Taverna

2.4K 83 50
                                    

Sıcak bir gündü. Güneş tam tepedeydi ve dükkana giren ışık insanı yakıyordu. Fronnie ön taraftaki güneşlikleri açıp gülen insanlara sıcak ve güzel kokulu yemekler götürdü. İçeri dönüp birine daha çorba götürecekken Tartaglia yaklaştı. Fronnie bu kadar yakışıklı birini görmemişti. Onu baştan aşağı süzerken gözlerini kırpıştırdı ve ona baktı öylece. Sıcak tabağı tutarken eli yanınca gerçek hayata dönüp ona nazikçe gülümsedi ve sordu:
"Ne istemiştiniz?"
Tartaglia da gülümsedi. Fronnie onun çok güzel olduğunu düşündü.
"Elinizde neler var?" Diye sorunca Fronnie ona menüyü uzattı. "Buyrun." Dedi.
Tartaglia kitapçığı incelerken Fronnie onun turuncu saçlarını inceledi. Mavi gözleriyle ne kadar da tatlıydı. Tartaglia menüden seçince kafasını kaldırdı ve birden göz göze geldiler. Tartaglia tatlı gülüşüyle ona menüyü tekrar uzatırken Fronnie'nin yanakları kızardı. Elinden menüyü alırken yüzüne vuran rüzgar ikisinin de saçlarını havalandırdı. Sanki bir büyüye kapılmışlardı. Tartaglia onu parlayan mavi gözleriyle izledi. "Çok güzel gözüküyorsun." Dedi ağzından kaçırarak. Gözlerini kırpıştırıp ağzını açtı. Onun da yanakları kızarmıştı. "Ş-şey..."diye kekeledi. Fronnie gözlerini kaçırıp saçını kulağının arkasına tıkıştırmıştı. "Sen de çok...yakışıklı gözüküyorsun." İkisi de daha fazla söz söyleyemedi. Tartaglia oturup yemek yerken sıcaktan mı yoksa utandığından mı bilinmez, yanakları sürekli kırmızıydı. Aynı Fronnie gibi.

Bu mutlu anı, 6 yıl önceydi.
Şimdi sadece... bir anı.

Fronnie bu anısını rüyasında görmüştü. Gözleri ıslaktı. Yatağın yanından bir kumaş aldı ve gözlerini sildi. Kalkıp yavaşça kıyafetlerini değiştirdi. Tartaglia ile beraber aldığı kıyafetlerdi. Artık... yenilerini alıp bunları atacaktı. Geçmişi hatırlamak istemiyordu. Her şey birkaç hafta önce bitmişti. 6 yıllık ilişki... nedensizce harap oldu.

Tartaglia güldü ve ona diktirdiği kıyafeti üzerinde tuttu. "Tam sana göre oldu, lanet olsun. Fazla tatlı." Fronnie gülümseyip ona uzandı ve dudağını öptü. "Teşekkür ederim Childe. Sen bir tanesin." Tartaglia sırıttı. "Tabii ki öyleyim. Sevgilin değil miyim?" Fronnie de güldü. "Sevgilim değilsin uzun zamandır. Biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum, biliyorum." Fronnie'nin saçlarını karıştırdı. "İkimiz ruh eşiyiz."

Fronnie dişlerini sıktı. "Siktiğimin...ruh eşi." Sonra kafasına vurdu. "Aptal anıları bana hatırlatmaktan vazgeç artık." Oflayıp çizmelerini de giydi ve yayını aldı oklarıyla beraber. Kılıç ve yay kullanmayı Tartaglia'dan öğrenmişti. Avcılık yaparak kendine yetiyordu kolayca. Tabii şerefsiz Zhongli kadar Tartaglia'dan asla sömürmemişti. İdare edebilirdi kendi. Birkaç bitki de toplayıp getirirdi bütün Mondstard'a. Liyue'de doğup büyümüştü ama artık oraya gitmeyecekti.
Oflayıp tavernaya girdi ve bitkileri masaya koydu. "Bunlar yeterli mi Diluc?"
Diluc mallara biraz bakıp onayladı. "Tabii." Dedi ve para dolu keseyi Fronnie'ye uzattı. "Bana biraz da bira ver" dedi Fronnie. Diluc ona bir kadeh hazırlayıp verdi. Fronnie de dün geceden kalan içki partisinin kokularıyla dolu masaya oturdu. Sabah olduğu için birkaç kişi içiyordu. O da öyleydi. Derdi olmayan kimse sabah sabah bira içmezdi. Diluc da onun halini biraz da olsun biliyordu. Nereden bildiği ise...

Diluc düşüncelerle boğuşurken içeriye iki tuhaf çocuk geldi. Birinin saçları sapsarıydı ve Liyue tarzına benzer kıyafetler giyiyordu. Yüzü biraz olsun tatlıydı. Fronnie istemeden onu Tartaglia ile karşılaştırdı. Diğer çocuk daha tatlıydı. Boyu biraz kısa ve güzel pelerinle yeşil-beyaz bir kombin yapmıştı. Fronnie onun yüzünü göremedi ama Diluc'la işleri olduğunu anladı. Çocuğun sesi tatlı olduğundan konuşmalarını dinledi.
Birkaç dakika sonra ikisi de tavernadan çıktı. Fronnie Diluc'a baktı. "Yine başını belaya mı soktun Diluc?" Diluc göz devirdi. "Öyle bir şey. Mondstard'ın iyiliği için." Fronnie omuz silki. Kalkıp kadehin parasını ödedi ve ona baktı. "Yeşilli çocuğun adı neydi?" Diluc biraz tereddütle onu izledi. "Bir şey mi planlıyorsun?" Fronnie gülümsedi. "Yok canım, sadece soruyorum. Ben artık sakin bir hayat yaşamaya çalışıyorum." Diluc gözlerini kıstı. Yine de ona inandı yalan söylediğini hissetmediği için. "Adı Venti."
Fronnie dudak büzdü. "İsmi bayağı düzelmiş. Senin de öyle Diluc."
"Ne yani isim yarışmasına mı giriyorsun? Çocuk değilsin."
Fronnie güldü. Çocukluk alışkanlıkları ona Tartaglia'dan kalmıştı. "Görüşürüz." Diyip tavernadan çıktı Fronnie.

Şimdilik bu kadar. Gelecek bölüm daha uzun olacak. Sadece açılıştı bu xd
Dolu dolu kaos yazıcam.
Bu arada asıl Fronnie nasıl isterse hikaye o şekil gidecek :D

☁️Anemo☁️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin