gün de sıkıntılı olmazdı. Onsuz daha iyiydi.

Günün geri kalanında Tartaglia'yı görmeden etrafta dolaşmıştı rahatça. Akşama doğru acıktığında o yere tekrar dönmüştü. Hiçbir bir şey yememişti. Sabahki olayı gören şef ona bakıyordu dik dik. Fronnie ne olduğunu anlamadan masaya oturdu. "Her zamankinden." Deyince şef pişirmeye başladı. Ona durup baktı bir an.

"Sabahki çocuğa ne olduğunu biliyor musun?"

Fronnie başını iki yana salladı. "Pek umurumda değil."

Şef şaşkınca ona baktı. "Çok yakın olduğunuzu sanıyordum."

Fronnie iğrenerek ona baktı. "Hayır... değiliz. Hem de hiç."

Şef kaşlarını çatmıştı. Ona hızlıca et pişirip önüne koydu. "Sabahki çocuk bayıldı. Çok ciddi bir yarası vardı. İyi gözükmüyordu."

Fronnie yemeğe başladı. "Sorun değil. Burada iyi olcaktır. Biriniz onu doktora götürmüşsünüzdür."

"Umursamıyor musun hiç?"

Fronnie tekrar başıyla onayladı. "Hem de hiç. Neden umursayayım ki? Aramızda yaşananları bilmiyorsun şef." Fronnie önüne dönüp yavaşça yemeğe başladı tekrardan.

Şef de rahatsız olmuştu. 'Durumunu bile sormayacak kadar mı problemliydiler? Onları böyle tanımamıştım hiç.' Diye düşündü. Tezgahın arkasına geçip siparişleri hazırlamaya devam etti.

———

Fronnie oradaki eski evinde kalmaya gitti. Tartaglia'nın evine bayağı yakındı ama onu ortalarda görmemişti. Evine girdiğinde her yerin tozlu ve rutubetli olduğunu fark etti ama sadece iki gün kalacaktı. Sadece yatağını temizleyip uzandı. Sadece iki gün daha... Biraz daha sabredecekti.

———

Sabah olduğunda tozlu oda yüzünden basık bir havada uyanmıştı. Hemen kalkıp camları açtı ve kıyafetlerini silkeledi. Yataktaki toz üzerine gelmişti. Şimdilik idare edeceğinden umursamadı ve dışarı çıktı. Evi Liyue'nin biraz dışındaydı. Patikadan ilerleyip Liyue'ye giderken sessizdi.  Tartaglia ile karşılaşmadan sessiz bir gün geçirmeyi planlıyordu.

Tartaglia evinin kapısında oturmuş onu izliyordu. Bu tarafa bile bakmamıştı... Baksaydı kesinlikle Tartaglia'yı fark edecekti. Tartaglia böyle bir şey yapmayacağını tahmin etmişti ama doğru olmadığını umuyordu tabii...

Fronnie gidiyordu. Peşinden gidecek kadar cesareti ve gücü yoktu. Kıyafetlerini sıktı. Sadece onu izlemekle yetinmek zorunda kalmıştı.

Neden Fronnie? Neden... Kalbimi bu kadar acıtıyorsun?

☁️Anemo☁️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin