~FİNAL~

84 57 4
                                    


KLEOPATRA'NIN HİKAYESİ

(Ali'nin anlatımıyla)
Karşımda bana bakan mehirin yanına oturdum. Ve ona bu hikayeyi anlatmaya başladım...
Kleopatra güzellikten uzak çok sıradan görünüme sahip olduğu ancak muhabbeti, zekası ve enerjisi ile herkesi büyüleyen bir kadınmış.
Sezar ile birliktelikleri, Sezar’ın suikast sonucu ölümü ile sona ermiş. Sezar’ın ölümünden sonra yeğeni Mark Antonius politik açıdan nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini konuşmak üzere Kleopatra ile bugün Tarsus olarak bildiğimiz bölgede buluşmuş. Bu buluşma aşklarının ve efsanelerinin de başlangıç noktası olmuş.
Antonius, hemen ilk görüşmede aşık olup Roma’ya geri dönmek yerine Kleopatra ile Mısır’a dönmüş. Ancak Roma’da devlet başkanı Oktavian’ın kızı ile nişanlı olması gibi küçük bir detayı atlayıvermiş aşık olunca. Gücünü iyice sağlamlaştırdıktan sonra Oktavian, Kleopatra ve Antonius’un ordularına savaş açıp yenmiş. Yunanistan bölgesinden Mısır’a kadar geri çekilen çift gene de kurtulamamışlar.
Mısır’a döndüklerinde de Oktavian ile savaş devam etmiş. Saklanma dönemlerinde Kleopatra’nın intihar ettiğine inanan Antonius, kendisini kılıcını karnına saplayarak öldürmüş. Antonius’un ölümünden sonra Oktavian, Kleopatra’yı esir alıp hapsetmiş. Kleopatra da burada hücresine yardımcısının gizlice soktuğu zehirli yılan ile kendisini öldürmüş. Aşıklar en azından sonraki yaşamda kavuşmaları için yan yana gömülmüşler.

Binlerce yıl sonra bu hikayeyi araştıran biri olarak kendimce aralarındaki duygunun “gerçek aşk” olduğuna ikna oldum. Fiziksel güzelliğin ötesinde duygusal bir bağları var ve ilk görüşte aşık olup aşklarının peşinden gidecek kadar cesurlar. Bu yüzden Mehir asla ama asla güzellik yada fiziksel engellerini öne sürme seni her halinle seven biri var dedim. Ve odadan çıktım...

(Yazarın anlatımıyla)
Mehir hikayeden etkilenmişti. Ama Ali'nin son cümlesi onu oldukça şaşırtmıştı. Buda neydi ilanı aşk mı? Hayır değildi. Ama anladığından eminde değildi Mehir. Murat arkadaşı için onun sevdiği birçok yemeği yapmıştı. Masayı  kurdu ve herkesi masaya çağırdı. Herkes geldikten sonra bol kahkahalı bir yemek yendi masada Mehir gülüyordu. Yani o karanlık olmamıştı karanlığı yenmişti...

Mehir hergün tedavisine gidiyor bu engeli atlatmak için elinden geleni yapıyordu. Ve başarıyordu da... Her güne yeni bir umut ile uyanıyordu. Yaklaşık 2 aydır tedavi oluyordu ve en son bu gün tedaviye gidecekti. Annesi mehirin hazırlanması için yardım ederken Ali heyecanla aşağıda bekliyordu. Murat ve Nehir çalıştıkları için bu gün Mehir'in yanında olamıyacaklardı ama bu sorun değildi. Mehir güçlü bir kızdı duyacağı cevap onu yıkmazdı...
Hastaneye geldiklerinde Mehir Ali'nin gözlerinin içine baktı bir nevi manevi bir destek gibi... Annesi ilerleyince onlarda devam etti. Ve Ercan doktorun yanınna geldiler mehir sonkez tedavisini almıştı. Artık yürüyebiliyordu. Mutluydu. Mutluydular...
Mehir arabadan indi ve ilk adımını sanki bebekmiş yeni yürüyormuşçasına ama yıkılsada hiç birşey onun canını açıtmazcasına bastı yere... Ve onun karşısına çıkan tek engel Ali oldu. Ali Mehir'in karşısına geçti ve Mehir'in ellerini tuttu. Herkes şaşkın bir şekilde bakarken Mehir gülümsüyordu.

Ali Mehir'e tek bir şey söyledi;
Bu adımını şimdi benim için sonsuzluğa yürürmüşçesine atarmısın Prensesim...
Mehir'den tek bir cevap çıktı.
Seninle sonsuzluğa yürürmüşcesine...

MUCİZE PLAK (TAMAMLANDI) (DÜZENLECEK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin